Paylaş
Komünist Parti’nin lideri resmen ve çok açık biçimde “küreselleşmeyi” savundu...
***
- “Biz Çinliler eskiden küreselleşmeye karşıydık. Ama sonradan anladık ki ekonomik entegrasyon iyi bir şeydir” dedi...
***
- Bütün dünyayı küresel ekonomiyi desteklemeye davet etti.
Konuşması, resmen serbest pazar ekonomisini savunma üzerineydi...
***
- “Dünya ekonomisi bir okyanustur. Biz küçük göllere dönemeyiz” dedi...
“Bir ticaret savaşına girersek, bunun kazananı olmaz” dedi...
***
Çin Devlet Başkanı bunları söylerken, Amerika’nın seçilmiş başkanı Trump ise korumacı bir ekonomiye gideceği işaretleri veriyordu.
***
Ne günlere geldik... Komünistler resmen kapitalizmi, kapitalistler ise sosyalizm kokan politikaları savunuyor.
DÖNÜNCE PERİNÇEK’E SORACAĞIM ETHEM SANCAK’A SORMAYACAĞIM SORU
DÖNDÜĞÜMDE ilk işim, eski Maocu arkadaşlarımla, Doğu Perinçek’le sohbet etmek olacak.
Çin’in küreselleşmeyi savunmasını nasıl değerlendiriyor? Yeni gerçekçilik olarak mı... Yoksa, yeni revizyonizm olarak mı...
Aynı soruyu Halil Berktay, Oral Çalışlar ve Ethem Sancak gibi eski Maoculara da sormak isterdim...
Ama onlar çok önceden küreselci oldular...
Dolayısıyla hâlâ Maocu kalan eski tüfeklere sormak daha doğru olur.
KOMÜNİSTLER ŞARAP TARİFİNİ DE ÖĞRENDİ
ÇİN Devlet Başkanı iyi bir ekonomiyi şarap üzerinden şöyle anlattı:
“İyi şarap yapmak için iyi üzüm lazım.
İyi üzüm için ise iyi toprak gerekir...”
Türkiye’de giderek harikalar yaratan şarap üreticilerine buradan selamlar... Bu cümleyi epeydir onlardan işitiyordum... Şimdi komünistler de bu gerçeği keşfettiği için sevindim...
EN SIKICI KONUŞMADAN AKLIMDA KALAN CÜMLE
İKİ gündür dinlediğim en sıkıcı konuşmayı Obama’nın yardımcısı Joe Biden yaptı...
Konuşmasına “Benim adım Jo Biden. Amerika’nın giden yönetiminin başkan yardımcısıyım” diyerek esprili biçimde başladı.
Ama o kadar...
Bütün konuşmadan aklımda, “Batı, NATO’yu savunmaya devam etmeli” cümlesi ile babasının ona söylediği cümle kaldı:
“Oğlum, insanın yaptığı iş, sadece aldığı ücret değildir. Aynı zamanda saygınlığı ve kişiliğidir.”
‘CORPORATE MÜESSES NİZAM’ DAVOS’TA KADIN GÖRMEK İSTEMİYOR MU
DAVOS Forumu, son 6 yıldır hep aynı şikâyeti dile getiriyor.
Foruma yeterince kadın katılmıyor.
Bu yıl Davos’a genel katılım rekor seviyede.
Üç binden fazla katılımcı var.
Ancak kadın katılımcı sayısı bir türlü yüzde 18’i geçemiyor.
- 2002 yılında kadın katılımcı oranı yüzde 9’du.
- 2012’de bu oran yüzde 17’ye ulaştı. O yıl konuşmacılar arasında kadın oranı yüzde 20’ye geldi.
- Yine de bu yıl iyi bir gelişme var.
Kadın katılımcı oranı yüzde 19’u buldu.
- Kadın konuşmacı oranı ise yüzde 27’ye ulaşarak rekor kırdı.
- Beş büyük konferansın üçünün eşbaşkanı da kadın oldu.
Ama yine de şu soru soruluyor.
Kadınlar neden Davos’a gelmiyor...
Gelmiyorlar mı, yoksa “Corporate müesses nizam”ın erkek egemen takımı engelliyor mu..
BOYNUMA TAKTIĞIM BEYAZ YAKA KARTININ ANLAMI ŞU
BEN Davos’a gazeteci olarak değil, “katılımcı” olarak gidiyorum.
Dünya Ekonomik Forumu bundan 10 yıl önce “Dünyanın en etkili 10 medya kişisini” seçti... Bu gruba “Uluslararası Medya Konseyi” adı veriliyor.
Bunlardan biri de bendim.
New York Times’ın, Reuters’in, Politico’nun, Le Monde’un, Scientific American dergisinin, Bloomberg News’un, BBC’nin, Al Arabia’nın, Harvard Business Review’un başkan veya genel yayın yönetmenleri ile Thomas L. Friedman, Christian Amanpour, Fareed Zakaria, Nicholas D. Kristof, El Pais’ten Moises Naim gibi ünlü köşe yazarları ve televizyoncuları var. Bizler katılımcılara da verilen beyaz yaka kartlarını taşıyoruz.
Yani Davos’un kıdemlilerinden olduk, her yerine girme hakkımız var.
BÖYLE GİDERSE YAKINDA SMOKİNLİ DAVOS OLUR
ÖNCEKİ akşam Kai Diekmann’la bir restorandayız.
Etrafta bizden başka herkes takım elbiseli ve kravatlı.
10 yıl önce Davos’ta çoğunluk toplantılara kazakla gelirdi.
Şimdi kongre merkezine bakıyorum, sanki Birleşmiş Milletler binası gibi...
Tahminim şu:
Böyle giderse yakında smokinli, black tie’lı bir Davos’a geçebiliriz.
ARKA ODADA DUYDUM
SİLİKON DAVOS’UNUN BAŞINA BİR TÜRK GELDİ
ÖNCEKİ akşam Almanya’nın en büyük dergi grubu Burda’nın davetine katıldım.
Davos’a ait öğrenmek istediğiniz her şeyi bu davette öğrenebilirsiniz.
Benim öğrendiğim şuydu.
Dünya Ekonomik Forumu (WEF), dijital dünyanın kalbinin attığı Silikon Vadisi’ne büyük bir ofis açma kararı aldı.
Bu ofisin başına Murat Sönmez getirildi.
Murat Sönmez, sevgili hocam Emel Doğramacı’nın oğlu... Palo Alto âleminin çok iyi bildiği bir isim.
Uzun yıllar orada etkili şirketlerde üst düzey yöneticilik yaptıktan sonra Dünya Ekonomik Forumu’nda çalıştı.
WEF’in San Francisco ofisi, şehrin önemli parklarından olan Presidio’nun içinde olacak.
100’e yakın insanın çalıştığı kuvvetli bir ofis olacak burası.
DAVOS’TAN İLGİNÇ BİR TÜRKİYE DEDİKODUSU
BURADAKİ Türk kulislerinde öğrendiğime göre, yeni kurulan Türkiye Varlık Kurumu kendini tanıtmak için bu yıl Davos’a kuvvetli bir çıkış yapma kararı almış.
Bunun için burada randevular alınmış. Heyetin başında Berat Albayrak olacakmış.
Ancak son anda gelmekten vazgeçmişler.
Nedenini de anlattılar.
Ama riskli olacağı için yazmıyorum.
Paylaş