Paylaş
BİLGİYİ veren kişi Efkan Ala...
Ankara kulislerinde, “17-25 Aralık olayında, Erdoğan’ı kurtaran adam” olarak tanınıyor.
O nedenle İçişleri Bakanlığı’na getirilmiş ve “Paralelci polis” denilen çevrenin tasfiyesini o yürütmüştü.
* * *
Nokta dergisinde yayınlanan tutanaktan aktarıyorum.
İşte o Ala, AKP’nin 7 Haziran düş kırıklığını incelemek üzere yapılan toplantıda aynen şunu söylüyor:
“Kuran derslerine katılım ilk başlarda yüzde 60 iken şimdilerde yüzde 30’lara düştü...”
* * *
Bu sözleri okurken aklıma, İzmir’in eski Büyükşehir Belediye Başkanı Burhan Özfatura’nın, Başbakan Yardımcılığı görevini sürdürdüğü sırada Bülent Arınç’a yazdığı mektup geldi.
* * *
“Kardeşim Bülent Arınç” diye başlayan mektupta, Arınç’ın hep farklı ve dürüst davrandığını belirtip, ‘Müesses AKP nizamını” ona şikâyet ediyor, aynen şöyle diyordu:
“Anketlere göre AKP iktidara geldiğinde beş vakit namaz kılanların oranı % 40 idi. Şimdi % 18’e indi. Bunda en büyük vebal, partinize aittir. (İmam hatip öğrencileri arasında, bu oran, maalesef % 13’tür.)
* * *
Geçenlerde Ahmet Hakan’a konuşan bilim insanı Volkan Ertit, Türkiye’de dindar görünüm artarken gerçek dindarlaşmadan uzaklaşıldığını söylemişti.
* * *
Ben de eminim.
“Yolsuzluk-kutuplaşma-baskı-zulüm” sarmalına giren “derin ve müesses AKP nizamı”, gerçek Müslümanların vicdanında, derin kuşkulara ve endişelere yol açıyor.
ALTIN NESİL ÇÖKTÜ, KİNDAR NESİL PROJESİ DE ÇÖKECEK
-Atatürk’e ve Atatürkçülüğe en büyük zararı 12 Eylül rejimi vermişti... Baskıyla kendi kafalarına göre “Kemalist gençlik” yetiştireceklerini sanıyorlardı.
Özal’ın seçildiği gün çöktü...
-Cemaat’in “Altın nesil” yaratma projesi vardı.
Epey insan yetiştirdiler.
Ama Silivri kapılarında çöktü.
-Stalin’in “Sovyet insanı nesli” projesi vardı. Bir gecede, yıkılan duvarların altında kaldı.
-Şimdi sıra AKP’nin müesses nizamı ve parti devlet rejiminin resmi projesi olan “Kindar ve dindar nesil”de.
O da “yolsuzluk-kutuplaşma-zulüm-baskı spiralinde” kaybolup gidecek.
MUHALEFETE YAYIN YASAĞI İKTİDARA YAYIN MECBURİYETİ
ANKARA Katliamı, üzerine geçirilen karartmadan sonra, havuz hanedanı medyası ve Şems medyasına bakarsanız durum aynen şöyle:
-“Katliamda PKK parmağı var” demek serbest...
-“Katliamda DAEŞ-PKK ortaklığı” demek serbest.
-“Katliamda yabancı devlet parmağı” demek serbest. Bir de şu var: Bombayı taşıyan, meydana getiren, orada patlatan kişileri polis çok iyi biliyor.
Elinde kesin deliller var.
-Ama, “Katliamı yapan iki bombacı yine Adıyaman’daki o IŞİD hücresi çıktı” demek yasak...
Benim anlamadığım şu:
Muhalif medyaya yayın yasakları, iktidar medyasına ise yayın mecburiyeti mi var...
RESMİ CÜMLELER VE GAYRİRESMİ ANLAMI
-CÜMLE ŞU: Başbakan diyor ki, “Ankara bomba soruşturması, bütün ilişkileri ortaya çıkıncaya kadar derinleştirilerek devam edecek.”
-GERÇEK ANLAMI ŞU: 1 Kasım’da seçim sandıkları kapanıncaya kadar “Bunu IŞİD yaptı demeyeceğiz”.
KOD ADI: ‘MVPAYH’ GÖREV YERİ: BEŞTEPE GÖREV TARİFİ: ‘YENİ ANDIÇ OPERASYONU’
KULAĞIMA gelen dedikodulara göre “Reis” çevresinde son durum şöyle.
-Mücahit Aslan inişte...
-Yalçın Akdoğan biraz gerilese de yerini korumaya çalışıyor.
-Hiç tartışmasız yükselen isim ise Mustafa Varank...
Bazıları ondan
söz ederken sadece “MV” diyor.
Bazıları ise daha kurumsal bir kod adı kullanıyor: “MVPAYH”
Açık yazılışı şöyle: “Mustafa Varank Propaganda ve Algı Yönetim Hücresi”.
İktidar yanlısı gazete, televizyon kanalı, internet sitesi ve trol sürüsü, her gün o merkezden gelecek işaret fişeğini bekliyor.
ARAŞTIRMALARDA ÇOK ÖNEMLİ İKİ GELİŞME
SON günlerde gördüğüm araştırmalarda çok önemli iki ortak nokta:
-İLK DEFA: Türk halkının büyük çoğunluğu, ilk defa ülkeyi bir koalisyonun yönetmesinin yararlı olabileceğini düşünür hale geldi.
-İLK DEFA: Türk halkının büyük çoğunluğu, ilk defa seçimlerde hile yapılabileceğine inanır hale geldi.
DÜNÜN VE BUGÜNÜN EN TEHLİKELİ SORUSU
ŞİMDİ ben, “Yükselen IŞİD terörünün gerçek nedeni, iktidarın iflas etmiş Suriye politikasıdır” dersem, bu cümle, derin eleştiri yasağına girer, başımı belaya sokar mı?
BİLEN BİRİ DEDİ Kİ
12 MİLYON: Arabasına 21 kurşun atılan Murat Sancak’ın illegal kumar masasında kaybettiği para 12 milyon dolarmış.
YÜZDE 40 KAYBEDİYOR, YÜZDE 0.5 KAZANIYOR
BRAVO Doğu Perinçek...
Ülkesinin adını karalayan Ermeni soykırımı konusunda ülkesine yapılan bir haksızlığa karşı, önce İsviçre’de hapse girmek pahasına büyük bir mücadele verdi. Sonra Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gitti.
Davayı kazandı.
Artık Ermeni soykırımı ile ilgili iddialarda karşı fikir söylemek suç değil.
İktidar, arkasındaki yüzde 40 oyun itirazına bile kulak vermeyip, tarihi yanlışlıklarla, uluslararası itibarını sıfıra indiriyor... Öteki yanda, seçimde yüzde 0.5 alan bir partinin genel başkanı Doğu Perinçek efsane yazıyor.
Artık Avrupa’da istediği yerde Ermeni soykırımı konusundaki fikrini özgürce söyleyebilir.
Ama kendi ülkesinde Cumhurbaşkanı’na en küçük bir eleştiriyi yaptığı takdirde, hâlâ 4 yıl hapis cezası ile yargılanabilir.
Durum budur sevgili arkadaşlar.
Paylaş