Paylaş
Yat 85 metre...
Türkiye’de yapıldı.
Bir Türk şirketi tarafından yapıldı.
Yapımı 4 yıla yakın sürdü.
Ve geçen ay Cannes’daki dünyanın en önemli yatçılık fuarında ilk defa dünyanın dikkatine sunuldu.
Aldığım bilgiye göre, fuarın en ilgi çeken teknelerinden biri oldu.
4 gün boyunca 1.000 kişiye yakın insan tekneyi gezdi...
Bu boyutta bir tekne için çok yüksek bir ilgi rakamı bu.
*
Peki fiyatı nedir?
Dünya standartlarında 175 ile 200 milyon Euro arasında...
Ama Türkiye’de maliyeti daha düşük.
Pandemi öncesine kadar 50 metreden büyük teknelere “megayat” deniliyordu.
Pandemi bu ölçüleri büyüttü.
Artık 70-80 metre üzerindeki teknelere megayat deniliyor.
Bu tekne işte bu yeni tarifiyle Türkiye’de inşa edilen ilk megayat...
*
Tekneyi inşa eden firmanın sahibi tanıdık bir isim.
Vural Ak...
Yani Türkiye’nin en büyük araç kiralama şirketi “Intercity”nin de sahibi.
Ama kamuoyu onu daha çok Formula 1’i yeniden Türkiye’ye getiren insan olarak biliyor.
*
Önceki akşam küçük bir gazeteci grubunu işte bu teknede ağırladı.
Aralarında ben de vardım.
Hayatımda ilk defa 40 metre üzerinde bir yata biniyorum.
İnsan içine girinceye kadar her metre farkın ne anlama geldiğini anlamıyor.
*
Tekneyi gezerken şaşkınlık içindeydim.
Muazzam bir teknoloji... Olağanüstü bir estetik...
İnsanın aklına gelmeyecek ayrıntıların mühendisliği...
Ve tabii ki estetik olarak sıradan bir insanın hayalini aşan bir lüks...
Ama en büyük şaşkınlığım böyle bir teknenin Türkiye’de yapılmış olması...
Yani ülkemiz artık sadece insansız hava araçları teknolojisinde değil, başka alanlarda da dünyanın en iyileri arasına giriyor.
İşte o bana büyük gurur verdi.
*
Size bu tekneyi biraz anlatmak istiyorum...
Ne bunu yazan benim, ne okuyan sizin ulaşamayacağı bir tekne bu...
Ama tabii ki üzerinde bol bol konuşabileceğimiz, geyik yapabileceğimiz bir tekne...
Peki bu tekneyi kimler alabilir?
İsterseniz önce daha basit bir sorudan başlayalım.
Sonra alabilecek kaç kişi var, ona bakalım...
DÜNYANIN YÜZDE KAÇI BU TEKNEYİ ALAMAZ
SATIN alamayacaklar belli...
Siz, ben, bizim mahalledekiler...
Hatta daha fazlası...
*
Madem bu tekneyi satın alamayacakları belirledik, hadi şimdi gelin kimlerin alabileceğine bakalım.
Dediğim gibi, Türkiye’de veya Almanya’da yapılmasına göre fiyatı 150 ile 200 milyon Euro arasında değişen bir tekneden söz ediyoruz.
Bakımı, yakıtı, yemeği, içinde çalışan 25 personelin giderini hesaplarsanız...
Yıllık gideri, finansal maliyetinin dışında, fiyatının yüzde 6’sı ile 8’i arasında değişiyor.
Yani kaba bir hesapla, her yıl cebinizden 6 ile 16 milyon Euro arasında bir harcama yapmanız gerekecek.
*
Özetlersek...
Şu gökyüzünün altında yaşayan insanların yüzde 99.99’u...
Ama tabii ki almayı hayal edebilirsiniz...
DÜNYADA KAÇ KİŞİNİN CEBİNDE BUNU ALACAK PARA VAR, KAÇI ALDI
ŞİMDİ size dünyada bu tekneyi alabilecek kaç kişi olduğunu açıklıyorum.
Cannes Uluslararası
Yat Fuarı’nın elindeki
bilgilere göre...
Dünyada bu tekneyi alabilecek 4 bin kişi var.
Peki bu 4 bin kişiden kaçı bu veya bundan büyük bir tekneye sahip... Yani almış...
Dünyada 85 metre üzerinde 150 megayat var.
Kim bu 150 kişi...
Aslında hepsi biliniyor...
Ama ben sadece şunu söyleyeyim.
Bu 150 megayatın 50’si dünyanın çeşitli yerlerindeki kraliyet ailesi mensuplarına ait.
Gerisi, Rus oligarklar, Silikon Vadisi zenginleri ve ötekiler.
Hadi şimdi gelin, Türkiye’de yapılan bu ilk 85 metrelik tekneyi birlikte gezelim.
Rehberimiz tekneyi inşa eden tersanenin sahibi Vural Ak...
PANDEMİDE KAÇ AY GEMİDE YAŞAYABİLİRSİNİZ
EN yeni trend’den başlayayım.
Pandemi, megayat alacak bu 4 bin insanda yeni bazı trend’lerin oluşmasına yol açmış.
Cannes Fuarı sırasında en çok sorulan sorulardan biri şu olmuş:
“Bir salgın sırasında ailemizle birlikte bu tekneye sığınsak karaya çıkmadan ne kadar süre yaşayabiliriz?”
Vural Ak, “Bu soruya hazırlıklıydık” diyor.
Plan şöyle:
25 kişilik personel 20’ye indiriliyor.
Bütün yiyecek depoları doldurulursa, yakıt kullanımı tasarruflu giderse...
Tekne 6 ay limana gelmeden kalabiliyor.
PANDEMİ PANİK ODASININ VE KİLERLERİNİN DOĞUŞU
COVID-19, megayat tasarımına yeni bir kavram eklemiş.
Tecrit odası...
Tekne seyir halindeyken bir COVID-19 vakası çıkarsa, bu kişi özel bir odaya alınıyor. Odanın havalandırma sistemi, teknenin öteki kısmından bağımsız. Yani oranın temizlenen havası ana sistemden gelmiyor.
Ayrıca direkt dışarı açılan bir kapısı var.
Tasarımda ikinci değişiklik, 3 ayrı kiler sisteminin bulunuşu.
Biri eksi 10 derecede yiyeceği çok uzun saklayabilecek bir kiler. Öteki 10 dereceye kadar. Ve üçüncüsü günlük tüketim için.
BİR MEGAYAT İÇİN KAÇ SAAT ÇALIŞMAK GEREKİR
VICTORIOUS adı verilen bu teknenin yapımı 4 yıl sürmüş. Bu süre içinde 1 milyon 400 bin saat el emeği çalışma gerekmiş.
Bir teknenin maliyetinin yarısı malzeme ve tasarım. Öteki yarısı işçilik maliyetiymiş.
El emeğinin karşılığı Almanya ve Türkiye’de farklı. Almanya’da saat başına 75 Euro, Türkiye’de ise 25-30 Euro civarındaymış.
MEGAYATTA LÜKSÜN GELDİĞİ EN SON NOKTA, ŞÖMİNE
ŞÖMİNE lüksün son noktası mı, diye soracaksınız...
Evet aslında basit bir şey.
Ama burada gerçek şömineden söz ediyoruz.
Yani elektronik veya dijital şömine değil. Bir teknede yangın ihtimali nedeniyle en son düşünülecek şeylerden biri.
Tekneye onay veren Lloyd’dan alınabilecek en zor izinlerden biri...
Hem de meşe odunuyla...
Bilebildiği kadarıyla dünyada sadece 10 megayatta böyle bir şömine varmış.
Türkiye’de inşa edilmiş bu teknede, meşe odunlarının konulduğu bir odunluk bile var.
MEGAYAT YAPIMINDA TÜRKİYE KAÇINCI SIRADA
VURAL Ak’ın verdiği bilgiye göre, 50-60 metre üzerindeki megayat yapımında bir numaralı ülke Almanya... Orada geçmişi 100 yıldan fazla olan üreticiler var.
İkinci sırada Hollanda bulunuyor.
Ak’ın iddiasına göre, üçüncü sıraya artık Türkiye yerleşti... Ya İtalya?
Artık orta boy sayılan 30-40 metreye kadarki teknelerde İtalya Türkiye’nin üzerinde.
Tabii Türkiye’nin sıkıntısı hâlâ tekne yapımında bir tür taşeron durumda olması.
BİR MEGAYAT SATIŞINDA ARACI KİŞİ VEYA ŞİRKET KAÇ PARA ALIR
BU benim şahsi merakımdı...
Megayat pazarında satışlarda genellikle uzmanlaşmış aracı kişi veya şirketler rol oynuyor.
Bu kişilerin özellikleri de şöyle:
Küçük ve orta boy teknelerin alışverişinde aracılık yapanlar daha genç kişiler. Megayatlarda ise daha yaşlı kişiler. Çünkü bu iş büyük ölçüde “ilişkilere” ve “tanışıklıklara” bağlı.
Aracının aldığı paya gelince...
3 milyon Euro’ya kadarki teknelerde yüzde 4...
Ondan yukarıdaki teknelerde yüzde 3.5...
DEPOYU FULLEYİNCE, HİÇ DURMADAN İSTANBUL’DAN NEREYE GİDEBİLİRSİNİZ
85 metrelik Victorious teknesi, 225 bin litre yakıt alabiliyor.
Bu yakıtla 24 bin mil gidebiliyorsunuz...
İstanbul’dan Miami’ye kere gidip gelebilirsiniz.
‘FORMULA 1’İ İKİ YIL SONRA BIRAKABİLİRİM’
BİRAZ da Formula 1’i konuştuk. Türkiye’deki Formula 1 pistinin işletme hakkı 2023’e kadar onun şirketi Intercity’ye ait.
Bu yılki başarıdan çok memnun, ancak bu işin zorluğunu anlatıyor.
Biraz bıkkınlığı var. İki yıl sonra bu işten ayrılmayı düşünüyor.
SABOTAJ MI: PAZAR GÜNÜ ÖNEMLİ BİR GELİŞ YOLUNA MOLOZ DÖKÜLDÜ
BU arada geçen pazar günkü yarıştan önce ilginç bir olay yaşanmış.
İnşaat şirketlerinin o civarda moloz döktükleri bir alan varmış.
Valilik yarışlar sırasında büyük kamyonların o bölgeye girişini yasaklamış.
Ancak çok büyük damperli bir kamyon o gün, en önemli geliş yollarından birinde bir kaza yapmış. Damperdeki bütün moloz yola dökülmüş. Trafiğin en yoğun olduğu saatlerde o yol 3 saatten fazla kapalı kalmış.
“İnsanın aklına suikast mı sorusu bile geliyor” diyor.
‘ERKEN GELECEKSİN KARDEŞİM’ LAFININ PERDE ARKASI
FORMULA 1 sonrası en çok konuşulan konulardan biri Vural Ak’ın biletli bir kişiye söylediği sözler oldu.
Pist alanına gelemeyen bir izleyiciye “Erken kalkacaksın kardeşim. Erken geleceksin” dediği yazıldı.
Olayın aslı şöyleymiş:
“Formula 1 seven insanlarla, sosyal medya üzerinden veya telefonlarla direkt konuşuyorum. 17 yaşında genç bir izleyici aradı. ‘Abi trafikte sıkıştım, gelemiyorum. Beni buradan aldırsana’ dedi.
Ben de o konuşmanın samimiyetiyle ‘Erken kalkacaksın kardeşim’ dedim. Tabii bu konuşma yazıya geçince başka bir psikoloji yaratıyor.”
Paylaş