Paylaş
“İslam’da Kader, Tevekkül ve Şefaat İnancı” adlı kitabından başladım.
***
Girişinde diyor ki:
“Sizden istirhamım, Rabb’imden (c.c) dileğim, sizlere sunduğumuz bu kitabı merakla okuyup, yakınlarınıza da okutturmanız...”
Hocanın dileğini yerine getiriyorum.
Her birinin yanına da, okutturmak istediğim insanların kimler olmasını arzu ettiğimi tarif ederek tabii...
***
- ONA: Elinde büyük güç olup sorumluluk kabul etmeyenlere:
“Yaptıklarınızdan mutlaka sorumlu tutulacaksınız...” (Nahl Suresi)
***
- SİZE: Kendine bu dünyada ilahlar yaratıp ayakta tapınanlara:
“Sonunda elçilerimiz gelip canlarını alırken ‘Allah’ı bırakıp da tapmakta olduğunuz ilahlar nerede’ derler.”
“Şüphesiz (gerçek) kullarım üzerinde senin hiçbir hâkimiyetin olmayacaktır. Vekil olarak Rabb’in yeter.”
***
- ONA, SANA, SİZE, BİZE: Eline geçirdiği güçten şımarıp kibirlenenlere:
“Allah’ın verdiği nimetlerle şımarmayasınız. Çünkü Allah kendini beğenip böbürlenen kimseleri sevmez.”
***
- BİZE:
“Ey Rabb’imiz, bizi zalimler topluluğunun baskı ve şiddetine maruz bırakma.”
***
- SİZE: Ayakkabı kutularına, askılı elbiselere tamah edenlere:
“Artık Allah’ın size helal ettiği ve temiz olarak verdiği rızıklardan yeyin.”
ALLAH KENDİNE ‘BİZ’ DERKEN BİZ NEDEN ONA ‘SEN’ DİYORUZ
SEYYİD Hoca’nın kendine ait web sitesine de girdim. Orada cevap verdiği sorulardan biri şuydu:
“Niçin Allah (c.c.) kendisinden bahsederken ‘BEN’ yerine ‘BİZ’ kelimesini kullanıyor?”
“Kur’ân-ı Kerim’deki ‘Biz’ ifadesine gelince: Allah’ın (c.c.) kullandığı ‘Biz’ kelimesinin çoklukla hiçbir ilgisi yoktur. Baştan sonuna kadar, yazılışı Arap şair ve ediplerine, pes dedirten bir mucize olan Kur’ân’ın; elbette ki ifade şekli büyük bir mucizedir. Ve ‘Biz’ kelimesi Allah’ın (c.c.) zatına saygı ifadesidir. Bir çok âyette ‘Biz’ kelimesi kullanıldığı gibi, yine birçok âyette de Allah (c.c.) bir tek olduğunu, eşinin ortağının bulunmadığını pekiştirmek için bir âyette defalarca ‘Ben’ kelimesini tekrarlamaktadır.”
Geçmişteki yazılarımdan birinde ben de şu soruyu sormuştum:
“Biz kullar Allah’a niye, ‘Siz’ değil de, ‘Sen’ diye sesleniyoruz.”
Seyyid Hoca belki bu soruya da cevap verebilir.
ALLAH AŞKINA DENİZ SEKİ HAKLI DEĞİL Mİ
İSTANBUL Ağır Ceza Mahkemesi’ne bir mektup yazarak, “Beni yeniden yargılayın” demiş. Haksız mı...
Silivri’de yapılan adaletsizlikler düzeltildi.Ergenekon, Balyoz, Odatv, Kafes gibi davlardaki mağduriyetler giderildi.
Ama bu kıza yapılan yanlarına kaldı...
Resmen toplumun bir bölümüne, bir hayat tarzına gözdağı vermek için linç edildi. Şimdi kendilerine yapılan bazı şeylerin hesabını sormaya çalışanlar bu kızı da unutmamalı...
BU FOTOĞRAFIN PEŞİNDEN ROMA’YA GİDECEĞİM
ERKEK Tennessee Williams...
“Arzu Tramvayı”nın, “Kızgın Damdaki Kedi”nin, “Iguana Gecesi”nin yazarı...
Aklımda kalan yüzlerce harika tiradın adamı...
Öteki Anna Magnani...
İtalyan kadınının kendi başına buyruk halinin biricik sembolü...
New York Times gazetesi geçenlerde onların Roma’daki arkadaşlıklarını, birlikte gezdikleri, yaşadıkları mekânları anlatan harika bir yazı yayınladı.
Sırf şu fotoğraftaki dostluğun, bir arkadaşın göğsüne yaslanabilme duygusunun peşinden Roma’ya gidebilirim.
Sırf, “Ölümden önce hayat var mı” sorusuna evet diyebilmek için...
Ve sırf Andrea Bocelli’nin “Mascagni”sini o sokaklarda dinleyebilmek için...
HERKESE SORUYORUM: 20’NCİ GÜNDE HER ŞEYİ BERBAT MI ETTİM
ALTINCI günün sonunda, Phuket’teki detoks kürümden ayrılırken, diyet koordinatörüm şunu söyledi:
“Diyetinizi vereceğim programla 21’nci güne kadar sürdürürseniz, burada aldığınız sonuç kalıcı hale gelir.”
Yani içki içmeyecektim. Hamur işine dil sürmeyecektim.
Diyete 6 Mayıs günü başlamıştım. Bu hesapla 27 Mayıs günü ağzıma içki koyabilirdim.
Kadere bak ki, 26 Mayıs akşamı 3 kadeh şarap içtim.
***
Eve geldiğimde ise bana gönderilen kitap, ilahi bir mesaj gibi önümde duruyordu.
“21’nci Gün Mucizesi...”
15 uzman hayatta 21 günlük davranışların önemini anlatıyordu. Nedir öyleyse bu 21 rakamının sırrı...
Sevilay Şimşek’in şöyle bir yazısını buldum:
“Beyinde bir nöronun yeni bağlantı kurma süresi 21 gündür. Anlamı şudur: Bir davranışı 21 gün süre ile devam ettirirseniz kurulan yeni nöron bağlantısı sayesinde o davranışı alışkanlık haline getirebilirsiniz..”
***
Hay Allah... Tam 20’ci günde her şeyi berbat mı ettim?
Mesela içkiyi bırakma fırsatını... Veya bir daha ağzıma pizza, pide, makarna koymama şansımı...
***
Yoksa bu fırsatı kaçırmak benim için, yeniden hayata dönmek için şans mıydı...
Devamı yarın...
EYÜP CAN, TROLLER TARAFINDAN HACK’LENDİĞİ SIRADA NE DİNLİYORDU
RADİKAL gazetesinin eski genel yayın yönetmeni Eyüp Can da Londra’ya yerleşti. Geçen gün Google’ın düzenlediği bir toplantıya katıldı.
Tam Kuzey Koreli genç bir muhalif kadın başına gelenleri anlatırken, Eyüp Can’ın cep telefonuna bir mesaj düştü.
Twitter hesabı AKP’li troller tarafından hack’lenmişti.
O hesaptan Eyüp’ün ağzından iğrenç şeyler yazıyorlardı.
Ne bitmez tükenmez bir kin ve intikam duygusuymuş bu ya...
Bir türlü bitmiyor...
Bir türlü doymuyor.
Küçük bir not:
Tam troller hack’lediği sırada Kuzey Koreli muhalif kız ne anlatıyormuş biliyor musunuz?
“Bizim dilimizde aşk kelimesi yoktur. Kaldırdılar” diyormuş.
AKP’li troller de bizim dilimizde, “insanlık”, “merhamet”, “adalet”, “ar”, “hayâ” kelimelerini iptal ettiler.
Paylaş