Kuklaya bile fanatizm korkusu bulaştı

Mektubu yazan kişi Cengiz Özek.

Önümüzdeki ay İstanbul'da bir kukla festivali düzenleniyor.

FANATİKLERDEN KORKUYORUZ

Cengiz Özek işte bu festivalin sanat yönetmeni.

Bu festivale İsrail'den de bazı kukla grupları katılacaktı.

Bakın festival yönetmeni, İsrail Kültür Ataşesi'ne ne yazıyor:

‘‘Son günlerde süren çatışmalar nedeniyle tüm dünyada ve ülkemizde tırmanan gerilim ve sağ eğilimli fanatiklerin gösterdikleri aşırı heyecan, İstanbul'da İsrail'den gelen bir grubun can güvenliğini sağlamamıza olanak tanımıyor.’’

Evet, fanatik siyasetin uzandığı, sirayet ettiği nokta budur.

Üstelik bu cümlenin hemen altında şöyle bir saptama var:

‘‘Biliyoruz ki, İsrail'den katılacak (ki bizce dünyanın önemli kukla grupları arasında sayılan topluluklardır) grupların eksikliği, festivalimizi zayıflatacak ve düşündüğümüz gösteri çeşitliliğini aza indirecektir. Fakat ülkemizdeki son gelişmelerden dolayı hem kuklacı kardeşlerimizin hem de oyunu seyredecek küçüklü büyüklü seyircinin güvenlikleri bizi düşündürmektedir.’’

Ne acı değil mi?

Çocuklar için, onların dünya çocuklarıyla dayanışmaları için bir kukla festivali düzenleniyor.

Dünyanın en başarılı kukla topluluklarından bazıları buraya gelecek ve birtakım ‘‘fanatik’’ kişiler bunların can güvenliğini tehdit edecek.

Yani İsrail'e kızıp, hıncını kuklacılardan ve onu seyreden çocuklardan çıkaracak.

BİZ NE YAPMIŞTIK

O ‘‘fanatik’’ bunu yapar mı?

Adı ‘‘fanatik’’, yani aklını yitirmiş.

Cevabını siz verin.

Ben festival yöneticisinin kaygılarını anlıyorum.

‘‘Fanatik’’ bunu yapar.

Ama Türkiye'nin ‘‘makul çoğunluğunun’’ tepkisi ne olur?

Hiç düşünmeden cevabını vereyim.

Gider seyreder.

Bunun bir örneğini geçmişte yaşadık.

Türkiye'deki Ermeni cemaati, Türkiye ile Ermenistan arasındaki ilişkileri düzeltmek için kültürel bir faaliyet yapmak istiyordu.

Ermenistan Devlet Halk Dansları Topluluğu'nu Türkiye'ye getirmek istedi.

Hürriyet'e geldiler.

‘‘Böyle bir olayın basın sponsorluğunu yapmak ister misiniz?’’ dediler.

Biz de ‘‘Yaparız’’ dedik.

Ancak topluluğun tam geleceği hafta Fransa Parlamentosu, Ermeni soykırımı tasarısını kabul etti.

Türkiye'de müthiş bir Ermeni ve Fransa karşıtı hava esmeye başladı.

İşte bu ortamda arkadaşlarım bana şunu sordular:

‘‘Bu sponsorluktan çekilelim mi?’’

‘‘Hayır çekilmeyelim. O olay başka, bu olay başka’’ dedim.

Ermenistanlı topluluk geldi.

İstanbul'da üç gösteri yaptı. Her gösteride o büyük salon ağzına kadar doldu. İnsanlar Ermeni topluluğunu ayakta alkışladı.

BAKAN DEVREDE

Biz, ülkelerin yönetimleri ile o ülkelerin halklarını, o halkların kültürünü birbirinden ayıramayacak kadar fanatik bir hale mi geldik?

Hayır. Ama her zaman sözünü ettiğim o malum ‘‘azgın azınlık’’, bu ayrımı yapamayacak kadar kendinden geçmişse, buna teslim olmamak gerekiyor.

Nitekim Kültür Bakanı İstemihan Talay bu durumu öğrenince, hemen devreye girip İsrail Kültür Ataşesi'ni aramış ve şu mesajı vermiş:

‘‘Bu kukla gösterisini yapmaya onlar cesaret edemiyorsa, biz bakanlık olarak bunu yaparız.’’

Bu kukla gösterisi, muhtemelen 15-16 Mayıs tarihlerinde İstanbul'da AKM'de yapılacak.

Azgın azınlığın malum fanatiği ne yapar?

Diyorum ya, adı ‘‘fanatik’’.

Öfkesi ve inancı, aklını ve insanlığını fersah fersah geride bırakmış.

Kültür Bakanı İstemihan Talay, geçen hafta Mısır'daydı. Orada da Müslüman bir halkla kültürel ilişkileri geliştirmek için programlar yaptı.

PROGRAMA DEVAM

Aynı bakan şimdi bir başka Ortadoğu ülkesi, İsrail'le de kültürel ilişkileri geliştirmeye çalışıyor.

Bu yılın kasım ayında İsrail Müzesi'nde Türk-İslam eserleri ile Topkapı Müzesi'nde bulunan, Yahudiler için önemli eserlerin ortak sergisi açılacak.

Bu programlarda herhangi bir değişiklik yok.

Çünkü İstemihan Talay Kültür Bakanı. Onun görevi halklar arasında, Müslüman, Hıristiyan, Musevi, Budist, Şamanist, Ateist demeden kültürel ilişkileri geliştirmek.

Ya fanatik?

Dedim ya, adı fanatik. Allah ıslah etsin. Başka ne diyeyim.