HÜRRİYET’in KKTC Temsilcisi Ömer Bilge geçen hafta güzel bir gazetecilik yaptı.
KKTC Mahkemesi, aralarında Jak Kamhi ve Sinan Aygün’ün de bulunduğu 160’a yakın kişiyi vatandaşlıktan çıkarma kararı aldı.
Ömer hem bu olayı öğrendi, hem vatandaşlıktan çıkarılanların listesini ele geçirdi.
Hürriyet bu listedeki tanınmış kişilerin adını yayınladı.
Aynı gün tam listeyi de internet sitesine koydu.
Bunu da gazetenin üzerinden duyurdu.
* * *
Haberin çıktığı gün KKTC Başbakanı Ferdi Sabit Soyer, beni cep telefonumdan arayarak, kararın mahkemeye ait olduğunu, Jak Kamhi’ye karşı özel bir uygulamanın söz konusu olmadığını belirtti.
Ayrıca Jak Kamhi’ye yapılan uygulamanın düzeltileceğini de söyledi.
Olay, böylece aydınlığa kavuşmuşken, KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, dün bu konudaki soruya cevap verirken, adını vermeden Hürriyet’i eleştirdi.
Hatta daha da ileri giderek, bizi "olayı magazinleştirmekle" suçladı.
Hürriyet’e bir kere daha baktım.
Neyi magazinleştirmişiz anlamadım.
Ama anlamadığım başka çok önemli bir şey daha vardı.
Yazımın sonunda çok önemli bir soru soracağım.
* * *
KKTC Cumhurbaşkanı, bunun bir hukuk olayı olduğunu ve kararı mahkemenin aldığını söylüyor.
Doğru.
Ama eksik olan bir şey var.
Bu insanların vatandaşlıktan çıkarılması için mahkemeye giden kimdir?
O günkü seçim ortamında bizzat Mehmet Ali Talat ve arkadaşları değil mi?
Üstelik Jak Kamhi’nin vatandaş olmak falan istemediğini, teklifin bizzat eski Cumhurbaşkanı Denktaş’tan geldiğini bildiği halde bunu yapmadı mı?
Denktaş, Kamhi’ye "onur vatandaşlığı" vermeyi, onun KKTC davasına yaptığı hizmetlerden ötürü teklif etti.
Talat isimleri bizzat tespit edip mahkemeye giderken Kamhi’nin bu durumunu bilmiyor muydu?
Biliyordu ama o zamanki seçimin rekabet ortamı içinde sırf Denktaş’ı vurmak için bunu yaptı.
Kendisi, "KKTC bir hukuk devletidir" diyor.
Doğru.
Ama "devlet" denen şey sadece hukuktan mı ibarettir?
"Ahde vefa","yönetimde devamlılık" gibi şeyler de devleti devlet yapan özellikler arasında yer alır.
Bir insan düşünün ki, gelip sizden vatandaşlık falan istememiş.
Ülkenin eski cumhurbaşkanı teklif etmiş ve vermiş.
Siz tamamen o günün siyasi rekabeti içinde bunu seçim malzemesi yapmışsınız.
Mahkeme de vatandaşlıktan çıkarma kararı almış.
Bu o insana yapılmış bir ayıp değil mi?
Hürriyet de bu ayıbı dile getirdi.
Siz böyle bir insana karşı hoyratlık yapabilirsiniz.
Biz sizin kadar hoyrat değiliz ve o insanların sırtından seçim propagandası yapılmasını içimize sindiremiyoruz.
* * *
Tabii Talat’ın haklı olduğu bir yan da var.
Ne olursa olsun sonuçta bu, mahkemenin aldığı bir karar.
Yani özel olarak Kamhi için yapılmış bir şey yok.
Bu sözlerin altına ben de imzamı atarım.
Bir şartla...
Şu küçük soruya cevap vermesi kaydıyla.
Vatandaşlıktan çıkarılacak kişiler listesinde işadamı Besim Tibuk’un da adı vardı.
Onu ve 66 kişiyi daha o listelerden kim çıkardı?
Benim kulağıma, bizzat Talat’ın isteğiyle çıkarıldığı iddiası geldi.
Yanlış anlamayın, ben Besim Tibuk’un kişiliğiyle ilgili bir şey söylemiyorum.
Tibuk, turizm işini bilen iyi bir işadamıdır ve iyi ki de KKTC vatandaşı olmuştur.
Ama Kamhi’nin, Sinan Aygün’ün adını çıkarıp da onunkini bırakan irade, bu tercihini bir gerekçeyle açıklamalıdır.