Önce bu kareye bakıp sonra karar verelim
Yaptıranlar biliyor, yaptırmayanlar için söyleyeyim.
Bu fotoğraf COVID-19 testinin nasıl yapıldığını gösteriyor.
*
Ama sadece onu göstermiyor...
Bu testin küçük çocuklarda da nasıl uygulandığını gösteriyor.
Yani yöntem aynı...
*
New York Times gazetesi dün bu fotoğrafı, çok önemli bir haberini desteklemek için birinci sayfasından kullandı.
Fotoğraf çok çarpıcı ama asıl önemlisi haberdeki iki bilgiydi.
Amerika Birleşik Devletleri’nde son 2 ayda 97 bin çocuğa COVID-19 pozitif tanısı konmuş.
Dahası da var.
Pandeminin başlamasından bu yana 338 bin çocukta COVID-19 tespit edilmiş.
Bunu açıklayan da çok ciddi bir kuruluş.
“Amerikan Pediatri ve Çocuk Hastaneleri Birliği.”
*
Nedense bu salgının başından beri Türkiye 65 yaş üstüne odaklandı...
Ve şöyle bir algı oluştu.
Sanki bu virüs çocuklara bir şey yapmaz...
*
Hiç de öyle değil...
Amerika’daki rakamlar ortada. Peki Türkiye’de durum ne?
Onu da anlatayım.
OKULLAR AÇILIRKEN TÜRKİYE’DE DURUM
Son bir hafta (27 Temmuz-2 Ağustos) Türkiye’de durum ne? Sağlık Bakanlığı rakamlarına göre...
Yeni vaka sayısı: 6 bin 753
Bunun...
Yüzde 1.9’u 2 yaşından küçüklerde...
Yüzde 1.9’u 2 ile 4 yaş arasındakilerde...
Yüzde 2.3’ü 4-14 yaş arasında...
Yüzde 7’si 14-24 yaş arasında görüldü.
Kısaca topladığınız zaman yüzde 14’e yakın bir oran çıkıyor.
*
Diyeceğim...
Okulları açmayı düşünüyoruz...
Ama hem Milli Eğitim’in hem ailelerin önce şu fotoğrafa sonra da altındaki rakamlara dikkatle bakıp, tartışıp öyle karar vermesinde yarar var.
‘SONBAHAR-KIŞ’ VE BİR DE ‘İLKBAHAR-YAZ’IN ÖLÜMÜ
Moda dünyası en büyük şoklarından birini 2008 yılında yaşadı.
O yıl Marc Jacobs’un dünya klasiği haline gelen Louis Vuitton kadın koleksiyonunu sunduğu yıldı.
O yılın New York Moda Haftası ise fashion week denilen moda gösteri haftalarının doruğuna çıktığı yıldı.
O yıl moda haftasını 232 bin kişi izlemişti.
O sergileri gezen ziyaretçiler 466 milyon dolar para harcamıştı.
*
Bu parlak hafta eylül ayında sona erdi ve 3 gün sonra sektör en büyük şaşkınlığını yaşadı...
Evet bu en parlak haftadan sadece 3 gün sonra dünyanın en büyük ekonomik krizlerinden biri patladı.
*
Ancak asıl tartışma şimdi başlıyor.
Bundan böyle bu kadar görkemli moda haftaları yapılabilir mi?
Sonbahar-kış, ilkbahar-yaz gibi 4 hatta 6 ayrı podyum şov ve koleksiyon yapılabilir miydi...
*
Marc Jacobs, 2019 yılı sonunda 2020 ilkbahar-yaz kreasyonunu sunarken “Bu benim son defilem olabilir” demiş ve eklemişti:
“Son defilem olursa sevinirdim...”
Bence dünyaya gelmiş geçmiş en yaratıcı tasarımcılardan biri olan Rıfat Özbek, 20’nci yıl sonunda moda sektörünü terk ederken, bu finali çok önceden gören insanlardan biriydi.
Eminim bugün Yalıkavak’taki evinde fashion’ın bu trajik sonunu bu duygularla izliyordur.
ARKADAŞ SEN YANGINI YAZ BEN DE SERİNLETİCİ SATAYIM
EKONOMİ gazetecisi arkadaşım Emin Çapa benim pazar günkü bira yazıma kızmış.
Ben “Bira maço erkek içkisi mi kadın içkisi mi” diye sormuştum ya...
Diyor ki...
“Mahalle yanarken o saçını tarıyor...”
Sevgili Emin önce bir yanlışı düzeltelim.
Gençlik yıllarımdan beri başıma tarak değdirmedim desem yalan söylemiş olmam. Yani saçımı taramam, elimle düzeltirim.
Şimdi gelelim öteki meseleye... Arkadaş “cool”... Sakin ol, hiç kızmaya gerek yok...
Gel seninle güzel bir işbirliği yapalım...
Sen aslanlar gibi mahalledeki yangını yaz. Ben de mahalleyi serinletecek bira yazılarını...
Nasıl, güzel bir işbirliği değil mi... Bak mahallede ikimize de yer var...
BİR ‘BEZGİN BEKİR’İN TER PANTOLONU NEDEN UÇTU
FOTOĞRAFTA gördüğünüz ‘Bezgin Bekir’ görünümlü bu genç adam, Scott Sternberg adlı Los Angeles’lı bir tasarımcı.
Ekonomi eğitimli, geçtiğimiz 10 yılda başarılı işler yapmış olan “Band of Outsiders” bir giyim markasının kurucusu ve sahibiydi...
Michelle Obama ve Gwyneth Paltrow gibi ünlülerin giydiği bir marka.
Ama onu o yapan asıl tasarımı slimfit’le birlikte erkek dünyasına egemen olan çok ince kravatı yaratmasıydı.
*
Pandemi sırasında, birçok dev giyim markası gibi onun şirketi de battı.
Oturup Entireworld isimli yeni bir şirket yarattı ve insanların pandemi döneminde ne giyineceğini düşündü.
Bulduğu 4 şey şuydu:
“Ucuz, rahat, zamansız (mevsimsiz) ve evine direkt ulaşacak ürün...”
Instagram paylaşımlarında insanların evlerinde neler giydiğine baktı ve sonunda yeni giyim anlayışı için iki imaj buldu:
Wes Anderson’un “Tenenbaum Ailesi” filminde Ben Stiller’ın giydiği eşofman üstü.
Ve Türkiye’de televizyonlarda “Teletabiler” (Teletubbies) adıyla gösterilen dizinin karakterlerinin kıyafeti...
*
İşte bunlardan esinlenerek uygun ucuz kıyafetler üretti.
İlk işaret hemen geldi.
Bir günde 46 sweatshirt ve sweatpant satılmıştı.
Birkaç gün sonra günde 1000 tane satmaya başladı...
Ve sonunda giyim piyasasından gelen şu rakam herkesi şaşırttı:
24 Nisan günü, yani Amerika’da pandeminin zirvesine çıktığı bir gün onun satışları da en yüksek noktaya gelmişti.
Pandemi döneminde satışları yüzde 622 artmıştı.
Bir işaret de piyasanın genelinden geldi.
Giyim eşyası satışları yüzde 79 düşmüştü. Ama aynı dönemde sweatpant satışları yüzde 80 artmıştı...
Neydi bu ‘Bezgin Bekir’ görünümlü tasarımcının sweatpant mucizesi...
EY KLASİK PATRON, İŞYERİNDE EŞOFMANLI ÇALIŞANA HAZIRLAN
SWEATPANT kelimesini Türkçe’ye direkt çevirirseniz, şöyle bir anlamı var:
“Ter pantolonu...”
Bu bizim bildiğimiz eşofmanın ta kendisi...
Anlayacağınız eşofman altı ve üstü, pandemi döneminde akıllı markaların zararını hafifleten, hatta bazılarını kurtaran ürün oldu.
*
Bir 65 plus olarak pandemi dönemimi evde yerli bir marka eşofmanla geçirdim.
Psikologların çoğu pandemi döneminde kazandığımız alışkanlıkların bir bölümünün kalıcı olduğunu söylüyor.
Yeniden çalışma hayatına döndüğümüzde “Dress code”u yani kıyafet yönetmeliği bulunan şirketlerin bu kuralları gevşetmesi kaçınılmaz olabilir.
Eşofman artık bir spor ve ev kıyafeti olmaktan çıkıp işyeri kıyafeti haline gelebilir.
