Masanın üzerindeki kumanya paketi

DÜN akşamüzeri Hürriyet Yazıişleri’nin iç ve dış haberleşmesinden sorumlu arkadaşımız Ahmet Büyükdoğan’ın masasının üzerinde küçük bir paket gördüm.

Bir kumanya paketiymiş.

Bu yıl henüz kış saatine geçilmediği için iftar, arkadaşlarımızın servis otobüsünde oldukları saate rastlıyor.

İFTAR PAKETİ

O nedenle Hürriyet İdari Bölümü, oruçlu arkadaşlarımızın otobüste iftarlarını açabilmeleri için bir kumanya paketi hazırlamış.

İçinde pide, peynir, zeytin, domates, salatalık ve küçük bir pet şişe suyu var.

Hürriyet’in idari bölümlerinin kendine özgü müthiş bir kültürü vardır.

Kuşaktan kuşağa aktarılan bu kültür hepimizi bu müesseseye bağlayan önemli etkenlerden biridir.

Doğum, düğün, ölüm, bayram, ramazan gibi duygularımızın inceldiği günlerde, bu kültürün sıcaklığını hepimiz hissederiz.

Hürriyet hakkındaki bazı önyargıların aksine, bu müessese büyük bir hoşgörü, kendini empoze etmeyen bir inanç ve dayanışma iklimine sahiptir.

Masanın üzerindeki o kumanya paketini görmeden dört saat kadar önce, Hürriyet’in Çetin Emeç Salonu’nda yapılan bir tanıtım toplantısına katıldım.

Hürriyet, Türkiye’nin en büyük sorunlarından biri olan ‘aile içi şiddet’ konusunda bir kampanya başlatıyor.

Kampanyanın öteki iki ortağı da İstanbul Valiliği ile Çağdaş Eğitim Vakfı.

Bunları düşünürken dünkü gazetelerde Time Dergisi’nin kapağına aldığı konuyu okudum.

İNANÇ GENİ

İnsanlarda inançları yönlendiren ‘VMAT’ isimli bir genin varlığı keşfedilmiş.

Bu gen insanın, ‘evren, sonsuzluk, Tanrı’ gibi soyut kavramlar üzerinde düşünmesini sağlıyormuş.

Bu genin en önemli tarafı da şuymuş:

Kendisini koruyan yüce bir varlığa inanan kişiler, hayata daha olumlu bakıyor ve daha uzun yaşıyormuş.

Time ve Newsweek gibi dergilerin kapak konuları çok ilginçtir ama çoğu kez de aynı ölçüde tartışmalıdır.

Mesela şu soruyu sorabiliriz.

Acaba üzerinde konuştuğumuz şey, bağımsız bir gen midir?

İNANÇ COĞRAFYASI

Yoksa insanı ılımlı olmaya yönelten güçlerle fanatizme iten güçler arasında gidip gelen hareketli bir gen midir?

Bu yazdıklarımın genetik bilimi açısından hiçbir anlamı olmayabilir.

Hatta ‘saçmalık’ olarak bile nitelenebilir.

Ama hepimiz artık şu gerçeği çok iyi biliyoruz.

‘İnanç’ geniş bir skalaya yayılmış bir insan özelliğidir.

Bunun bir ucunda, insanı terörist olmaya kadar götüren fanatik bir saplantı durur.

Öteki ucunda ise, inançsızlığın sınırına dayanan bir başka insan özelliği bulunmaktadır.

İsterseniz daha da açık sorayım.

Acaba keşfedildiği söylenen bu ‘inanç geninin’ normal ve hastalıklı halleri var mıdır?

Yani kökdendincilik, fanatizm, inanç geninin mutasyona uğramış bir hali sayılabilir mi?

Ne bileyim durmadan metastaz yapan malin bir fikri deformasyon mudur?

Time’daki yazıda cevabını bulamadığım sorulardan biri de şuydu:

İdeoloji de bir inanç biçimidir.

Acaba sözü edilen gen, genel bir inanç geni midir, yoksa sadece ‘yaratana inanmayı’ sağlayan dini karakterli bir gen midir?

Genel bir inanç geni ise, o zaman ‘Allah’a inanmakla’, ‘Marx’a inanmak’ arasındaki fark nedir? Yoksa bunlar aynı duygular mıdır?

Laikliği din haline getiren duygu ile, mürtecilik aslında aynı genin ‘halleri’ midir?

DİP SARHOŞLUĞU

Biliyorum bu tür soruları sordukça insan daha derinlere gider.

Çevremde bu ulvi dip sarhoşluğuna kapılmış çok sayıda insan var.

Ama genetik biliminin katmanlarına indikçe hepimiz kendimizi bu derin ve cevapsız soruların içinde buluyoruz...
Yazarın Tüm Yazıları