O Sarayı dolduracak iş çıkar mı

Haberin Devamı

7 Haziran günü muhtemelen o binanın kaderi de oylanacak.
Önümüzdeki soru şu:
7 Haziran’dan sonra, maliyeti ve şaşaası etkin bir başkanlık sistemi ile açıklanmaya çalışılan devasa sarayı dolduracak kadar iş olacak mı...


* * *


Seçimden 3 ihtimal çıkabilir:
-BİR: AKP Anayasa’yı değiştirecek sandalyeyi bulursa başkanlık sistemine geçeceğiz.
Bu takdirde Erdoğan oraya yeterince iş bulur.
Hatta parlamentoyu bile oraya taşıyıp, hem icranın, hem yasamanın, hem de yargının başı haline gelebilir.
-İKİ: Anayasa’yı değiştirecek sandalyeyi alamaz ama hükümeti kuracak zayıf bir çoğunluğu elde ederse ne olur?
Sarayın 1150 odasına iş bulunur mu...
Bence onda da sorun yok...
En büyük ihtimalle bugünkü “ara başkanlık rejimi” devam eder.
Onun çerçevesi de şimdiden belli.
Yatırımcı bakanlıkların neredeyse tamamını kendinde topladı.
Bakanlar gereksiz olunca, Bakanlar Kurulu’nun başına gerekli biri de gerekmez.
Sembolik başbakana ve sembolik danışmanlarına, Saray’da sembolik birkaç oda bulunur. Yani 1150 oda işsiz kalmaz.


* * *

Haberin Devamı


Sorun üçüncü ihtimalde çıkar.


Başkanlık olmazsa Saray’ın bin yüz elli odası ne olacak


ÜÇÜNCÜ ihtimal ise şu:
AKP tek başına hükümeti kuracak çoğunluğu elde edemez. Ara başkanlık rejimi çöker. Cumhurbaşkanlığı, yeniden Anayasa’daki çerçevesine oturtulur.
Ve o zaman şu soruyu tartışmaya başlarız.
Bütçe görüşmelerinde AKP’liler dışında, aklı başında hiçbir parlamenter, bomboş duracak 1150 odalı bir saraya milyarlarca liralık bütçe ve örtülü ödenek ayrılması için elini kaldırmayacağına göre, o saray ne olacak?


* * *


-Cumhurbaşkanı yeniden Çankaya’ya mı taşınır?
-Taşınırsa 1150 odalı Saray, Anadolu Uygarlıkları Müzesi mi yapılır?
-Veya Ankara’nın 7 yıldızlı ilk oteline mi dönüştürülür?
-Veya Başbakanlık’la bütün bakanlıklar orada mı toplanır, yan taraftaki rezidans kısmının tamamı Cumhurbaşkanlığı’na tahsis edilir, bir bölümü çalışma ofisi yapılıp oraya mı taşınır?

Haberin Devamı


Erdoğan olsam üçüncü ihtimali düşünür Davutoğlu’nu iyi tutarım


SEÇİMDE üçüncü ihtimal çıkarsa, Ahmet Davutoğlu’nu uykusuz geceler bekliyor.
-Bütçe müzakereleri sırasında, kendisini her fırsatta ve son olarak da 4G olayında ofsayta düşüren Cumhurbaşkanı’nın sarayda kalması için mi oy kullanır...
-Yoksa “Bu ağabey vesayetinden kurtulmak için tarihi bir fırsattır” deyip o da “Saray’dan başkan çıkarma” operetinin korosunda yer mi alır...
Yani ben Erdoğan olsam bugünlerde Davutoğlu’nu hoş tutarım.

Akif Beki mürettebat envanterinden düşünce kabin amiri kim oldu

MEDYADA günün sorusu şu:
Komşum Akif Beki, yorulduğu için, geçici olarak mürettebat envanterinden düştü.
O ayrılınca, A330’da kabin amirliği kime geçti?
Cumhurbaşkanı’nın son 2 gezisine Hürriyet’ten bir başka sevgili dostum Vahap Munyar onun yerini aldı. Anladığım kadarı ile zabıt kâtipliği uygulamasında bir değişiklik yok. Yine bir kişi not alıyor, herkese dağıtıyor.
Peki kabin amiri kim olacak?
Uçakta Hasan Karakaya gibi kıdemliler var...
Ama benim gönlümde yatan başka biri....
THY geleneğinde kadın kabin amirleri var.
Mesela, Akif’in yokluğunda Haber Türk’ten Nihal Bengisu Karaca niye olmasın...
Akıllı, renkli, kültürlü kadındır.
Ama tek kusuru var.
Biraz gereğinden fazla cesur...

Haberin Devamı

Akif, kaçamazsın, havada hesaplaştık, şimdi de karada hesaplaşacağız


KADİM dostum, sevgili köşe komşum Akif Beki, son 2 gündür, “Erdoğan gitsin” diyenlere özetle şunları söylüyor:
-Siz, Erdoğan “1150 odalı sarayda Osmanlı hanedanı kuruyor” diyorsunuz, Rusya’da da Putin için “Büyük Rus çarlığını kuruyor” diyorlar.
Ama adamın oyu azalmıyor.


* * *


-Siz, Erdoğan için “tiran”, “diktatör” diyorsunuz, Rusya’da da Putin için aynı şeyler söyleniyor. Ama adamın oyu azalmıyor.


* * *


Hadi 2 madde de biz ekleyelim.
-Biz, burada ayakkabı kutularından, sıfırlanamayan paralardan, para sayma makinelerinden söz ediyoruz, Rusya’da da yolsuzluklar sokağa akıyor.
Ama adamın oyu azalmıyor.
-Biz burada “Havuz müteahhitlerinden”, “Ak milyarderlerden” şikâyet ediyoruz, orada da “Oligarklardan” söz ediliyor.
Ama adamın oyu azalmıyor.


* * *

Haberin Devamı


Bir dakika Akif, bir dakika ya...
İyi, hoş, tamam da niye aynı “karşılaştırmalı iyi hal kâğıdı analizini” mesela bir Obama veya Cameron veya Hollande veya Merkel’le yapmıyoruz.
Onlar böyle bir şey yapınca, niye o ülkelerin halkları anında makas değiştiriyor. Tuhaflık onlarda mı yoksa bizde mi...

Yazarın Tüm Yazıları