LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
BU hafta Türk medyasında çok önemli bir gelişme oldu. ‘Superpoligon’ adlı bir internet sitesi, kurulduğundan beri ilk defa künye koydu.
Yani sitenin sahibi ve yöneticilerinin kim olduğunu açıkladı.
Bunun anlamı şu:
Bundan böyle bu sitelerin hukuki sorumlulukları doğuyor.
Gazetelerde ve televizyonlarda olduğu gibi, bu sitelerin yayınlarından mağdur olan kişiler bunları mahkemeye verebilecek.
Adalet bunlara gittiğinde bir adres bulacak.
İşte bu yüzden, ben bu gelişmeyi, internet gazeteciliğinde yeni bir dönemin başlangıcı olarak görüyorum.
* * *
Bu olayın perde arkasında şöyle bir gelişme var:
Başka bazı medya siteleri gibi ‘Superpoligon’ da zaman zaman bizler hakkında uydurma yazılar yayınlıyordu.
Bu yayınlarda akıl almaz senaryolar uyduruluyor, inanılmaz iftiralar atılıyordu.
Bu iftiralardan biri, artık kişilik haklarına tecavüz sınırlarını bile aşınca, yayınların durdurulması için dava açmak zorunda kaldık.
Bu dava sonunda mahkeme, ‘Superpoligon’ adlı siteye tedbir kararı koydu.
Sonunda bu sitelere taşıma sağlayan telekomünikasyon kurumları da devreye girdi ve sitenin yayını durdu.
Bizim amacımız hiç şüphesiz bir internet kanalını susturmak değildi.
Ama bu internet sitesi alenen korsan yayıncılık yapıyordu.
Bize bir iftira atıldığında kime dava açacağımızı bilemiyorduk.
Verilen adreslerin hepsi sahte çıkıyordu.
Sonunda bu yola başvurmaktan başka çaremiz kalmamıştı.
* * *
İşte tam bu sırada yeni kurulan ‘İnternet Medyası Derneği’ devreye girdi.
Derneğin başkanı Hadi Özışık beni aradı.
‘Superpoligon’un künyesini koyacağını söyledi.
Sözlerini tuttular ve sitelerine bir künye koydular.
Düzeltmeyi yayınladılar. Biz de tedbir kararını kaldırttık.
Böylece site yeniden yayına başladı.
* * *
Ancak Superpoligon’un künye koymasıyla mesele çözülmüyor.
Halen yüzlerce künyesiz internet sitesi yayında.
Bunlar her gün çok sayıda insana iftira atıyor, dedikodu üretiyor, insanlara zarar veriyor.
Sahipleri ve yöneticileri belli olmadığı için de kimse bunlardan hesap soramıyor.
O nedenle mağdur olan insanlar artık yavaş yavaş bunları taşıyan şirketlere dava açmaya başlıyorlar.
Dün İnternet Medyası Derneği Başkanı Hadi Özışık’la konuştum.
Medyatava ve Medyafaresi adlı siteler de künye koyacaklarını bildirmişler.
Künyesini açıklamayan sitelerin hiçbir yönetici ve çalışanını derneğe üye kabul etmeyeceklerini söylüyor.
Derneğin halen 70 üyesi varmış.
Ancak bunların 40’ı hakkında henüz tam üyelik işlemi yapılmamış.
Künyelerini koyup koymadıklarını, koydukları künyenin gerçek olup olmadığını araştırıyorlarmış.
* * *
Künyesiz sitelerin en büyük mağdurlarından biri de benim.
Her gün hakkımda ipe sapa gelmez yüzlerce şey yazılıyor.
Bugüne kadar hiçbirine dava açmadım.
Eleştiri, en az korktuğum şeydir.
İçinde iftira ve hakaret olmayan her yazıya saygım var.
Ama bazen öyle ağır iftiralarla ve hakaretlerle karşılaşıyorum ki, tahammül sınırlarım zorlanıyor.
Yazılı basın artık daha makul bir yola giriyor.
Yazılarda hakaret dozu belirgin biçimde düştü.
İnsanlara küçültücü lakap takan yazar sayısı azaldı.
İşin en güzeli de, bunlar kurumların kendi iç kültürü haline gelmeye başladı.
Böyle bir ortamda internet daha da göze batar hale gelmişti.
O nedenle bu kararı, mesleğimizde önemli bir gelişme olarak kabul ediyorum.
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
Yazarın Tüm Yazıları