Türkiye tekrar Batı'ya dönüyor

ATATÜRK’ü yerden yere vurdular.

Haberin Devamı

“Batı’ya yürüyüşü”, uyanan bir milletin medeniyet istikameti haline getiren nesilleri, affedersiniz, “ayyaş” ilan ettiler.
Bataklığa dönen Ortadoğu’yu, Türkiye’nin yeni vahası diye yutturmaya kalktılar.
Cumhuriyet Türkiye’sini kadük ilan edip, ne idüğü belirsiz bir “Yeni Türkiye” serabı yarattılar.
Olmadı...
Tutmadı...

***

Önceki gün Ankara, Türkiye’nin başını soktuğu Ortadoğu macerasından nasıl kurtulacağını düşünürken, çok önemli bir araştırmanın sonuçları yayınlandı.
German Marshall Fund, her yıl yaptığı Transatlantik Eğilimler Araştırması’nın bu yılki sonuçlarını açıkladı.
İşte size, onların hayali değil, Gerçek Yeni Türkiye...

***

TEKRAR NATO “Komşularla sıfır sorun” politikasının çöktüğünü anlayan Türk halkı, yeniden NATO’ya yöneliyor.
“NATO Türkiye’nin güvenliği için gerekli bir kurum mu?” sorusuna evet diyenlerin oranı bir yılda 10 puan artarak tekrar yüzde 50’lere geldi.
TEKRAR AVRUPA BİRLİĞİ Avrupa Birliği’ne tam üyelik isteyenlerin oranı yüzde 30’lardan tekrar yüzde 50 seviyesine çıktı.
Bunlar iyi haberler. Çok iyi haberler...
Gelecek, Batı’dan kopmuş, içine kapalı ve otoriter bir Türkiye isteyenlerden yana değil.
İnşallah daha iyi haberler de gelecek...
Modern Türkiye’ye inanmaya devam, bildiğimiz hayatı yaşamaya devam...
Direnmeye devam...
Türkiye, bazılarının küçük gençlik hülyaları ile yıkılamayacak kadar büyük bir ülke...

Haberin Devamı


Türkiye’ye iyi, onlara ise kötü bir haber daha

TÜRKİYE’ye çok iyi, iktidar
yanlısı medyaya çok kötü bir haberim var.
Türkiye’de gazetecilik yeniden doğuyor.
Hem de klasik medyadan.
Bir zümrüdüanka dönemi açılıyor.
Kâğıt gazeteler, küllerinden
yeniden doğuyor.
İşin en ilginç yanı ise şu:
Ankara gazeteciliği tekrar canlanıyor.
Dünkü Hürriyet mükemmeldi.
Ekonomi sayfaları asansör olayını bütün ayrıntıları ile harika işlemişti.
Siyasi haberler öyleydi. Sporu
çok güzeldi.
Cumhuriyet, son zamanlarda iyi gazeteciliğin çok güzel örneklerini veriyor.
Yeni bir gazeteci kuşağı artık kendini iyice belli etmeye başladı.
Yani, “Ama gazetecilik yapmamıza izin vermiyorlar” cümlesiyle ifade edilen “beceriksizliğe bahane” dönemi kapanıyor.
Bu, Türkiye açısından çok
güzel bir şey.
Ama iktidar yanlısı medya açısından bir felaket döneminin habercisi.
“Yeni Türkiye” dedikleri şey, “ak’ın kirlenmesinden” bile daha büyük bir hızla eskileşiyor, irtifa kaybediyor.
Sattıkları gerçek gazete sayısı da bunu açıkça gösteriyor.
Yazarları artık “devlet adına” tetikçilik yapacak kadar seviyesiz bir noktaya indi.

Haberin Devamı


Yeni gazeteciliğin yükselen yıldızları

MURAT YETKİN: Hürriyet Daily News’ün Genel Yayın Yönetmeni.
Son bir ay içinde Pulitzerlik en az 2 habere imza attı.
Kaybolan Ankara haberlerini yeniden canlandırdı.
TOLGA TANIŞ: Hürriyet Washington Temsilcisi.
Sedat Ergin ekolünün 3.0 versiyonu.
Uğur Mumcu araştırmacılığının 21’inci yüzyıl uyarlaması.
İzlemeye devam edin.
UTKU ÇAKIRÖZER: Cumhuriyet’in yeni Genel Yayın Yönetmeni, eski Ankara temsilcisi.
Beşar Esad’la yaptığı harika mülakatla bütün Türkiye’nin dikkatini çekti.
Son zamanlarda Ankara’nın nabzını en iyi tutan gazeteci.
ÇİĞDEM TOKER: Cumhuriyet yazarı. Son zamanlarda hangi gazeteci çevresine girsem, herkes onun adını konuşuyor.
Mükemmel bir habercilik,
onun kadar mükemmel bir analiz yeteneği.
ABDÜLKADİR SELVİ: Belki çoğunuza tuhaf gelecek ama, iktidar yanlısı medyada en ilgiyle izlediğim isim.
Olacakları önceden haber veriyor.
İktidar yanlısı olmanın gazeteciliğe mani olmadığını gösteriyor.

Haberin Devamı


İktidar yanlısı patrona iyi bir okuma kılavuzu

KURAL 1: Bir gazetenin “iktidar yanlısı” olması, en demokratik hakkıdır.
Ama şu an bu gazeteleri yönetenler, yazarlar, iktidar yanlısı olmayı utanılacak berbat bir şey haline getirdiler.
KURAL İKİ: İktidar yanlısı olmak, pespaye bir tetikçi olmak değildir.
Bu gazeteleri yapanlar, yaptıkları işi alelade bir tetikçilik haline getirdiler.


Bu kapıları kim tasarladıysa bravo

DÜN Orhangazi çıkışında küçük bir Shell benzin istasyonuna girdim.
Türkiye tekrar Batıya dönüyorTuvaletlerinin “kadın” ve “erkek” işaretlerine hayran kaldım.
Çok güzel tasarlanmış ve ilk anda fark edilecek kadar büyük.
Dünyanın neresinden gelirse gelsin, bir insanın hemen anlayacağı kadar basit. Seçilen renk harika.
Hayatım bazı tuvalet kapılarındaki tuhaf işaretleri çözmeye çalışmakla geçti.
Bu tasarımı kim yaptıysa yürekten kutluyorum. Ayrıca küçük tuvalet pırıl pırıldı. Kötü hiçbir koku yoktu.
5099 No’lu Shell istasyonu personeli...
Bir uzun yol yolcusundan size kucak
dolusu teşekkür...

Yazarın Tüm Yazıları