Paylaş
Durumu kurtarmak için “Reis”e güya hoşluk mesajı gönderiyor.
“Sen ümmetin reisisin...”
***
Yahu arkadaşım...
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, muhafazakârın, AKP’ye oy verenlerin gerçekten bu kadar saf, kolayca kafaya alınacak insanlar olduğunu mu sanıyorsun...
***
Yani zorda kalınca “milleti” unut ve “ümmete” sarıl...
Millet yerine Rabiacılık yap...
***
Yanlış yoldasın arkadaşım...
Türkiye’de köprülerin altından sular epey aktı...
Artık “ümmet” dönemi değil, şimdi “millet” dönemi...
***
İslam ümmeti birbirini boğazlarken, biz hayrın yine Türk milletinden geleceğini gördük.
***
Sonra bir de şuna bak...
Şehrin meydanına diktirdiği o Rabia heykeli Düzce Belediye Başkanı Mehmet Keleş’i kurtardı mı...
Adam gitti...
***
Diyeceğim, bunları yapacağına, şu sorunun cevabını ara.
Niye senin hakkında bu kadar çok söylenti var...
Bir de Cumhurbaşkanı’nın senin hakkındaki sözlerine AKP’lilerin bile niye bu kadar sevindiğini bir düşün...
***
Galiba senin sevgi miadın doldu...
Antipatik yanından yemeye başladın...
DNA’NIZA KAYDEDİLEN 2 ŞARKI KAÇ MEGABAYT
GEÇEN hafta müzik, teknoloji ve genetik alanında bir devrim yaşandı.
Yapay bir DNA üzerine 2 müzik parçası kaydedildi.
Bu kayıtlar da UNESCO Dünya Hafızası Arşivi’ne konuldu.
Seçilen iki parça, Montreux Caz Festivali’nde yapılan 2 kayıttı.
Birincisi Miles Davis’in “Tutu” adlı parçası.
Öteki ise Deep Purple’ın “Smoke On The Water” adlı şarkısı...
Bunların toplamı 140 megabaytmış.
ACABA BİZ DE TÜRKİYE ADINI DEĞİŞTİRSEK Mİ
SEAT arabaların yeni Ibiza modellerinin reklamında
bir şey dikkatinizi çekti mi?
“Barcelona’da yapılmıştır” yazıyor...
Acaba artık biz de bu konsepte mi geçmeliyiz?
“Made in İstanbul”,
“Made in İzmir”, Denizli, Gaziantep...
Dışarıda sık sık
işitiyorum.
“Made in Turkey”
lafı hızla irtifa kaybediyormuş...
Ne dersiniz...
INSTAGRAM’DA YAŞANAN GARİP POLİSİYE OLAYLAR
ÜÇ gün önce Instagram’da garip bir olay yaşandı.
Bazı kişilerin hesaplarındaki fotoğraflar gizli bir el tarafından silindi.
Silinen bu fotoğrafların hep ortak bir özelliği vardı.
Hepsi de “RepliKates” denilen türden fotoğraflardı.
Yani Cambridge Düşesi Kate Middleton’a benzetip, onun giydiği elbiselerle çektirdiği pozları Instagram’a koyan bazı kadınların fotoğraflarıydı.
Üç günden beri özellikle ABD, Avustralya ve İngiltere’de bunu kimin yaptığı sorusunun cevabı aranıyor.
Bazılarına göre bunu bizzat İngiltere Kraliyet Sarayı yaptırıyordu.
Bazıları sarayı korumak isteyen hacker’ların işi diye bakıyordu.
Önceki gece yarısından itibaren o hesaplar tekrar açıldı ve bu fotoğraflar da o hesaplara konuldu.
Instagram ise “Bilinme-yen bir nedenle oldu” diye bir açıklama yaptı.
SELİM, CAMBRİDGE DÜŞESİ KAÇ LİRALIK ELBİSE GİYİYOR BİLİYOR MUSUN
KELEBEK Yayın Yönetmeni Selim Akçin’e soruyorum bu soruyu...
Çünkü her hafta sokakta fotoğrafını çektirdiği bazı Türk ünlülerinin üzerlerindeki elbiselerin markalarını ve fiyatlarını veriyor.
Maşallah günlük sokak kıyafetlerinin bile hepsi yabancı, ünlü ve çok pahalı.
The Times gazetesi dün, artık bir moda ikonu olan Cambridge Düşesi Kate Middleton’un giydiği bazı elbiselerin fiyatlarını verdi:
2011 yılında Obama ve eşi ile saraydaki buluşmada giydiği elbisenin değeri 175 paundmuş.
Yani 820 lira.
Çocuğuna hamileyken giydiği elbisenin fiyatı 35 paundmuş.
Yani 165 lira.
Doğumdan sonra hastaneden çıkarırken bebeklerinin üzerindeki elbisenin değeri 12 paundmuş.
Yani 56 lira...
Yahu bizim sokağımızda, Türk malı giysilerle gezebilecek kadar gerçek zengin biri yok mu...
BU KIZA DİKKAT
BU haftaki takıntım, yeni çıkan “Baby Luv” adlı şarkısıyla Nilüfer Yanya...
Nilüfer İngiltere’de yaşayan, babası Türk, annesi İngiliz bir şarkıcı.
Şu anda İngiltere’de de çok dikkati çekiyor.
Daha önce “Small Crimes”
adlı bir EP ve “Keep On Calling” isimli bir single çıkarmıştı.
Mükemmel bir gırtlak, mükemmel yorumlar ve mükemmel
şarkılar...
İzleyin derim.
Paylaş