Kendinize anlatabilirsiniz ama bize

Yani PKK ile yıllardır mücadele etmiş ordumuzun komutanını...
Örgüt üyesi değildir ama örgütsüz darbe yapacaktı gibi bir gerekçeyle...�
Hakkında müebbetin, idamdan bir önceki haline mahkûm edilmesi gerektiğini iddia ederseniz...
Elbette, yazdığınıza göre, böyle bir iddiayı...
Kendinize kabul ettirebilirsiniz...
Olağanüstü dönemin, olağanüstü şahsiyetlerine kabul ettirebilirsiniz...
Uyurken rüyasında herkesi darbeci görüp de, gündüz
uyandığında darbeci avına çıkan, intikam tamtamcılarına kabul ettirebilirsiniz...
Tarihimize “Bavul vakası” olarak geçecek bu dönemin devrim muhafızlarına, ‘apparatchik’ine kabul ettirebilirsiniz...
Ama yüreğinde bir gram vicdan taşıyan hiçbir vatandaşa kabul ettiremezsiniz.
Türk ordusunun, savunma yapmayı bile gururuna yediremeyen komutanına reva görülen bu muamele... Eminim bu ülke vatandaşlarının çoğunun gönlünde şimdiden temyiz edilmiştir.
Bir de böyle bir iddianameyi, üç BDP’linin İmralı’ya gidip, o komutanların savaştığı örgütün lideriyle görüştüğü güne denk getirmişlerse...
Bravo derim.
Tarihimizin bütün sembolleri de yerli yerine oturmuştur.
Diyeceksiniz ki:
Ya ötekiler, öteki komutanlar, gazeteciler, yazarlar...
Ne diyeyim...
Dört yıldır ne dediysem, ne yazdıysam o işte...

CHP’ye vurmak neden kolaydır

HERKESİN bilip de kimsenin sormadığı... Dolayısıyla cevap verme ihtiyacı duymadığı tek soru bu.
CHP’ye vurmak kolaydır.
- ÇÜNKÜ İktidar gazetecisiysen, muhalif de olabileceğini göstermenin en âlâ yoludur.
- ÇÜNKÜ Olup biteni gördüğü halde, iktidara gık diyemeyenler için, ne kadar aslan olduğunu göstermenin en ucuz, en masrafsız yoludur.
- ÇÜNKÜ O aslan yavruları, CHP’ye yüklendiği zaman, bilirler ki, genel başkanı demokrat bir insandır... Çıkıp “Batsın gazeteciliğiniz” demez.
Patronuna, “Dükkânının vitrinindekilere hâkim ol” hiç demez.
- ÇÜNKÜ O dese bile, arkasına saklanabileceğiniz, “Demek ki siz çözüme karşısınız” türünden taş gibi bir silahınız vardır.
- ÇÜNKÜ  O dese bile o lafı ciddiye alacak patron ve yönetici yoktur.
- ÇÜNKÜ Fırça yemezsiniz, işinizden olmazsınız, zorunlu tatile çıkarılmazsınız, hayalet yazara dönüşmezsiniz.
- ÇÜNKÜ İktidardan fırça yemediğiniz gibi, muhalif bazı CHP’lilerden alkış bile alabilirsiniz.
Yani arkadaş, aslan yavrusu bir gazeteci için, iktisat diliyle, CHP’ye vurmanın marjinal maliyeti sıfırdır.
Son tahlilde kârlı bile çıkarsınız.

* * *

Oysa sormak gerekmez mi?
CHP ne yapıyor ki bu kadar vuruyorsunuz?
- “Çözüme karşıyız” mı diyor.
- Çözümü engellemek için somut bir adım mı atmış?
Sokağa inip savaş mı açmış, barikatlar kurup eyleme mi girişmiş...
Okeyci çocukların eline silah verip sokağa mı dökmüş.

* * *

Ama... Genel başkanı...
- “Şeffaf olun” dediği için kızıyorsanız, yuh artık.
- “Başkanlık sistemiyle çözüm konusunu birbirinden ayırın” dediği için kızıyorsanız... Ayıp yahu.
Kürt sorununun çözümüne en büyük desteği verenlerin bir bölümü de aynı şeyi söylüyor.
Onu bırakın... Öcalan ben varım deyinceye kadar, DTP yönetimi de aynı şeyi söylüyordu.

* * *

Beyler, bu parti CHP...
İtiraz kültüründen gelen insanların kurduğu ve oy verdiği parti.
AK Parti içinden gelen gurultuları işitiyoruz. Ama oradan ses çıkmıyor diye başka partilerden de çıt çıkmayacak gibi bir beklentiniz olmasın.
Türkiye, tarihinin en büyük sorununu çözmeye çalışıyor.
Ve bu ülke sadece AK Parti, DTP, Kandil ve İmralı’nın değil.
Bu ülke CHP’lilerin de, MHP’lilerin de... Elbette konuşacaklar... İtirazları varsa dile getirecekler...
Bütün ülke kanın durmasını, çözümün gelmesini istiyor.
Ama itirazı olan bunu da dile getirecek.
Bugün değilse bile, ileride birlikte yaşayabileceğimiz tek demokrasi budur.

Kadını anlayan ilk 10’da Ahmet Altan niye yoktu

LİSTEYİ hazırlarken beklediğim tepkiler fazlasıyla geldi.
Pazar günü yayınladığım “Kadınları en iyi anlayan 10 Türk erkeği” listesinde Ahmet Altan niye yoktu?
Haklılar, çünkü bugüne kadar böyle bir listenin banko 1 numarası oydu.
Bu defa koymadım.
Çünkü Ahmet Altan son yıllarını kadını anlamaktan çok siyaseti anlamaya harcadı.
Bana göre, darbecilerle mücadele etmek kadını ihmal etmenin gerekçesi olamaz.
Olsa olsa, bahanesi olabilir.
Çünkü, yine bana göre...
Kadın demokrasiden daha kıymetli bir varlıktır...
Genel yayın yönetmenliğini bıraktı.
Yani yine kadını anlamaya zaman ayırabilir.
Gelecek yılki listeye rahatlıkla girebilir.

İzmir çözümde nasıl bir hava içinde

GEÇEN hafta cuma sabahından pazar akşamına kadar İzmir’deydim.
Tabii en merak ettiğim konulardan biri, İzmir’in Kürt sorununun çözümüne nasıl baktığıydı.
Söyleyeceklerim elbette şahsi gözlemlerim.
- İzmir’i yine CHP’nin kazanacağı yolundaki izlenim devam ediyor.
Ancak bunu söyleyenlerde bile, AK Parti oylarının artabileceği görüşü hâkim.
- AK Parti’nin İzmir’den seçilen iki milletvekilinden Ertuğrul Günay’ın heyecanı düşmüş gibi.
Ama Binali Yıldırım efekti büyüyerek gelişiyor.
Geçen cuma günü Hürriyet’in toplantısında hem Türkiye hem İzmir’le ilgili projeleri büyük bir heyecanla anlattı.
- Ancak üslubunun biraz fazla Erdoğanvari, fazla mağrur ve üstten bakan hale dönüştüğü yolunda eleştiriler kulağıma geldi.
Daha az mağrur görünmek ona daha çok yakışıyor ve daha iyi sonuç alır diye düşünüyorum.
- İzmir ekonomik olarak en zor günlerini atlatmış bir psikolojide görünüyor.
- Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nu kendine güvenli ve motive gördüm.
Ayrıca olaylara eskisine göre daha açık bir vizyonla baktığı duygusu aldım.
- Şehrin genç, orta kuşak ve yaşlı nesil olmak üzere işadamlarının hemen tamamı, Kürt sorununun çözümüne gönülden destek veriyor havasında.
- “İzmir çözüme maraza çıkaracak” söylentisi onları fevkalade rahatsız ediyor.
Çözüme destek verdiklerini açık açık söylüyorlar.
- Konuşabildiğim en fanatik İzmirlilerde bile, çözüm konusunda olumlu ve ılımlı bir hava aldım.