Türkiye haberleri

İNSANIN gazete yöneticisi olarak kararsız anları oluyor.

Geçen pazartesi günü Ekonomi Müdürümüz Vahap Munyar Sanayi Bakanı Ali Coşkun'un bir krem reklamı için söylediği sözleri aktardığı zaman içimden gelen tek duygu şu oldu: ‘‘Sizin işiniz gücünüz yok mu?’’

Yanlış anlamayın reklama hiç müdahale edilmez diye bir şey düşünmüyorum.

Haksız rekabete yol açan, tüketiciyi aldatan reklama elbette müdahale edilir.

Bunu yapacak özerk kurumlar mevcut.

Böyle kurumlar varken, bir bakan ‘‘çıplak kadın’’ fotoğrafını eline alıp televizyon kameralarının karşısına geçtiği zaman, işin boyutu bir anda değişir.

Konuşan kişi bir siyasi olunca, yaptığı eylemin yorumu da siyasi olur.

Nitekim öyle oldu.

* * *

Bu olay bir anda ‘‘AKP'li Ali Coşkun'un kadın çıplaklığına karşı açtığı savaş’’ haline geldi.

Büyük haber ajanslarının iki günden beri Türkiye'den geçtiği haberlere bakıyorum.

Baş sırada bakanın krem reklamına yüklenen sözleri var.

Onun arkasında da İstanbul'daki spor salonuna sokulmayan Hıristiyan kadın haberleri.

Bir ülkenin görüntüsü işte böyle bozulur.

Yapılan bu saçmalıkları yan yana veya alt alta yazdığınız zaman da, siciliniz bozulur.

Çünkü insanlar şöyle değerlendirirler.

Önce Atatürk Havalimanı'ndaki bikinili kadın fotoğrafı kaldırıldı.

Sonra krem reklamına savaş açıldı.

Sonra Hıristiyan kadınlar spor salonlarına alınmamaya başlandı.

Başbakan ve çevresindeki insanlar belki bunları spontane ve kendi iradeleri dışındaki olaylar olarak görüp üzerinde fazla durmuyorlar.

Ama unutmasınlar ki bu çağ, tam anlamıyla bir ‘‘imaj çağı’’dır.

Bu tür müdahaleler sonunda AKP'nin hiç istemediği bir istikamete doğru gider ve geri çevrilmesi de çok zorlaşır.

Ekonomik hayata suni müdahaleler çok zararlıdır.

Ekonomide yapılan bir yanlış varsa, bunun en etkili cezasını tüketici verir.

Dünyanın her yerinde krem reklamı çıplak vücutla yapılır.

Türk kadını bundan rahatsızsa, o ürünü almayarak cezasını verir.

Ama bakanın konuştuğu 10 kadından 4'ü bu reklamı beğenerek ürünü aldığını söylüyorsa, mesaj amacına ulaşmış demektir.

Bakanın unuttuğu bir şey var.

O ürünü üreten insanlar milyonlarca dolar para yatırıyorlar.

Tüketiciyi rahatsız edecek, onu ürkütecek bir girişim en fazla onları rahatsız eder.

En iyi kalite ve ahlak denetçisi, piyasanın işte bu kuralıdır.

İki günden beri reklam şirketlerinin yetkilileri ile sohbet ediyorum.

Hepsi bakanın bu girişiminden rahatsız.

Hepsi bu girişimi, piyasaya müdahale olarak değerlendiriyor.

Hepsi aynı şeyi söylüyor:

Dünyanın her yerinde krem reklamı böyle yapılır.

* * *

Yine hepsinin ortak kanısı şu:

Sanayi Bakanı Ali Coşkun bunu siyasi amaçla yapmıştır.

Ben AKP'lilere şunu sormak isterim.

Bunca köklü reformu yaparken, AB üyeliği için böylesine cesur kararlar alırken, böyle meselelerle Türkiye'nin imajını bozmanın kime yararı var?

Bu reklamlardan rahatsız mı oluyorsunuz? Kafanızı çevirin káfi.

Medyada en büyük ceza ‘‘es geçmektir’’.

Ama o reklama bakan insanı da enayi yerine koyup, ‘‘Senin ahlakını ben koruyacağım’’ havasına girmeyin.

Çünkü sonucu işte böyle oluyor.

Size bir şey olmaz mı

GEÇEN gün bir arkadaşım çok ilginç bir soru sordu:

İspanya'da patlayan bu bomba, Brüksel'de patlasaydı bu kadar üzülür müydün?

Hiç düşünmeden ‘‘Evet üzülürdüm’’ dedim.

Evet, aynı ölçüde üzülürdüm.

Ama geçen gün bir Belçika hükümet yetkilisinin yaptığı açıklamayı okuyunca bu soru yine aklıma geldi.

Belçika Dışişleri Bakanı halkını yatıştırmak için bakın ne diyor:

‘‘Merak etmeyin bize bir şey olmaz.’’

Nasıl bu kadar emin olabiliyor?

Yoksa El Kaide ve öteki terör örgütleriyle yaptığı gizli bazı anlaşmalar mı var?

Sabancı'nın katili oralarda elini kolunu sallayarak dolaştığı sürece içimden bu şüpheyi atamayacağım.

Arkadaşım da bu soruyu sormaya devam edecek.
Yazarın Tüm Yazıları