Paylaş
“Ben bu haberi, bu dili bir yerden tanıyorum.”
* * *
Allah aşkına gelin, şu haberi birlikte bir defa daha okuyalım.
Siyahla yazdığım kelimelere dikkat.
* * *
-“PKK’nın sözde Cizre sorumlusu, ‘Mamo’ kod adlı Mustafa D.’nin, Şırnak Cizre’deki operasyonda etkisiz hale getirilen teröristler arasında olduğu değerlendiriliyor.”
* * *
Hemen arkasından gelen şu cümle:
-“Teröristlerden temizlenen evde yapılan aramada ölü bulunan ve Mustafa D. olduğu tahmin edilen PKK’lının, çatışmada yaralandıktan sonra Cizre’deki eve taşındığı düşünülüyor.”
İyi de kardeşim, somut bir olayda somut sonuçlar varsa, “değerlendiriliyor”, “düşünülüyor” gibi ne idüğü belirsiz fiillerin işi ne...
Onu da söyleyeyim.
“Değerlendiriliyor” fiili, son yıllarda askerlerin uydurduğu bir kavram.
Ne anlama geldiğini kendileri çok iyi bildikleri halde, bizim inanmamızı istedikleri şeyler için kullandıkları muğlak bir ifadedir.
Onlar “değerlendiriyor” ve “düşünüyor”.
Ben de yorumlayayım.
* * *
Bu haberi asker yazdırmış. Çünkü bölgedeki iletişimi artık tamamen asker yapıyor.
Anadolu Ajansı, kelimesine dokunmadan servise koymuş.
Yani, askerin tak dediğini, şak diye yerine getirmiş.
Hürriyet yazıişlerindeki arkadaşlar da, haklı olarak kelimesine dokunmadan “AA” kaynağı ile aynen koymuşlar.
Çünkü, bu haberi düzeltmeye kalksalar, neresini nasıl düzeltecekler. Haberi koymasalar, “Vaayyy... PKK’nın Cizre sorumlusu öldürülüyor, Hürriyet görmezden geliyor” diye yaygara başlayacak.
Sözlerim ağırdır dokunur kalbe / Şu suskun ağzımı açtırma benim
SON günlerde en çok dinlediğim şarkılardan biri Mümin Sarıkaya’nın “Ben Yoruldum Hayat”ı... Listelerde hızla yükseliyor.
Şarkıda 1970’lerdeki Barış Manço’nun havası var. Şu dizeler de tam bugünkü ruh halime fena halde oturdu.
“Sözlerim ağırdır dokunur kalbe
Şu suskun ağzımı açtırma benim.”
O söylerken, ben değil ama içimdeki iç ses, o hergele var ya, açtı ağzını ve aldı sözü:
“Ah arkadaş, var ya...
Bir açsam şu suskun ağzımı...”
O an şunu anladım.
İç sesim daha cesur ve ahlaklı, dış sesim daha korkak ve akıllı...
Güzel bir işbölümü.
İç sesim yaşatıyor, dış sesim koruyor...
Siz buna oportünizm de diyebilirsiniz...
Ankara’dan gelen herkes Ali Sarıkaya’yı anlatıyor
HİSSİYATIM şu. Ankara kulislerinde en hızla yükselen isim Ali Sarıkaya.
AKP İstanbul milletvekili.
Başbakan Davutoğlu’nun başdanışmanı. Boğaziçi Üniversitesi’nde tarih okumuş.
Hiç karşılaşmadım ama kiminle konuşsam ondan hep övgüyle söz ediyor.
Yapıcı kişiliğini övüyor.
Bu arada Soner Yalçın’ın bir yazısından öğrendiğim bilgiyi de aktarayım. Boğaziçi Üniversitesi’ndeyken tez hocası Prof. Binnaz Toprak’mış...
‘Kum Gibi’den beri dinlediğim en güzel Kürt şarkısı
ŞERO Abbas, Almanya’da yaşayan bir Kürt sanatçısı. Geçen gün Ahmet Güneştekin sayesinde, “Westiya Bu” adlı şarkısını keşfettim.
Eski bir şarkısı ama hâlâ çok güzel geliyor insana. Şero Abbas, sözlerinde politik ama eylemde çok politize olmamış
bir Kürt şarkıcısı.
Alman müzisyenlerle çalışıyormuş.
Bugün, Kürt müziği deyince aklımıza Ahmet Kaya, Şivan Perver ve Aynur’dan başka kimse gelmiyor.
Ama böyle daha derin ve hepimize seslenen derin bir damarı da var.
Şarkıyı dinlerseniz, ne demek istediğimi anlayacaksınız.
Yeni Rihanna
RIHANNA’nın yeni CD’si “Anti”yi çok beğendim.
Listelere “Work” adlı şarkısı girdi ama ben en çok “Never Ending”i sevdim.
İkinci tercihim de “Close to You”.
THY’nin yeni business kulaklığı bir devrim
HİÇ kuşkusuz dünyanın en iyi havacılık uzmanlarından biri Hürriyet yazarı Uğur Cebeci.
Geçen pazar onun yazısından öğrendim. Türk Hava Yolları business yolcuları için “Denon” marka yeni kulaklıklar almış.
Uğur’u arayıp nasıl olduğunu sordum.
THY’nin yeni Yönetim Kurulu Başkanı İlker Aycı, ona bu kulaklıklardan bir tanesini denemek üzere vermiş.
Önceki gün Hürriyet’te birlikte denedik.
Abartmadan söylüyorum.
Business sınıfı yolculuk sırasındaki eğlence anlayışında yeni bir
dönem açılıyor.
1970’li yıllardan beri kulaklık uzmanı sayılabilirim.
THY bu konuda da sınıf atlıyor.
Üç gündür Cengiz Semercioğlu THY’nin, Super Bowl (Amerikan futbolu final maçı) sırasındaki reklamlarını yazıyor.
Aynen katılıyorum.
Çok yaratıcı, çok genç...
THY beni şaşırtmaya devam ediyor...
Giderek kendi kantonuma çekildiğim şu ülkede bana hâlâ umut veren az sayıda kurumdan biri o.
‘Hayat Şarkısı’
KANAL D’nin yeni dizisi “Hayat Şarkısı”nın ilk bölümünü kanalın yöneticileri, dizinin yapımcı, yönetmeni ve oyuncuları ile birlikte seyrettim. Ben çok sevdim. Hikâye kuvvetli ve ihtiraslı, oyuncular çok iyi.
Dün baktım. İyi bir reyting almış.
Daha da önemlisi gelen gitmemiş, kalmış. Bu acımasız rekabet ortamında çok iyi bir başlangıç...
Paylaş