Paylaş
Amerika Birleşik Devletleri’nin önde gelen entelektüel dergilerinden “Atlantic” geçen kasım ayında özel bir dosya yayınladı.
Dosyanın konu başlığı şuydu:
“Medyayı kim öldürüyor?”
Derginin 58’inci sayfasındaki başlık ise şöyle:
“Medya devlerinin yeni kostümleri”.
Hemen yan taraftaki sayfada ise çarpıcı bir desen yayınlamışlar.
Şimdi şöyle biraz durup düşünün.
Sizce medya devlerinin giydikleri yeni elbiseler nasıl bir şey olabilir?
Şöyle daha zengin duran, insana daha güçlülük hissi veren, geniş omuzlu, vatkalı falan bir şey mi?
Yoksa, Apple neslinin blucinleri mi?
Hayır asla tahmin edemezsiniz.
O nedenle ben size anlatayım.
Yan taraftaki desende dünyanın önde gelen medya patronları bir caddede koşuyor.
Bunlardan biri CNN’nin efsanevi kurucusu Ted Turner.
Öteki Newscorp’un Yönetim Kurulu Başkanı ve dünyanın en güçlü medya patronu Rupert Murdoch.
Gelelim caddede koşan bu medya devlerinin yeni elbiselerine.
Bu 4 dev patron caddede çırılçıplak koşuyorlar.
Yani üzerlerinde elbise yok.
Bu desen, dünyada medyanın yeni durumunu en çarpıcı biçimde anlatan fotoğraf olabilir.
1990’lardaki “medya gücü”, “dördüncü güç” kavramının tarihsel dönüşümünü daha güzel ne anlatabilir?
Dergi, bu konuda çok çarpıcı bir analiz yapıyor.
Dünyanın en büyük medya kuruluşları, 2000 yılından bu yana 200 milyar dolardan fazla değer kaybetmiş.
“Time Warner-AOL” birleşmesinin muazzam bir fiyasko ile sonuçlanması, medyada büyüme, tekelleşme kavramlarını altüst etti.
En başarılı dev kuruluşların küresel pazarlarda büyüme formülleri iflas etti.
“İçerik çok kıymetlidir” kavramı hızla çöküyor.
İnternet ise henüz para getirmiyor.
Yani medyanın bir bölümü hızla bir “hayalet ekonomisine” dönüşüyor.
Bu sektörde “başarı modelleri” yok mu?
Var elbet.
İşte Doğan Grubu.
İşte Hürriyet.
Doğan Gazetecilik.
Doğan TV.
Ya gerisi?
Gerisinin ne olacağını önümüzdeki yıllarda göreceğiz.
İşte o nedenle Hükümet’e yakın gazete ve televizyonların patronlarına seslenmek istiyorum.
Bu muazzam “hayalet ekonomisinin” bataklığına gömülmek üzeresiniz.
Bunca para akıttığınız gazeteler satmıyor, televizyonlar izlenmiyor.
Hepsinin tezgâhtaki satışlarını toplasanız, genç bir adamın daha dün çıkardığı “muhalif” bir gazetenin satışına yetişemiyor.
Hepsinin toplamı bırakın Posta’yı, bir Milliyet, Vatan, Haber Türk etmiyor.
Köşe yazarlarınızın çoğu, başarılı gazetelerin parlak yazarlarına karşı kıskançlık menkıbeleri yazmaktan başka bir şey bilmiyorlar.
Başka yerlerde alın teriyle kazandığınız, düşük kâr marjlarıyla biriktirdiğiniz servet, bu hayalet ekonomisi içinde eriyip gidebilir.
O nedenle Wall Street’te çırılçıplak koşan medya devlerinin fotoğrafına iyi bakmanızı tavsiye ediyorum.
Bu işi bilenlerin bile zorlandığı bu hayalet ekonomisi, sizler için kâbus ekonomisine dönüşebilir.
Eğer medya kuruluşlarınızı sağlam bir yere oturtmak istiyor, hayalet ekonomisinin girdabında kaybolmak istemiyorsanız, işe önce çarçur ekonomisinden başlamalısınız.
Paylaş