Paylaş
“Korona depreminden sonra artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” diyorum ya...
Daha şimdiden bir şeyler değişmeye başladı...
* * *
Mesela Ankara Üniversitesi’ndeki olay...
Hani arkadaşlarına yaptığı bilgilendirme toplantısında “Vaka sayısı bildiğimizden fazla olabilir” diyen uzman doktorun konuşmasını gizlice kaydedip sızdıran var ya...
Sosyal medya dediğimiz vahşet batağında o doktoru bir anda recme dönüştüren o kalleş...
Hani dün ben de çıkıp “İyi de bunu sızdıran karaktersiz kimse, o vatan hizmeti mi yaptı” demiştim ya...
* * *
Eskiden olsa, bu sosyal medya saldırısından sonra o uzman doktor anında işinden atılırdı... Köşelerde yedi ceddine girişilirdi.
Böyle linçlere amade memurlar anında harekete geçerdi.
Kapısına polis dayanırdı...
Bir anda kendini savcıların önünde bulurdu...
* * *
Ama bakın ne oldu...
Önce Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Erkan İbiş bir tweet attı ve çalışanı uzman doktora sahip çıktı.
Aynen şöyle dedi:
“Yaşanan COVID-19 salgını nedeniyle hastanemizde meslektaşlarımız ve doktor hanım da gece gündüz demeden zor koşullarda, yoğun ve fedakârca çalışıyorlar. Doktor hanım şu an bile çalışıyor. Bırakalım çalışmaya, hastalara hizmet vermeye devam etsin.”
Arkasından Ankara Üniversitesi İbni Sina Hastanesi açıklama yaptı.
Onlar da bunun bir hizmet içi eğitim konuşması olduğunu ve izinsiz ve gizlice kaydedildiğini söylediler.
Ve inceleme başlattıklarını kamuoyuna duyurdular. Yani fedakârca çalışan meslektaşlarını açıkça korudular.
* * *
Sonunda ne oldu biliyor musunuz?
Uzman doktor şu yazıyı okuduğunuz saatlerde koronavirüsle mücadele eden hastalarına deva bulmaya çalışıyor.
O konuşmayı gizlice kaydedip sosyal medyaya sızdıran karaktersiz ise...
İşte o her kimse...
Kim olduğu bulundu...
* * *
Bu defa gammaz, imzasız ihbarcı, şerefsiz gönüllü gizli tanık kaybetti...
Üniversite, akademi çalışanına sahip çıktı...
Daha şimdiden az buz bir değişim değildir bu...
GÜLPERİ: MANASTIR DOĞUMLU BALKAN KIZI
YOK, öyle insafsızlık etmeyin...
Evet o Müslüm Gürses’in hayat arkadaşıydı...
Ama ondan önce Muhterem Nur’du...
* * *
Tam bir Balkan kızıydı...
Makedonyalı... Hem de orada, Manastır’da doğmuş...
Türk sinemasına modern Batılı yüzü getiren oyuncu neslinin kadınlarındandı.
* * *
Memduh Ün’ün hiç unutmadığımız Üç Arkadaş filminin Gülperi’sidir...
Masumiyetin bu dünyadaki fotoğrafıdır o... Orhan Pamuk’un Masumiyet Müzesi’ndeki İstanbul’un çehresi
gibidir.
Masumiyeti, iyiliği erkek denilen varlığa da bulaştıran...
Fikret Hakan’a, Salih Tozan’a, Semih Sezerli’ye tek tek anlatan...
En güzel kızımızdır...
* * *
Üç arkadaş...
Bir de o dört...
Bir de Memduh Ün beş...
Artık beşi de yok...
Ve son harika rolü, Müslüm Gürses’in sevgilisi olmaktı...
* * *
Onu öyle sahici yaşadı ki...
Müslüm Gürses’in hayat arkadaşı olarak bu hayata veda etmek...
Ona hiç eksik gelmedi...
Neticede Müslüm Baba da Muhterem Nur’un sevgilisi, kocası, hayat arkadaşıydı...
GÜNÜN FOTOĞRAFI: DÜNYA ŞARKI SÖYLÜYORSA ARKASINDAN DANS DA GELİR
*İtalya’da Siennalı kadın evinin balkonundan “Canto della Verbena”yı söylemeye başlamışsa eğer...
*Floransa’da yaşlı bir adam evinden avaz avaz “Donna e Mobile” diye haykırıyorsa...
*Chris Martin evinin salonundan bütün dünyaya “EvdeHepBirlikte” şarkıları söylüyorsa...
*Demansın eşiğindeki Anthony Hopkins kucağında kedisi ile piyanonun başına geçmişse...
*Dünya hep birlikte şarkı söylemeye başlamışsa...
Arkasından dans da gelir...
YAŞŞA GÜLSE, NE OLUR SKEÇLERE DEVAM
*“İNŞALLAH bu dönemin sonunda Gizem olarak çıkarım...”
Gülse Birsel Instagram’da “EvdeHepBirlikte” kampanyasına katıldı.
“Jet Sosyete”nin Gizem’i olarak skeçler yapacak.
Harika...
Yalın ve Sıla da yaptı...
O zaman ben de dönerim öteki sanatçılara...
*Tarkan neredesin... İhtiyacımız var senin o cool haline...
*Mustafa Sandal... Üşüyoruz... Hadi Instagram’da bize “kazak ördür”...
*Kenan, “Ellerinde Çiçeklerle” evde bize katıl, bekliyoruz seni...
*Dolu Kadehi Ters Tut, kadehini düz tut, evlerimize gel, şerefinize, sağlığınıza de...
Yani diyorum, biz de bütün dünya gibi şarkı söylemeye başlasak... Fena mı olur...
BİR EGE BENZİN İSTASYONUNDA DİNLENECEK EN GÜZEL ŞARKI
GEÇEN salı günü Akbük’teki evimden karayolu ile İstanbul’a dönerken iki benzin istasyonunda iki harika şeyle karşılaştım.
İkisi de Ege sınırları içinde... Akhisar’la
Balıkesir arasında...
* * *
Biri Total...
Belki de hayatımda ilk defa erkekler tuvaletinde, yerde bir damla bile idrar olmayan pisuvarlar gördüm.
Şu hastalık günlerinde, ne kadar rahatlatıcı bir duygu anlatamam...
* * *
Ve öteki Shell...
Butikte ve tuvalette Sezen Aksu’nun son şarkısı çalıyor.
“Ben de Yoluma Giderim”...
Ege yollarında...
Bir benzin istasyonunda insanın dinleyebileceği en güzel şarkı...
Her iki istasyon çalışanlarına, sahiplerine buradan kocaman bir teşekkür...
Paylaş