Maskeli heriften medet umanlara kötü haber

Beşiktaş Adliyesi’nin Zekeriyalarının zulüm üstüne zulüm yaptığı o günler...

*

Polisin, savcının, verdiği sahte belgeler, iğrenç anlaşmalarla gizli tanık, itirafçı yaptıkları iğrenç karakterler, insanların hayatını karartıyor, medya da bu bütün bu iğrençlikleri ertesi gün manşete taşıyordu.

*

İşte o günlerden birinde bir Ergenekon duruşmasında, bir “gizli tanık” benim hakkımda da konuşmaya başladı.

Hayatımda adını duymadığım bir yayınevi, hayatımda tanımadığım kişiler, hayatımda bilmediğim bir kitap...

Güya ben Ergenekon çetesini desteklemek üzere bu kitabı yazdırmış, bastırmış, yayınlatmış, haberle desteklemiştim.

Bu kara iftira, hangi kumpas polisi ve savcısının bulup çıkardığını bilmediğim “Mart” takma adı ve maskesi arkasında pusuya yatmış bu aşağılık karakter tarafından mahkemede okundu.

*

Mahkemeye başvurdum.

Sonuç?

Geçen gün mahkeme kanalıyla bana ulaşan sonucu bütün iftiracı gizli tanıklara ve gizli tanık adaylarına duyururum...

Mahkeme ve Yargıtay, bu karanlık gizli tanığın adının açıklanmasına karar verdi.

Savcı, bu karanlık karakter aleyhine iftira suçundan iddianame hazırladı.

Ve iddianamede bu karanlık karakterin maskesi çıkarıldı, gerçek adı açıklandı.

*

Ben bu davada müştekiyim... Yani mağdur...

Peki “Mart” denilen bu karanlık karakter şimdi nerede?

Başka bir suçtan cezaevinde...

*

Peki bu gizli tanık kim? Yarın size kim olduğunu açıklayacağım... Açıklayacağım ve dudağınız uçuklayacak...

*

Geçen gün okudum...

İzmir’deki rahip davasında da bir “gizli tanık” türemiş...

Eğer bu karakterin söylediklerine itibar edilerek bu insan hakkında bir karar verilecekse... Derim ki böyle karakterlere itibar etmeyin...

Varsa elinizde sağlam delillere bakarak karar verin...

MERYEM ANA’YA MI BENZİYOR YOKSA BANA MI ÖYLE GELDİ

DÜN New York’ta Metropolitan Müzesi’ndeki galayı yazdım: “Cennetlik Bedenler: Moda ve Katolik Hayal Gücü”...

Geceye katılanların fotoğraflarını incelerken Kate Bosworth’un giydiği bu kıyafet dikkatimi çekti. Resmen bir Meryem Ana ikonası gibi duruyordu.

Acaba bana mı öyle geldi... Yoksa gerçekten ona öykünerek gecenin esprisine uygun hazırlanmış bir kıyafet miydi?

Değerlendirmeyi size bırakıyorum...

YAKIŞIKLI DEĞİLİM, PARAM BİTTİ, KARIM ÇOK GÜZEL

SERDAR Ortaç bana göre Türk ruhunu en iyi bilen şarkıcılardan biridir.

Serdar Ortaç, 50’li yaşlarına dayanmış her erkek gibi hayatla hesaplaşıyor.

Kendisinden 22 yaş küçük çok güzel bir karısı var.

Durmadan dedikodu üretiliyor.

Dün Posta gazetesinde okudum, diyor ki:

“Yakışıklı değilim. Param da bitti. Eşim güzel kadın. İstese birçok adam bulabilir. Ama benim yanımda. Çünkü
birbirimize âşığız.”

Bence yakışıklı olmayan, parası azalmış bütün 50 yaş erkeklerinin büyük ilgiyle izleyeceği bir
sitcom
başlıyor.

SPOTİFY LİSTELERİNDEN BİR ‘TAMAM’ HABERİ

BU hafta Spotify listelerinden iki ilginç haber...

Ağızdan kulağa hızla yayılan şarkıların listesi sayılan “Viral Top 50” listesinin 2 numaralı şarkısının adı “Tamam Tamam”...

Şarkı Summer Cem isimli Türk asıllı bir Alman rap’çinin...

Sözleri, Türkçe-Almanca karışımı...

“Easy easy tamam tamam falan filan” diye İngilizce-Türkçe bir nakaratı da var.

Ama iktidara da iyi bir haberim var...

Şarkının sözlerinin çok büyük bölümü Almanca...

‘MİLLETİN DUASI’ CUMHURA YARAR MI

SPOTIFY’a bu hafta konan yeni bir şarkı var...

Çoğu Cumhurbaşkanı’nın güneydoğu gezisine katılan şarkıcıların söylediği bir şarkı.

Şarkıya katılanlar şunlar: Orhan Gencebay, Sibel Can, İbrahim Tatlıses, Cengiz Kurtoğlu, Seda Sayan, Alişan, Fettah Can, Metin Şentürk, Elif Buse Doğan, Kutsi.

“Analar aslan doğurur, milletine siper olur” diye başlıyor.

Afrin’de savaşan Mehmetçikler için yazılmış ve söylenmiş duygulu bir şarkı.

Ancak şarkının adı “Milletin Duası”...

Bu isme karar verildiğinde seçime girecek muhalefet cephesinin adının “millet” olacağı bilinmiyordu tabii...

Bakalım 24 Haziran’da “Milletin Duası” mı yoksa “cumhurun duası” mı kabul olunacak...

Spotify listelerine bakılırsa durum şu.

“Tamam Tamam” viral listede 2 numarada...

“Milletin Duası” ise henüz ne viral ne düz Top 50’ye girmedi.

ANKARA’DA DA VARMIŞ

CENGİZ Semercioğlu Türkiye’nin ilk çocuk hastanesinin yapıldığını yazmış, ben de “Çocukluğumda İzmir’de çok güzel bir çocuk hastanesi vardı” demiştim.

Ankaralı gazeteci dostum Süreyya Oral dün aradı.

Meğer Ankara’da da Sami Ulus Çocuk Hastanesi varmış...

SON 24 SAATTE YAŞANANLAR