Paylaş
Güzel olmasına güzel de, bir de arkasında o ses olmasa...
Hani her işittiğimizde, bir bölümümüzün kanal değiştirdiği, her gördüğümüzde başka kaldırıma geçtiği o ses gelmese arka fondan...
Ah o kaskatı desibel biraz yumuşasa...
* * *
İyi film diyeceğiz...
Çanakkale’nin 100’üncü yılı için hazırlanan duygu dolu Cumhurbaşkanlığı filmini izlerken, maalesef, gerçekten üzülerek bu duyguları taşıyordum...
* * *
Oysa ne kadar isterdik, biz de iki elimizi kaldırıp ortak bir millet Fatiha’sını okumayı...
* * *
Yok ama gelmiyor içimizden artık...
Oradan o ses geldikçe, bizim içimizden de başka sesler geliyor.
O, Çanakkale şehitleri dedikçe, biz ötekilenen ruhumuzu hatırlıyoruz.
Arkasından Cumhurbaşkanlığı forsu çıktığı zaman, içimiz burkuluyor.
Biz, “Hepimizin Cumhurbaşkanı olunuz lütfen” dediğimiz zaman, o ses, sadece kendini alkışlayanların Cumhurbaşkanı olmayı seçmişti...
O geliyor aklımıza...
* * *
O forstaki “16 yıldız”ı gördüğümüz zaman, ecdadımızın kurduğu 15 büyük devletin azameti değil, hoyratlaştıkça dünyadaki saygınlığı azalan son devletimiz geliyor aklımıza.
* * *
Onun için, hâlâ o makama olan saygımızla diyoruz ki...
Mersi... Kalsın Sayın Cumhurbaşkanı...
Biz Çanakkale kahramanlarını, 57’nci alayların şahadete giderken bile hayvan sevgisini fotoğraflara miras bırakan kahramanlarını kendi hüzünlerimizle anacağız....
Kendi gözyaşlarımızla, şuramızdan gelen ve başkasına göstermeyeceğimiz sessiz, gürültüsüz Fatihalarla anacağız...
* * *
Mersi... Kalsın Sayın Cumhurbaşkanı...
Bir gün, Kurtuluş Savaşı’nı yapan kahramanlara, Cumhuriyet’i kuran fedakâr insanlara “iki ayyaş” muamelesi yapılmadığı zaman...
O kahramanlar seçim zamanları dışında da aynı saygıyla anıldığı zaman...
* * *
İşte o gün, bu sinematografik Fatiha, bir milletin ortak Fatiha’sı haline gelir...
* * *
Açık konuşalım Sayın Cumhurbaşkanı...
O sesin desibeli, her gün, her saniye mızraklı şiirlerini, korkutucu bir belagat halinde sinir uçlarımıza saplamaktan vazgeçerse bir gün...
O sıkılı yumruklar, bizlere de uzanan kadife bir ele dönüşürse eğer...
Yani o kibir, sıcak bir alçakgönüllüğe terfi edebilirse...
* * *
Yeniden, tasada ve sevinçte birleşmiş bir millet haline geliriz...
Yine hep birlikte ağlarız Kurtuluş Savaşı’nın, Çanakkale Savaşı’nın kahraman evlatlarına...
Bütün dünyanın önüne daha güçlü çıkarız...
* * *
Ne yazık ki, bugün, yani seçime üç-beş gün kala, bir filmin sonuna zoraki monte edilmiş bir Atatürk portresi, bizde saygılı, ama buruk bir tebessümden başka iz bırakmıyor...
Oysa, biz o filmin, hepimizin filmi olmasını, o Fatiha’nın hepimizin Fatiha’sı olmasını, sizden daha çok arzu ederdik.
* * *
Ne yazık ki, hatıralar henüz çok taze...
O yüzden o filmi her gördüğümüzde kanal değiştiriyoruz...
Sırf şehitlerimize olan sessiz saygımızdan dolayı...
Paylaş