Ertuğrul Özkök: Kriz gecesinin iftar sofrası

Ertuğrul ÖZKÖK
Haberin Devamı

ÖNCEKİ akşamüzeri ekonomik krizin en kritik anında Başbakanlık binasındayız. İftar saatine 15 dakika kalmış.

Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan, tarihi 1974 Kıbrıs Barış Harekátı kararının alındığı salonda küçük bir iftar sofrası hazırlatıyor.

Başbakan Bülent Ecevit'le sohbet ederken telefon çalıyor.

CEM'İN TELEFONU

Arayan Dışişleri Bakanı İsmail Cem.

Gazetecilik tecessüsüm orada kalmamızı emrediyor; ama nezaket ve devlet terbiyesi dışarı çıkmamızı söylüyor.

Başbakan'ın rahat konuşması için dışarı çıkıyoruz.

Başbakan iftar sofrasına beş dakika geç geliyor.

Barış Harekátı kararını aldığı masanın başına oturuyor.

Sağ tarafında bir zamanlar rahmetli Orhan Eyüboğlu'nun oturduğu yerde ise Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli oturuyor.

Sol tarafında, o günün Başbakan Yardımcısı Necmettin Erbakan'ın yerinde ise Hüsamettin Özkan, onun yanında Bayındırlık Bakanı Koray Aydın, onun solunda da Kültür Bakanı İstemihan Talay var.

Devlet Bahçeli'nin sağında ise Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Fikret Ünlü yer alıyor.

Biraz sonra Devlet Bakanı Hasan Gemici geliyor.

Dikkatimi çeken şey şu oluyor:

Sofrada ANAP'lı tek bakan yok.

Karşı tarafta ise ben, Ankara Temsilcimiz Sedat Ergin ile Temsilci Yardımcımız Muharrem Sarıkaya varız.

Başbakan Ecevit içeri girince herkes ayağa kalkıyor.

Hemen iftara geçiyoruz.

Başbakan Ecevit, ben, Sedat Ergin ve Muharrem Sarıkaya oruçlu değiliz.

İftar sofrası şatafatlı değil. Hatta çok mütevazı denilebilir.

TOROS BALI

Başlangıçta mercimek çorbası ikram edildi.

Özkan, memleketi olan Kayseri Develi'den ev sucuğu ve pastırma getirtmiş.

Bir de Kars kaşarı ile Toros balı var.

Tabii hacdan getirtilen hurma unutulmamış.

Ayrıca, pastırmalı börek var.

Başbakan Ecevit, memnun bir hava içinde biraz önce Dışişleri Bakanı Cem'le yaptığı görüşme hakkında bilgi veriyor.

‘‘Helsinki kararlarının geçerli olduğunu söylemişler’’ diyor.

Sonra bir iftar sohbeti başlıyor.

Ecevit, ‘‘Neden 12 ay boyunca pide çıkmıyor da sadece ramazanda çıkıyor’’ diye soruyor.

İstanbul'da bazı fırınlarda 12 ay boyunca pide çıktığını söylüyorum.

Bu arada İtalyanlar'ın pizza kelimesinin pideden geldiğini konuşuyoruz.

MİT MÜSTEŞARI

Ecevit, ‘‘Anatol France'ın bir romanında okumuştum. Amiral kelimesi de Arapça, amir-ül bahr yani denizlerin amiri kelimesinden geliyormuş. Amir-ül ifadesi zamanla amirale dönüşmüş’’ diyor.

Başbakan Yardımcısı Bahçeli, sık sigara içen bir kişi.

Ancak dikkat ediyorum, iftarını açtıktan sonra sigara içmiyor.

Sanıyorum, Ecevit içmeden sigarasını yakmak istemiyor.

Nitekim Ecevit salondan ayrıldıktan sonra hemen sigarasını yakıyor.

Biraz sonra Ecevit'in odasına geçtiğimizde arka arkaya Tekel 2000 sigarası yaktığını görüyoruz.

Bir ara sohbet MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun'un son çıkışına geliyor.

Sedat Ergin merak ettiğimiz bir konuyu soruyor:

‘‘Atasagun'un konuşması için izin verdiniz. Yalnızca MİT Müsteşar Yardımcısı Mikdat Alpay'ın tayiniyle mi sınırlıydı bu izin, yoksa Kürtçe TV gibi konuları da kapsıyor muydu?’’

Ecevit, ‘‘Onay genel mahiyetteydi’’ cevabını veriyor.

Bir soru da yardımcısı Alpay'ın Washington'a tayiniyle ilgiliydi.

Bu tayin Cumhurbaşkanı'ndan dönmüştü.

‘‘Alpay'ın durumu ne olacak? Yetki sınırlama kararnamesi çıkınca Cumhurbaşkanı onayı gerekmeyeceğinden Washington'a doğrudan sizin imzanızla atanabilir mi?’’

Başbakan bu soruya da ‘‘Bundan sonra zor gözüküyor’’ karşılığını vermekle yetiniyor.

Biz oradan ayrılırken Başbakan ve öteki liderler ekonomi zirvesine giriyorlardı.

ÖTEKİ GÖRÜŞMELER

Başbakanlık'ta kasvetli bir hava hákimdi.

Ekonomik kriz, sinirleri germişti.

Ancak gece yarısı zirveden çıkarken, sinirler yatışmıştı. IMF'den gelen haberler iyiydi.

Gelecek paranın miktarı, Ankara'da en iyimserlerin beklentilerini bile aşan bir düzeydeydi.

Ertesi gün yani dün, güne iyimser bir havayla başlamıştık.

Bankalar Üst Kurulu Başkanı Zekeriya Temizel'le son kriz hakkında uzun bir sohbet yaptık.

Başka kişilerle de görüştük.

O izlenimleri de yarın aktaracağım.

Yazarın Tüm Yazıları