Paylaş
İçinde Ahmet Özal var...
*
Günün buluşu olan “organik hoşaf” var...
Zekâ var...
*
Kutlarım seni Ahmet...
Rahmetli babanın ölümünden kendine bir şeyler çıkarabilmek için ortaya attığın komplo teorilerinde işin suyunu öyle çıkardın ki...
Şimdi zeki ve esprili insanlar da senin pestilini çıkarıyor...
*
Baban gerçekten büyük insandı...
Ama sen biraz değil bayağı küçük kaldın be Ahmet...
*
Haa bir de şu var...
Bu Twitter esprisine bakarken ne düşündüm biliyor musun...
Vallahi de cidden aklına gelmiştir bu ihtimal senin...
Eminim “Bundan bize bir şey çıkar mı” diye düşünmüşsündür.
*
Bak bu senin aklına gelmediyse ben de ne olayım...
HAFRİYATÇI AYHAN... YA ÖTEKİ YÜZDE 50 DE SENİN KAFADA OLSA
HAFRİYATÇI Ayhan Bey elinde kazma-kürek, Atatürk’ün kurduğu devleti yıkmaya kalktı...
Kazmanın sapı elinde kaldı...
Çünkü sert kayaya çarptı...
*
İlk fırçayı Devlet Bahçeli, sonuncusunu da Cumhurbaşkanımızdan yiyince köşesine döndü...
Artık mahallesinin kıraathanesinde taşlı okeye dönüp zırvalarını iki çay arasında oyun arkadaşlarına anlatabilir. Şimdi o kahve arkadaşlarından bir ricam var...
Biriniz lütfen o arkadaşa şunu anlatın.
*
“Ayhan kardeşim, bak koçum, yiğidim... Sen yüzde 51’e bakıp kendi devletini kurmaya kalktın ya...
Maazallah referandumda yüzde 50’nin üzerinde ‘hayır’ oyu çıkan yerlerdeki insanlar da kalkıp, ‘Arkadaş sen kendi devletini kurup kurucu babanı ilan mı ettin... İyi biz de İstanbul’da, Ankara’da, Trakya’da, Ege’de, Akdeniz’de, Güneydoğu Anadolu’da, Atatürk’ün önderliğinde Kurtuluş Savaşımızla kurduğumuz bu devlete devam edeceğiz... Sen kurduğun yeni devletinde kal, biz burada eski devletimizle devam edeceğiz” deseydi...
*
Ne diyecektin be aslan biraderim...
*
Allah’tan Ankara’da AKP’nin üst düzeyinde aklı başında insanlar var da...
*
Şuursuz bir hafriyatçının damperlerinin önüne dikilip “Dur bi bakalım” dedi...
İNŞALLAH BU HABER YALAN ÇIKMAZ
HABERİN kaynağı, İran’ın yarı resmi haber ajansı Tesnim...
O yüzden temkinli yazıyorum.
*
Ajansın haberine göre “Türkiye, Suriye’de Esad karşıtı güçlere yaptığı para yardımını geçen hafta kesmiş...”
Ajans bu haberi, Suriyeli muhalif ve devrimci güçler ulusal koalisyonundan bir kaynağa dayandırarak vermiş.
*
Aynı habere göre Türkiye bu muhalif güçlere her ay 320 bin dolar parasal destek sağlıyormuş.
O yüzden Suriye’deki muhalif güçler çok zordaymış...
*
Okuyunca içimden “İnşallah bu haber doğrudur” dedim.
Çünkü Suriye’deki isyanın başladığı günden beri aynı şeyi düşünüyorum.
Türkiye ve öteki bazı güçler devreye girmeseydi Esad bu isyanı kolaylıkla bastırırdı.
Yine insan ölürdü ama bugünkü sayının onda biri bile olmazdı.
*
Türkiye’nin Suriye politikası ne yazık ki tam bir hezimettir.
*
Bu hezimetin kabul edilip gerçekçi bir politikaya dönülmesi hem Suriye hem Türkiye hem de dünya için çok iyi olacaktır.
KEMİK ERİMESİNE KEDİ İYİ GELİR Mİ
SABİTFİKİR dergisinin son sayısındaki Tuğçe Isıyel’in harika kedi yazısında “Kediatri” kavramı ile tanıştım.
*
Ona göre bazı bilimsel araştırmalar, kemik erimesi, kalp, tansiyon gibi bazı rahatsızlıklarda kedi miyavlamasının olumlu etkisi olduğunu gösteriyormuş.
Hatta sporcuların vücut dengelerini sağlamak için kedilere ihtiyacı varmış.
Isıyel bunun için Tarkan Kaynar’ın “Kediatri: Kedili Tedavi” kitabını öneriyor.
Kaynar’ın dergideki mülakatını ilgiyle okudum.
İlk fırsatta kitabı da okunacak.
*
KEDİ SEVENLERE NOT: Sabitfikir dergisi kedi ile ilgili Türkçede yayınlanmış kitaplardan geniş bir liste vermiş. Çoğunu hiç bilmiyordum.
SINIRIMIZDA ÇOK BÜYÜK BİR BELAMIZ DAHA OLDU
TÜRKİYE’nin Suriye sınırından iyi bir haber var.
IŞİD belası def ediliyor.
*
Ama bir de kötü haber var.
Dibimizdeki İdlib’e Nusra ve onun arkasındaki El Kaide yerleşti.
*
Nusra konusundaki daha önceki hatamızı devam ettirirsek, bilelim ki, IŞİD’in yerini en az onun kadar bela olan El Kaide alabilir.
POLİSİYE YAZARLARI BİRLİĞİNDE BİR İSİM
SABİTFİKİR dergisinin son sayısında okudum:
“Türkiye Polisiye Yazarları Birliği” kurulmuş.
Kurucuları arasında Ahmet Ümit gibi herkesin çok iyi bildiği isimler var.
Ama bir isim dikkatimi çekti.
Başak Sayan da birliğin üyesi...
Oysa onu aşk romanlarının yazarı olarak biliyordum.
O nedenle biraz şaşırdım.
Ancak birliğin statüsünü okuyunca anladım.
TPYB, “En az bir polisiye roman yazmış herkese açıkmış”...
Başak Sayan, son romanında polisiye bir olayı anlatıyordu.
Yani orada olması normal.
INSTAGRAM’A KEDİ RESMİ KOYMAK ANTİ-PATİ(K) BİR EYLEM MİDİR
TUĞÇE Isıyel’in yazısında katılmadığım bir görüş var.
“Sosyal medyada paylaşılan 3K’lı (kitaplı, kahveli, kedili) fotoğraflarda kedilerin entelektüel bir aksesuvar olarak kullanılması ve kedinin nesnelleştirilmesini” “anti-pati(k)” bir eylem olarak görüyor.
Bense hiç öyle görmüyorum. Tam aksine insanların kedi ve kahve fotoğraflarını, sevdikleri kitapların fotoğraflarını paylaşmasını çok sem-pati(k) bir duygunun ifadesi olarak görüyorum.
SON 24 SAATTE YAŞANANLAR
Paylaş