Kadın katilinin vahşeti mahallemize kadar indi

Yani o alçak artık hepimizin mahallesinde...

Ey erkek milleti... Önce teşhisi koy...

BİR: Pınar, kendine erkek diyen bir alçak tarafından katledildi...

İKİ: Hepimizin gözü önünde katledildi.

ÜÇ: Bir kere daha katledildi.

DÖRT: Artık, kayıp haberi verilen her kızımızın, her kadınımızın hayatından umudu kestiğimiz günlerde yaşıyoruz.

BEŞ: Bu caniler, barbarlar artık hepimizin mahallelerine kadar indiler.

ALTI: Ve giderek daha da barbarlaşıyor, giderek daha da pervasızlaşıyorlar, giderek daha da vahşileşiyor, canavarlaşıyorlar.

YEDİ: Ve biz erkekler artık şu soruyu sormalıyız...

*

Ey erkek milleti, gör artık olup biteni...

Bu aşağılık herifler, pervasız katiller kendilerine erkek diyorlar...

Ve neden hep erkekler kadınları insafsızca boğazlıyor...

Nereden buluyorlar bu kör cesareti, kimden alıyorlar bu gücü...

Töremizden mi, neyimizden...  Neyimizdense işte o batsın...

*

Ve ey erkek milleti...

Yap artık gereğini...

Yoksa bu yaratıklarla aynı cinsiyeti taşımak bile bizim için en büyük utanç olacak...

*

Ve şunu da bil ki: Öyle bıyık bırakmakla olmuyor bu iş...

Suratımızın orasına burasına serpiştirdiğim sekiz on kıl, sakal dediğimiz o kamuflaj bu insanlık utancını örtmüyor.

*

Bir de şunu bilesin ki...

Kadınların gözündeki yerin giderek dip yapıyor.

*

Eğer milli ve yerli başarılarımızla övünmeyi biliyorsak, böyle yerli meselelerimizle utanç duymayı da öğrenmeliyiz artık.

GÜNÜN HESABI

BU 750 MİLYAR EURO’NUN NE KADARI BİZE GELİRDİ

GEZİCİ’nin son anketine göre “Z kuşağı” denilen 20 yaş altı Türkiye gençliğinin yüzde 72’si, Avrupa Birliği’ne tam üyelikten yana...

Şimdi şu aşağıdaki fotoğrafa bakıp biraz konuşalım...

Ne görüyoruz bu fotoğrafta...

Kırmızı halı üzerinde yürüyen Almanya Şansölyesi Angela Merkel...

Şu an Avrupa’nın “de facto” yani fiili lideri.

Ve dün Avrupa Birliği’nin aldığı tarihi kararın iki mimarından biri o...

Yanındaki de Fransa Cumhurbaşkanı Macron’du...

*

Neydi bu tarihi karar?

4 maddede özetleyeyim:

BİR: Avrupa Birliği, koronavirüsün Avrupa ekonomilerinde yol açtığı hasarın giderilmesi için 750 milyar Euro’luk bir fon oluşturdu.

İKİ: Bu fonu sağlamak için Avrupa Bondları çıkarılacak. Ve bunu her ülke tek tek değil, kolektif olarak satacak.

ÜÇ: Daha önemlisi bu fonların çok büyük bölümü krizden en çok etkilenen ülkelere gidecek.

DÖRT: Ve en önemlisi, Merkel bu fonların en büyük bölümünün Avrupa’nın güney kanat ülkelerine gitmesi için krizden etkilenmeyen kuzey ülkeleri ile büyük mücadele verdi ve kazandı.

Yani en büyük fonlar İspanya, İtalya ve Yunanistan gibi Akdeniz ülkelerine gidecek.

*

Şimdi gelin küçük değil, büyük bir hesap yapalım.

Türkiye’de Z kuşağının arzusu gerçekleşmiş olsaydı...

Yani bizim kuşaklarımız üzerine düşeni yapıp Türkiye’yi bugün AB’nin tam üyesi yapsaydı...

Bu 750 milyar Euro’nun ne kadarı bize gelirdi?

*

Ben kendi tahminimi söyleyeyim.

En az 70-80 milyar Euro’su...

*

Ne diyorsunuz...

Haksız mı Z kuşağı, “İstikbalimiz AB’dedir, Ortadoğu’da değil” derken...

GÜNÜN FOTOĞRAFI

KRAVATLI JOHNNY DEPP’İ İLK DEFA GÖRÜYORUM

JOHNNY Depp 2000’li yılların en büyük stil ikonlarından biri...

Onun giyim tarzı, “Infinitum Nihil” (Sonsuz Hiçlik) dövmesi, bileğindeki bilezikler, saç kesimi, gözlükleri, “Karayip Korsanları”ndaki hiç bitmeyen Kaptan Jack Sparrow havası bu yüzyıla damgasını vuran erkek tarzlarından biri oldu.

Geçen cumartesi günü onun bu kravatlı fotoğrafını görünce çok şaşırdım.

Eski eşi Amber Heard’le olan davasının duruşmasına giderken çekilmiş... Belli ki bu takım elbise ve kravatla daha etkileyici ve masum görüleceğine inanmış.

Kadın kasabı Weinstein jüriyi ve hâkimleri etkilemek için yürüme aygıtı kullanmış ama ters tepmişti.

Merak ediyorum acaba Johnny Depp’in yeni façası etkileyecek mi...

GÜNÜN DEDİKODUSU

EŞİNİN ONU ELON MUSK’LA ALDATTIĞINI İMA EDİYOR

BENİM gördüğüm dava onun açısından pek parlak gitmiyor.

Öyle olmalı ki, ancak zorda kalan her tacizcinin, eşini veya partnerini döven her pespaye erkeğin kullandığı en iğrenç silaha sarıldı.

“Eşim beni aldatıyor...”

Hem de kiminle?

Tesla’nın sahibi ve şu an Ay yörüngesinde dolaşan astronotları oraya götüren Space X aracını yapan Elon Musk’la...

Gidip, eşi Amber Heard’e verdiği apartman dairesinin kapıcısını bulmuş.

Adamın anlattıklarını dava dosyasına koydurmuş.

Amber Heard, Musk’a apartmanın giriş anahtarlarını vermiş.

O da gece yarıları el ayak çekilince geç vakit ona geliyormuş...

Başkasını bilemem ama bana en iğrenç gelen erkek karaktersizliği bu işte.

Gerisini pis bir erkek hayal gücüne emanet ediyor tabii.

NUSRET NEREDE KOŞUYOR VE ORAYA NASIL GİDEBİLDİ

NUSRET’in Instagram’daki son paylaşımına bakıyorum...

3 milyon 600 bin kişi görüntülemiş.

10 bine yakın yorum var...

Mirkelam’ın o efsane “Her Gece” klibindeki gibi durmadan koşuyor...

O klip de YouTube’da 3 milyon 800 bin kere görüntülenmişti.

Ancak benim merakımı asıl çeken şu oldu.

Nusret nerede koşuyor...

Mikonos’ta...

Daha önceki hafta İstanbul’da olduğunu biliyordum.

Türkiye ile Yunanistan arasında kapılar kapalı...

Öyleyse Mikonos’a nasıl gitti?

Suriyeli göçmenler gibi kaçak tekne ile mi?

Biraz araştırınca öğrendim.

Yunanistan Başbakanı’nın özel izniyle ve özel uçakla gitmiş...

Çünkü Mikonos Belediye Başkanı, Yunanistan Başbakanı’na başvurmuş.

“Nusret’in adadaki et lokantası ada ekonomisi açısından çok önemli” demiş...

Başbakan da özel izin vermiş...

Şimdi buna başarı demeyeceksin de ne diyeceksin?

BENZEMA BİLE KUTLAMIŞ, ERZURUM’DAN TIK YOKMUŞ

NUSRET Erzurumlu...

Erzurumspor Birinci Lig’e çıkınca, dünyanın birçok ünlü futbolcusu ve teknik direktöründen gerek Instagram yoluyla gerek mesajla kutlamalar geldi.

Bunlar arasında Karim Benzema, Luka Modriç, Franck Ribery, Achraf Hakimi gibi futbolcular, Roberto Mancini gibi teknik direktörler var...

Ama duyduğuma göre Nusret “Erzurum’dan kimse arayıp kutlamadı” diyormuş...

ACI KAYBIMIZ

HÜRRİYET Yazıişleri Müdürü, sevgili arkadaşım Necdet Doğan’ı kaybettik.

Yıllarca aynı masada birlikte çalıştığım arkadaşıma Allah’tan rahmet, geride kalanlarına başsağlığı diliyorum.

Yaşarken onun yüzüne söylediğim duygularımı ise yarın yazacağım.

Önce biraz yasımı tutayım.