Paylaş
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, bu haberi sızdıran kişiyi bulmak için MİT’e soruşturma talimatı vermişti.
* * *
Davette bu konu konuşulurken Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt şu ilginç yorumu yapmış:
‘Bu haberin ilk hangi gazetede yazıldığına bakarsanız, sızmayı kimin yaptığını da anlarsınız.’
Bunu dinleyen bazı kişiler, Büyükanıt’ın, Başbakan Erdoğan’a yakınlığıyla tanınan Yeni Şafak Gazetesi’ni kastettiğini düşünmüşler.
Taha Kıvanç ise bunun doğru olmadığını, ‘Gizli anayasaya aşırı sağ rötuşu’ başlığı ile haberi ilk defa Hürriyet Gazetesi’nin verdiğini yazıyor.
Doğru. O haberi Ankara büromuzun iki başarılı muhabiri Uğur Ergan ile Turan Yılmaz yazdılar.
İsterseniz bu muhabirlerimizle ilgili ipucu da vereyim.
Uğur Ergan, dış politika ve askeri konulara bakan muhabirimizdir.
Turan Yılmaz ise AKP ve Başbakanlığa bakar.
Şimdi Orgeneral Büyükanıt’ın yorumuna dönersek, nasıl bir sonuç çıkaracağız?
Sizce bu haber Hürriyet’te yayınlandığına göre, acaba kim sızdırmıştır?
Dışişleri mi? Genelkurmay mı?
Yoksa AKP’li biri veya Başbakan’ın çevresi mi?
Sorunun cevabını, ülkemizde sayısı hiç de az olmayan komplo teorisyenlerine bırakıyorum.
* * *
Türkiye’de Milli Güvenlik Siyaset Belgesi ile ilgili ilk haberi Hürriyet vermişti.
Daha önce yazmıştım, bir kere daha tekrarlayayım.
Bu belgeyi ilk defa, bir MGK toplantısı sonunda yapılan açıklamada işitmiştik.
Daha sonra Mesut Yılmaz, başbakan olarak Girit’e giderken, uçakta gazetecilere bu belgeden söz etmişti.
Ben de Hürriyet’te çalışan Şükrü Küçükşahin’e, bu belgeyi bulmasını söylemiştim.
Küçükşahin, belgenin temel maddelerini buldu.
Bunlardan, açıklanmasında sakınca gördüğümüz bir madde hariç, hepsini Hürriyet’te yayınladık.
Dün de köşesinde bu haberin çok ilginç perde arkasını yazdı.
* * *
Doğrusu, Dışişleri Bakanı’nın neden bu kadar aşırı tepki gösterdiğini anlamış değilim.
Ama ben Genel Yayın Yönetmeni olarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim:
Bu haber ‘özel olarak Hürriyet’e sızdırılmış’ değildir.
Tamamen Ankara bürosundaki arkadaşlarımızın gazetecilik merakı ve başarılarının ürünüdür.
Gazetecilerin kaderi budur.
Eğer bu haber Hürriyet’te değil, bir başka gazetede çıksaydı, biz bu iki arkadaşımıza, ‘Niye atladınız’ diye hesap soracaktık.
Oysa şimdi onları kutluyoruz.
Ama biz gazeteci olarak kutlarken, bu defa hükümetin bir üyesi, ‘Bu haberi kim, nasıl sızdırdı’ diye hesap soruyor.
* * *
O gece Çankaya Köşkü’nde bulunamadığım için üzüldüm.
Keşke bu sorular direkt olarak bana sorulsaydı ve ben de bu haberi ‘Niye verdiğimizi’ anlatsaydım.
Bu haber gerçekten niye Hürriyet’te yayınlandı?
Cevabı çok basit:
Geçmişte ‘Johnnson mektubu’ niye Hürriyet’te yayınlandıysa ondan.
‘Taha Yasin Ramazan’ın Irak savaşı öncesi gizlice Ankara’ya yaptığı ziyaret’ haberi neden bu gazetede yayınlandıysa ondan.
Amerikalı askerlerin Süleymaniye’de Türk askerlerine yaptığı baskın neden sadece Hürriyet tarafından öğrenildiyse ondan.
‘Sosyetik fişleme’ istihbaratı neden önce bu gazeteye geldiyse ondan.
Tony Blair, Reagan, Chirac gibi dünya liderleri neden bu gazeteye konuşuyorsa ondan.
Daha başka nedenler saymaya, komplo teorileri kurmaya gerek var mı?..
Paylaş