Şüpheliler benziyor ya ötekiler

FRANSA’da Dreyfus olayından beri en önemli davalardan biri dün başladı.

Vatan gazetesi dün, bu haberi “Fransa’nın mini Ergenekon davası” olarak vermiş.

Haberin Devamı

Davadaki iddia şu:

Eski başbakan ve çevresindeki bir ekip, siyasi rakibi Sarkozy’nin yolunu kesmek amacıyla, 100 milyon Euro rüşvet aldığı şeklinde bir komplo hazırlamış.

Şimdi size, Paris Temsilcimiz Muammer Elveren’in hazırladığı kronolojiyi sunuyorum:

* * *

*Eylül 2003’te İmad Lahoud adlı bir bilgi işlem uzmanı, Fransa’nın 1991 yılında Tayvan’a sattığı 2.8 milyar dolarlık fırkateynlerle ilgili gizli rüşvet paralarının bulunduğu Luxembourg Yatırım ve Finans Kurumu “Clearstream” hesaplarının belgelerini şirketin bilgisayarından gizlice kopyaladı. Bu hesaplar arasında dönemin Ekonomi, Finans ve Endüstri Bakanı Sarkozy’nin bu satıştan 100 milyon dolar rüşvet aldığı hesabın bulunduğu ileri sürüldü.

Haberin Devamı

*Ekim-Kasım 2003’te Avrupa Hava Savunma ve Uzay Şirketi -European Aeronautic Defence and Space- EADS’nin eski Başkanı Jean-Louis Gergorin İstihbaratçı General Philippe Rondot’ya Clearstream’in bu listelerini ulaştırdı.

*Ocak 2004’te dönemin Başbakanı Dominique de Villepin, Jean-Louis Gergorin ve Philippe Rondot ile bir toplantı yaparak Clearstream belgelerinin doğruluğunun araştırılması için görevlendirdi.

*Mayıs-Haziran 2004’te Fransa’nın yolsuzluklarla mücadele konusunda tanınmış hâkimlerinden Renaud Van Ruymbeke’ye, içinde Cumhurbaşkanı adayı Nicolas Sarkozy’nin hesabında 100 milyon dolar olduğunu gösteren Claerstream belgelerinin bulunduğu isimsiz bir ihbar mektubuyla gönderildi.

*3 Eylül 2004- “Sahte belgelerle dayanaksız iftira” istemiyle kamu davası açıldı.

*31 Ocak 2006- Açılan kamu davasına Sarkozy dahil edildi.

*24 Mart 2006- General Rondot’nun evine operasyon düzenlenerek 2004’te Villepin ve Gergorin ile yaptığı toplantının gizli tutanakları bulunarak el konuldu.

*1 Haziran 2006- Gergorin listeleri istihbaratçı General Rondot’ya ilettiğini kabul etti ve gözlem altına alınarak hakkında soruşturma başlatıldı.

*21 Aralık 2006- Dominique de Villepin hâkimin celp kararıyla 17 saat süreyle tanık olarak ifade verdi.

Haberin Devamı

*22 Mart 2007- EADS eski Başkanı Gergorin listeleri İmad Lahoud’un kendisine verdiğini itiraf etti.

*22 Haziran 2007- Hâkim Van Ruymbeke’nin Cumhurbaşkanı Chirac’ın, bu görevlendirmeyi Başbakan de Villepin’e yaptırmış olabileceği iddiasıyla tanık olarak dinlenmesini istedi. Chirac tanıklığı kesin bir dille reddederek hiç kimseye böyle bir görev vermediğini ve olayla hiçbir ilgisi olmadığını açıkladı.

*19 Temmuz 2007- Gergorin işin içinde Villepin’in olduğunu doğrulayan bir ifade verdi.

*27 Temmuz 2007- Başbakan de Villepin hakkında “Yalan ve iftiraya ortaklık etme” iddiasıyla dava açıldı.

*3 Haziran 2008- Paris mahkemesi hâkimleri Jean-Marie Huy ile Henri Pons, Villepin hakkında yeterli delil bulunmadığına karar vererek ek bir soruşturma açılmasını isterken Gergorin ve Lahoud’un mahkemeye çıkarılmasına karar verildi.

Haberin Devamı

*3 Temmuz 2008- Soruşturma tamamlandı ve mahkeme Villepin’in işe karıştığı gerekçesiyle sulh mahkemesinde yargılanmasına karar verdi. Villepin karara itiraz ederek Devlet Konseyi’ne -Conseil d’Etat- (Danıştay) kararın bozulması için başvurdu.

*5 Haziran 2009- Devlet Konseyi Villepin başvurusunu reddetti ve dosyayı sulh ceza mahkemesine gönderdi.

*21 Eylül 2009- Paris Sulh Ceza Mahkemesi’nde bir ay sürecek dava başladı.

* * *

Davanın seyri böyle.

Çok ciddi bir siyasi komplo değil mi?

Eldeki delillerin bir bölümü bizdeki Ergenekon davasından çok daha somut.

Peki başka ne benzerlik var?

Şimdi bu davayla ilgili bazı noktaları da ben alt alta yazıyorum:

Haberin Devamı

*Davanın başladığı günden bu yana 3 yıla yakın bir süre geçti. Ama içerde tutuklu tek kişi yok. Öyle olmadığı için içerde hasta yatan, hatta orada ölüme terk edilen şüpheli de yok.

*Davanın hazırlık aşamasında, kimseye ait telefon konuşmaları, hele hele özel telefon konuşmaları basına “sızdırılmadı”.

*Sarkozy’ye yakın gazetelerde bile, bu davayla ilgili “üfürme” haberler, kamuoyunu etkilemeye yönelik manşetler atılmadı.

*Sarkozy’ye yakın gazeteler bile, şüpheli durumdaki kişiler hakkında sanki korkunç birer caniymiş muamelesi yapmadı.

*İmzasız bir ihbar mektubu ciddiye alındı ama, buna dayanılarak, istihbarat örgütünün bile deli saçması dediği hayali örgüt şemaları yayınlanmadı, insanlar karalanmadı.

Haberin Devamı

*Hükümete yakın gazeteler ve gazeteciler bile, başka gazetelerdeki meslektaşları için, “Bu davadan şunu da alın, bunu da alın” diye kampanya yapmadı, tasfiye listesi hazırlamadı.

*Ve son bir nokta:

Bu dün başlayan davanın en geç bir ay içinde sonuçlandırılacağı şimdiden ilan edildi.

* * *

Evet, orada da bir Ergenekon davası var.

Şüpheliler benziyor da, öteki aktörler benziyor mu?

Yazarın Tüm Yazıları