Karantina yorgunluğuna en iyi çare vampirler mi

Bu rakamlara bakarken cümleler arasındaki bir kavram dikkatimi çekti:

“Karantina alarmı”...

*

Bu kelimeyi ilk defa Amerika Birleşik Devletleri’ndeki bilim kurulunun başı olan Dr. Fauci’den duymuştum.

İnsanların ev hapsinde kalmaktan yorulmaya başladığını söylüyordu.

O günlerde sıradan bir önlem uyarısı olarak almış ve üzerinde durmamıştım.

Ancak 12 Mayıs akşamı gelen Google Trend analizinde gördüğüm rakam aklımı başıma getirdi.

*

Amerika’da ve dünyada “Karantina yorgunluğu” kavramı aramalarında 13 Nisan’a göre yüzde 4.400 artış olmuş.

Bunun tam da ev hapislerinin kaldırılması, ekonomik hayatın yeniden başlaması dönemine rastlaması çok önemli.

*

Benim yorumum şu:

Karantina yorgunu insanlar, evden çıkıp sosyal hayata yeniden başlama konusunda karar aşamasındalar. Tam bu psikolojik tereddüt aşamasında insanları çok etkili biçimde evde kalmaya ikna etmek gerekiyor.

*

Peki bu karantina yorgunluğuna en iyi çare ne?

Sokağa çıkmak mı?

Bence o hâlâ çok riskli...

O zaman en iyi çare ne?

Google trendleri insanların bulduğu çareyi de gösteriyor.

EV HAPSİNDE VAMPİRLERE VE MİCHAEL JORDAN’A İLGİ

GOOGLE Trend’in, geçen hafta ev hapsi sırasında bütün dünyada en çok aranan filmler listesi de çok ilginç.

Star Wars

The Last Dance (Michael Jordan belgeseli)

Back to the Future

Underworld

Twilight

Son iki filmin vampirlerle ilgili olduğunu söylememe gerek yok herhalde.

GEÇEN HAFTANIN EN BÜYÜK ENDİŞESİ: PMSIS

GEÇEN hafta Amerika ve dünyada “Top Trend”in başında şu var:

“Pediatric multi-system inflammatory syndrome”...

Hiç duymamıştım. COVID-19 yani koronavirüsün çocuklardaki etkisini anlatan tıbbi bir terimmiş.

Türkçe karşılığını bulamadım.

Geçen haftanın “korona paniği” demek ki koronanın çocuk ölümlerine de yol açması ile ilgili haberlermiş.

Nitekim ikinci en çok arama “Kawasaki disease and toxic shock syndrome” olmuş.

Bunun nedeni de şu: Koronadan ölen üçüncü çocuk vakasında ölümlerin Kawasaki hastalığının belirtilerini gösterdiği de söylenmişti.

HANGİ ŞEHİRDE EN ÇOK HANGİ KORONA SORUSU

New York ve Londra: Koronavirüsten kaç kişi öldü?

Mexico City: Koronavirüs kaptığımı nasıl anlarım?

Moskova: Koronavirüs testi kaç para?

Milano: Koronavirüs için seroloji testini nerede yaptırabilirim?

EV YORGUNLUĞUNDAN YAZ MODASINA GEÇTİM

Dün karantina yorgunluğunu okuyunca ilk işim yazlıkların arasına dalıp çiçekli bir gömlek ve hasır şapka aramak oldu. Görmüyorsunuz ama ayağımda da parmak arası terlik var.

RÜYA TABİRİ

CÜBBELİ HOCA’NIN DARBE RÜYASI ÇOK İYİYE ALAMET

TABİİ ki günün haberi “Rüyasında darbe gören Cübbeli Ahmet Hoca”... Vallahi aklıma o soruyu şeytan soktu...

Acaba hocanın yaşı ne?

Bizim gibi “65 plus mı”, yoksa “Taht Oyunları”ndaki “Akgezenler” kategorisinden mi?

Baktım hoca daha 55 yaşında... Yani darbe olursa rahatlıkla sokağa çıkabileceklerden... Bizlerse valilik özel izniyle çıkabiliriz...

Ama şeytan aklıma asıl neyi soktu biliyor musunuz?

Yahu hocam, yaşın daha bayağı gençmiş... Allah aşkına rüyanda cennetin hurileriyle uğraşmak yerine darbecilerle mi uğraşıyorsun...

Şu fani dünya ve hayat çok kısa be hocam...

En güzel jetski’ler durgun denizlerde seni bekliyor...

Bırak Sevda abla uğraşsın darbecilerle...

Bu arada rüya tabircileri darbe görmeyi şöyle yorumluyor: “Rüyada asker, darbe görmek rahat bir hayata kavuşmak ve sevdiği kişiler ile çok mutlu olmak için büyük çaba harcayacağına, Allah’ın izni ile içinde bulunduğu kötü durumlardan ve uğradığı zararlardan kurtulmaya işaret...”

Yani hocam gördüğün rüya hayra alamet. Demek ki Allah Türkiye’yi hem darbe hem de korona belasından koruyacak.

65 PLUS FAZLA KİLO VERİRSEM ‘BETERBÖCEK’E Mİ DÖNÜŞÜRÜM

İKİ yıl sonra yine 78 kiloya düştüm ya...

İlk uyarı Tansu’dan geldi...

“Bu yaşta fazla kilo verme, yüzün çöker...”

Sonra güya en iyi arkadaşım...

Tansu’dan cesaret alınca, intikam saati gelmiş gibi konuştu:

“Abi seni üzmemek için söylemedim...”

Vah vah ne kadar düşünceli bir arkadaş...

Ama nedense gözümün önünde o değil ağlayan bir timsah duruyor.

Son darbe ise en freak (tuhaf) arkadaşımdan geldi.

“Abi hani çok sevdiğimiz o filmin son sahnesinde Araf’ta nereye gideceğini öğrenmek için bekleyen adam vardı ya... Vallahi ona benzersin...”

*

Sözünü ettiği film Tim Burton’ın “Beterböcek”i (Beetlejuice)...

Hani Latin Amerika yerlilerinin büzdüğü kelleler var ya...

İşte onun gibi...

*

Birden kendimi öyle gördüm. Üzerimde safari bir gömlek... Elimde şapka... Oturmuş, büzülmüş bir kelleyle hakkımdaki “son hükmü” bekliyorum.

*

Anında vazgeçtim ve hemen 1 kilo 700 gram aldım.

YÜRÜYEN ADAM TARTIŞMASINDA POLEMİK: ‘SİLKME’ Mİ, ‘KOPARMA’ MI

KARANTİNA başından beri evinde yürüyen insanların performanslarını yayınlıyorum.

Ancak dün itibarıyla “yürüyen adamlar” arasında çok ciddi bir polemik patladı...

Başlatan da Posta gazetesinin eski genel yayın yönetmeni Rıfat Ababay...

Diyor ki:

“Burada bir klasman farkı var. Cavit Çağlar ve Osman Müftüoğlu adım sayısını paçal olarak veriyor..

Yani aynı gün 3 ayrı zaman diliminde yaptıkları yürüyüşleri toplayıp açıklıyor. Onlarınki halterdeki ‘silkme’ hesabı. Bense tek parçada 16 bin adım yürüyorum. Yani benimki koparma. Aynı sınıfa konulamaz.”

Osman Hoca’nın cevabını bekliyorum.

KATKIDA BULUNANLAR

Sayfa Editörü: Firuzan Demir
Foto Editörü: Umut Veis
Düzeltmen: Metin Usta
Tasarım ve Uygulama: Selma Songül Zengin