LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
DOĞRUSU ben 1A ve 1C’deki yolcuların kim olduğunu merak edip araştırmamıştım.
Zaten meselem, o insanların kimlikleri veya başlarındaki türbanları değil.
Sadece bu görüntünün yol açtığı duyguları dile getirmiştim.
Üstelik gecikme öyle insanları rahatsız edecek kadar uzun bir süre değildi.
Hele hele Türk Hava Yolları için hiç değildi.
Ancak dün öğleden sonra işin görüntüsü değişti.
Çünkü o iki yolcunun kimliği özel bir önem kazandı.
* * *
İstihbarat Müdürümüz Celal Korkut geldi ve şunu sordu:
"Yazınızda sözünü ettiğiniz iki yolcunun kim olduğunu biliyor musunuz?"
Bilmediğimi, merak da etmediğini söyledim.
"Ama bu iki yolcu çok özel iki insan" dedi.
Meğer İzmir’den kalkan TK 330 sefer sayılı uçağın ilk sırasındaki o iki türbanlı kadın, Semiha Yıldırım ve kızı Bahar Büşra Köylübay’mış.
Yani Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın eşi ve kızı.
Ayrıca kızının eşi de uçaktaymış.
Semiha Yıldırım’ı Hürriyet okurları yakından tanıyor.
Geçen yıl gazetecilik ödüllerinin en büyüğünü kazanan Doğan Haber Ajansı Samsun muhabiri Şenol Çakır’ın çektiği fotoğraftaki kadın.
Kendisi tek başına arka masada, bütün öteki erkekler ise öteki masada.
Hürriyet onu "Alt kimlik, üst kimlik" başlığı ile vermişti.
* * *
Semiha Yıldırım askerlik yapan oğlunu ziyarete gitmiş. TK 331 sefer sayılı bir önceki uçakla geleceklermiş.
O uçak saat 18.00’de kalkacaktı.
Ancak o uçağa yetişemeyince, saat 19.20’de kalkacak olan TK 330 sayılı uçağa nakledilmişler.
Ne var ki o uçağa da ancak ucu ucuna yetişebildiler.
Uçak, 7 dakika gecikmeyle kalkabildi.
Ben işin gerisini bilmiyorum.
Belki havaalanına zamanında geldiler ve işgüzar görevliler, onları VIP salonundan uçağa gecikme ile aldılar.
Veya onlar havaalanına geç geldiler.
Bütün bunlar, uçakta meydana gelen görüntünün algılanmasını değiştirmiyor.
* * *
Cevabını merak ettiğim başka konular da vardı.
Mesela biletleri kimin aldığı.
Genel olarak resmi davetler dışında eşinin biletini kendileri alırmış.
Böyle olunca ikinci bir soru aklıma geldi.
18.00 uçağını kaçırdıklarına göre, yüzde 30 fazla ödeme süresine girmişler.
Acaba bu yüzde 30 ödendi mi?
Bunu araştırırken bir başka bakanın izine rastladım.
Devlet Bakanı Mehmet Aydın önceki gün eşi ile birlikte ABD’ye gitmiş.
Biletinin üzerine, "Bilet kendisi tarafından ödenecektir" ibaresi varmış.
Bu durumda 70 liralık yurt dışı çıkış harcını da kendisi ödemiş.
* * *
Bu noktalardan baktığımızda bakan eşinin davranışında bir yanlışlık yok.
"Canım ne var bunda. Uçak 5-10 dakikacık gecikme ile kalkmış" diyebilirsiniz.
Hayır, kimsenin bunu yapmaya hakkı yok.
Hele hele Ulaştırma Bakanı’nın eşi, kızı ve damadının hiç yok.
Onlar sıradan yolculardan bile daha dikkatli davranmak durumundalar.
Ayrıca pilot kalkmadan önce gecikme nedeniyle özür anonsu yaptığı için, bu davranış daha da dikkati çekti.
Ben bu gözlemimi, o yolcuların bakan eşi ve yakınları olduğunu bilmeden yazdım.
Şunu anlatmak istiyordum.
O görüntüler güzel değildi.
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, iyi tanıdığım ve beğendiğim bir bakandır.
Daha önce bir kere daha yazmıştım.
Kabinede, kafası Özal’a en yakın çalışan bakanlardan biridir.
O nedenle ne demek istediğimi çok iyi anlayacağını tahmin ediyorum.
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
Yazarın Tüm Yazıları