Paylaş
Perşembe gecesi saat 21.00’de, dünya müzik devi Apple, Türkiye’de de yayına başladı.
*
Yayın başladığı an, Türkiye’nin en büyük müzik yayımcı kuruluşları, ekiplerini acil toplantılara çağırdılar.
Çünkü Apple, 191 Türk yapımcı şirkete ait 200 bine yakın şarkıyı, bu şirketlerle hiçbir anlaşma yapmadan yayına sokmuştu.
*
Müzik sektörünün bu tarihi gecesinde uyumayan iki kadın vardı.
Tabii bunların birincisi Apple Music Türkiye iletişim lideri Füsun Feridun’du.
Öteki ise pazardaki en büyük rakibi Spotify’ın Türkiye Başkanı Ergül Çivi.
*
Bugüne kadar Türk ekonomisinin hiçbir sektöründe, böyle büyük pazar savaşının iki tarafında da kadın yöneticilerin bulunduğu bir mücadeleye tanık olmadık.
*
Size bugün bu büyük sektördeki savaşın 2 kadın kahramanını anlatacağım.
Bu aynı zamanda tarihi gecenin de hikâyesi olacak.
Ama ondan da önemli başka bir gelişmeyi de anlatacak bu hikâye.
Ekonomide kadınların sahneye çıkışını...
HİKÂYE 1
Yediği lagosun iyi pişirilmemesine itiraz eden kadın
İlk bakışta, sakin ve mesafeli bir profil çiziyor.
Yüz ifadelerinde büyük değişimler gözlemiyorsunuz.
Apple Music Türkiye İletişim Lideri Füsun Feridun’la tanıştığımda aldığım ilk izlenim buydu.
Ancak konuştukça, sosyal tarafını keşfediyorsunuz.
Dünya ve Türkiye meselelerine hâkim, konuştuğu insanı önceden iyi araştırmış bir profil görüyorsunuz.
Müzik savaşının iki kadın yöneticisinden biri olan Füsun Feridun 1972 doğumlu. Yani 44 yaşında.
MÜŞTERİ ODAKLI
İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunu.
Meslek kariyeri ilginç bir güzergah izlemiş.
Art Group Reklam Ajansında müşteri temsilcisi olarak başlamış.
Daha sonra Turkcell’de pazarlama iletişim koordinatörü olarak çalışmış.
Siemens, AstraZeneca ve Avea’da da aynı alanda çalışmış.
Bu da onu “müşteri ve tüketici odaklı” bir yönetici yapıyor.
En önemli avantajlarından biri bu.
Medya Cat dergisi tarafından 2012 yılının, en başarılı 10 iletişimcisinden biri seçilmiş.
SOSYAL MEDYADA AKTİF
Füsun Feridun Twitter’ı aktif kullanan biri.
1106 takipçisi var.
Takip ettiği hesap sayısı ise 699...
Yani, başkalarını da merak eden ve takibe alan bir ‘ego’ya” sahip...
Attığı tweetler, karakteri hakkında da epey bilgi veriyor.
Mesela 12 Ocak günü “normallik” kavramını sorgulayan şöyle bir tweet atıyor:
“Normal”i sorgulayan Bülent Ortaçgil’in “Normal”i’ cuk oturdu. Biri anlatsın hemen nedir normal yav yoksa ben miyim anormal..”
Demek ki o sakin görünüşün altında kendini ti’ye alabilen bir kişilik var.
FENA ELEŞTİRİYOR
Müzikçi ama şehitler konusunda çok duyarlı.
Davit Bowie’nin öldüğü gün durmadan RİP yazanlara, 15 şehidi hatırlatıyor.
m Ama Motörhead üyesinin öldüğü gün şu tweeti atmayı da ihmal etmiyor:
“Hızlı yaşadı ama genç ölmedi...”
Gittiği restoranda, lagos balığının iyi pişirilmemesini açıkça yazacak kadar kamusal eleştiri cesaretine sahip.
Müzik sektörü ile ilgili bilgileri sık sık sosyal medyada paylaşılacak kadar da müzik sektörü ile yakından ilgili.
Apple’ın patronu Tim Cook, Paris saldırısına ölenleri anan bir tweet attığında onu anında paylaşacak kadar da kurumsal kültürü ve bağlılığı var.
“Wired”, “Deezed” gibi öncü dergileri izliyor.
Aynı zamanda “Harward Business” ve “Stanford Business” gibi işlekmeciliğin baba klasiklerini de okuyor ve retweetliyor.
Bir başka özelliği ise enstrüman çalması.
Eşi müzisyen. Kendisi de enstrüman çalıyor.
HİKÂYE 2
Derdini her platformda gülerek ‘TED’ başarısıyla anlatan kadın
İlk tanışmamda bende bıraktığı izlenim şu:
Çok güler yüzlü ve fikirlere açık bir kadın; Spotify’ın Türkiye Başkanı Ergül Çivi.
Ürününü anlatırken, empoze eden hiçbir tonlaması yok.
Daha çok sizin fikrinizi dinlemeye açık bir karakter.
Sattığı ürün hakkında her bilgiyi veriyor, ama ağzından “Benim ürünüm en iyisidir” cümlesi çıkmıyor.
Bu da, size iyi geliyor.
1982 doğumlu.
Boğaziçi Üniversitesi Uluslararası Ticaret Bölümü mezunu.
Rakibinden farklı olarak, onun kariyeri daha çok dijital şirketlerde geçmiş.
Microsoft gibi, dijitalin ilk Kâbe’si sayılan yerden başlamış kariyeri.
MSN ve Skype gibi çok yaygın dijital şirketlerin reklam platformlarında çalışmış.
Son görevindeki unvanı “Kıdemli müşteri temsilcisi...”
Yani o da müşteri ve tüketici odaklı bir yönetici.
Rakibine göre avantajı, dijital platform tecrübesinin daha fazla olması. Uluslararası dijital bir devden, genç, yeni bir dijital deve geçerek çalışması, yeniye yatırım ve ileriyi görme konusundaki açıklığını da gösteriyor.
Dijital platformları ve konferansları çok iyi kullanıyor.
Spotify’ın ikinci lansmanını Webrazzi konuşmalarında yapmış.
Ayrıca orada yaptığı sunumlar bir TED konuşması kadar başarılı.
Spotify kuralları gereği ürünü hakkında rakam vermekten kaçınıyor.
Ama kullanıcı profilleri üzerine çok önemli sonuçları açıklıyor.
Kimler hangi saatte ne tür müzik dinliyor, duştan sonra neler dinlenir anlıyorsunuz.
Bir de Spotify müşterisinin cinsiyet dağılımını şöyle anlatıyor:
Yüzde 46 kadın, yüzde 54 erkek...
Psikolojik avantajı: Apple’ın pazara gelişi için “İyi bir rekabetin olması, bizim için de çok iyi bir şeydir” diyecek kadar özgüveni ve gerçekçiliği var.
KARAKTERİNİ ELE VERİYOR
O da iyi bir Twitter kullanıcısı.
639 takipçisi var.
Takip ettiği hesap sayısı ise 489...
Attığı son tweet, yöneticilik anlayışı hakkında da ipucu veriyor:
“Spotify Türkiye büyüyor. İlgilenenler bana ulaşabilir...”
Demek ki çalışacağı personelle direkt ilişki kuracak kadar açık.
Mustafa Koç öldüğü gün bir tweet atmış.
Bu da, kamusal psikolojiye dikkat ettiğini gösteriyor.
Türkiye hakkındaki düşüncesini ise şu tweeti anlatıyor:
“O kadar güzel bölünmüşüz ki birleştirmeyi başarırsak ortaya çıkacak tek şey ya sanat eseri olacak ya da çöp...”
Küresel olmakla birlikte kafası Türkiye modernitesinde olan bir kadın.
Mesela şu tweeti:
“Sanırım Keanu Reeves de Amerika’nın Nejat İşler’i...”
“Uzayla ilgili filmlerde neden hep mısır tarlası var” diye bir tweet atmış.
Bu da, kafasının, benim kafamın da dolaştığı yerlerde dolaştğını gösteriyor.
Bilim, korku filmi, merak...
BÜYÜK SAVAŞTA İKİ TARAFIN KOZLARI VE DEZAVANTAJLARI
Spotify: Erken kalkan daha mı çok gider
Türkiye pazarına erken girdi. Erken girmenin avantajlarını kullanıyor.
Elinde Apple gibi bir işletici ve dev bir telefon markası yok, ama Vodafone’la yaptığı anlaşma sayesinde, 20 milyonluk potansiyel bir kullanıcıya ulaşma imkanı var.
Sekiz yıllık uygulama, Spotify’a ciddi bir Know How kazandırdı. Elindeki yazılım kuvvetli.
Ana ekranları çok basit, sistem kolay ve kullanıcı dostu.
Son ana kadar Apple’ın elindeki en büyük kozlardan biri Beatles arşivinin dijital yayın hakkını iTunes’da tutmasıydı. Ancak Beatles’ın yayın haklarını elinde bulunduranlar, geçen ay arşivi bütün streaming şirketlerine açınca, Spotify bir son dakika golü attı.
Shazam’dan tespit edilen şarkıları direkt Spotify’a aktarma imkânı vardı ama bu imkan son zamanlarda çok zor hale getirildi.
Apple: Büyük olmak ‘Big Think’ kabiliyeti verir mi
Şirketin müthiş bir pazarlama ve dijital olan herşeyi paraya çevirme gücü var.
İTunes’dan gelen büyük bir müzik gücüne ve tecrübesine sahip.
Kendisi aynı zamanda bir sistem işleticisi ve aparey üreticisi olduğu için, sattığı iPhone ve iPad gibi aletler yoluyla avantajlı bir pazarlama yapma imkânına sahip.
Shazam’la İTunes sırasında yaptığı işbirliği sayesinde şarkıya daha kolay ulaşma imkânı veriyor.
Paylaş