Şuraya yazıyorum, ters tepecek

7 Haziran’dan önce “Güzel bir yaz olacak” demiştim.
Şimdi de şunları söylüyorum.
-SANIYORLAR Kİ: HDP’ye böylesine girişince ona oy verenleri caydıracaklar.
Ben de diyorum ki: Taaruzda inandırıcılık sınırını öylesine aştınız ki, yaptıklarınız ters tepecek. Aksine insanlar kenetlenecek.
HPD, barışı ve Türkiyelileşmeyi savunmaya devam ederse, aynı oyu alacak.

* * *

-SANIYORLAR Kİ: HDP’ye giden Müslüman Kürtlerin ve çözüm isteyen Kürtlerin oyları yeniden AKP’ye dönecek.
Ben de diyorum ki: Kalemşorlarınız insanlar üzerinde öylesine terör estiriyor ki, bu da ters tepecek.

* * *

-SANIYORLAR Kİ: PKK’ya ve Demirtaş’a vurdukça MHP’ye giden AKP oyları geri dönecek.
Ben de diyorum ki: Hayır dönmeyecek. Çünkü bu olayda MHP, AKP’nin çizgisine değil; AKP, MHP’nin çizgisine gitti.
MHP’den gitse gitse küçük bir oy gider, o da CHP’ye yönelir.

* * *

Seçmen 7 Haziran’da “Bidon kafa” olmadığını ispat etmişti.
7 Haziran sonuçlarında ortaya çıkan milletin iradesini bir türlü kabul edemeyenler, yeni bir seçimde de hüsrana uğrayacaklardır.
Şu an yaptıkları tek şey, artık yetkiyi milletten almayan bu iktidarı bir yıl daha sürdürmekten ibarettir.

Dikkat edin Türk siyasetinde ‘yalı laneti’ diye bir şey var

TÜRK siyasetinin yalı faciaları şunlardır:
-Önce popülist sol “yalıda oturup, elinde viski kadehi olanlara” sınıfsal bir taarruz yaptı. Popülist sol silindi gitti.

* * *

-Sonra Tansu Çiller, üstelik kendisi de yalıda oturduğu halde, elinde viski ahkâm kesen “yalı sakinlerine” yüklendi...
Merkez sağdaki partisi silindi gitti.
-Sonra Tayyip Erdoğan sahneye çıktı. Varoş kültürünü çok iyi bildiği için, “viskici yalı sakinlerine” damardan giydirmeye başladı.
Partisi seçimde 9 puan kaybetti.

* * *

-Şimdi yüklenme sırası MHP’de...
Merak ediyorum...
Bakalım yalı laneti onu da vuracak mı, yoksa onlar bu lanete karşı AKP’den daha mı okunmuş durumda?

AKP’li arkadaş bu ‘şerefsiz yalı’ lafı seni sevindirmesin

MHP, yalılarda oturanlara saydırdıkça bakıyorum, bazı AKP’lilerin de ağzı kulaklarına varıyor. Onlara hayatın iki gerçeğini hatırlatmak isterim.
-BİR: MHP’nin sarayı yok, yalısı da yok, 17-25 Aralık’ı yok... Yani, yalıya da saydırır, saraya da...
Senin A takımın ise, 12 yılda yalıda da sarayda da oturacak kadar palazlandı.
-İKİ: Unutma ki, ‘Saray’ camdan bir evdir...
Ve “Camdan evde oturanlar, başkalarının camdan evlerine taş atmazlar”...

Havuz medyasına göre ‘şerefsiz’ ve ‘kaos’un sözlük anlamları

-Ben Hürriyet’te “şerefsiz” diye manşet attığımda, bana demedik laf bırakmadılar.
Başkaları başkalarına “şerefsiz” deyince, havuz medyasının şakırdak bülbüllerinde tıs yok.
-Ben Hürriyet’te “411 el kaosa kalktı” manşetini atınca, en tepeden en dibine bana dümdüz gitmişlerdi...
Kendi gazeteleri, Anayasa Mahkemesi dershanelerle ilgili kanunu bozunca, “AYM kaosa el kaldırdı” manşetini atmaya hiç utanmadılar.
-Bir zamanlar başkaları onlara “vatan haini” deyince ortalığı ayağa kaldırıyorlardı.
Bugün kendileri, beğenmedikleri herkese anında “vatan haini” etiketini yapıştırıveriyor.
Arkadaşlar, hepinize naçizane bir tavsiyem var. Ben tecrübeli ve ağzı “şerefsiz” kelimesinden epey yanmış bir insanım.
Naçizane tavsiyem, bu kelimeyi o kadar kolayca kullanmayın.
Bugün epey aferin ve alkış alabilirsiniz, ama ilerde epey başınızı ağrıtır.

Şems Ethem sınıfta kalınca Saray eski tayfayı yeniden topluyor

KAYNAĞIM çok sağlam.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son zamanlarda eleştirel bir konuma geçen eski liberal çevresini tekrar yanına çekmek için harekete geçmiş.
İlk olarak Şems Ethem’le tartıştığı için işine son verilen ve kenara çekilen Star gazetesinin eski genel yayın yönetmeni Mustafa Karaalioğlu’nu Saray’a davet etmiş.
Ethem Sancak’ın televizyonundaki programı kaldırılan Nihal Bengisu’nun da A330’un Uzakdoğu kadrosunda olması ilginç.
Çıkardığım sonuç şu:
-BİR: Anlıyorum ki, liberal entelektüel çevreyi kaybetmek Saray’ı da düşündürmeye başlamış.
-İKİ: Havuza dökülen kamyonlarca paraya rağmen, Şems medyasının hiçbir etkisinin olmaması artık Saray tarafından da kabul edilen bir gerçeğe dönüşmüş.
O yüzden eski liberal tayfa yeniden göreve çağrılıyor.

Yeteneksiz yazarlarını gazeteden okutamayınca bakın ne yaptılar

ŞEMS medyasında bir süredir yeni bir uygulama dikkatimi çekiyor. Harcadıkları kaynağı belirsiz bunca paraya rağmen kimse gazetelerini satın almıyor. Şimdi gazeteden okutamadıkları tetikçilerin pespaye yazılarını televizyonlarından okuyarak zorla dinletiyorlar.
Ama yine de olmuyor.
Çünkü televizyonlarını da kimse seyretmiyor.