Kadıköy’de gizli diplomatik savaş

Yazıda aynen şu ifade yer alıyor:

“Kadıköy Belediyesi’nin, Bakanlığımızın olumsuz görüşüne rağmen Yunanistan’ın Agios Rentis Belediyesi ile gerçekleştirmiş olduğu kardeş kent ilişkisinin sona erdirilmesi uygun olacaktır.”

Aslında bu Dışişleri’nden gelen ikinci mektuptur ve bu mektuplaşmanın arkasında dış ilişkilerimizin yeni özelliklerinden biri yatmaktadır.

Bugün Kadıköy’de patlayan diplomatik savaşın hikâyesini yazmak istiyorum.

Çünkü bu aynı zamanda “resmi diplomasi” ile “halk diplomasisinin” de savaşı.

OYBİRLİĞİ İLE KARAR ALINIYOR

Olay, 2003 yılında Kadıköy Belediyesi ile Atina il sınırları içindeki Agios Rentis İlçesi arasında imzalanan bir anlaşma ile başlıyor.

İki ülkenin iki metropolüne bağlı iki ilçe belediyesi arasında güzel bir ilişki başlamış, gençler karşılıklı birbirlerini ziyaret etmiş ve ilçeler kardeş kent olmak için süreci başlatmıştır.

Kadıköy Belediye Meclisi 4 Şubat 2008 tarihinde yaptığı oylamada oybirliği ile bu kararı onaylar.

Türk mevzuatına göre, böyle bir ilişki kurulabilmek için Dışişleri Bakanlığı’nın görüşünün alınması gerekmektedir.

O İLÇE SİZİN MUADİLİNİZ DEĞİL

Kadıköy, Dışişleri’ne bir yazı yazarak durumu bildirir.

Dışişleri’nden 16 Nisan 2008 günü bir yazı gelir.

Yazıda, “Agios Rentis Belediyesi’nin kardeş ilişkileri bakımından Kadıköy’ün muadili olmadığı” belirtilir.

Bu muğlak ve keyfi ifade, tabii ki Kadıköy Belediyesi’ni kesmez.

Ne demektir “muadil olmama”?

Bakanlık bu ilçenin Atina ile Pire arasında 15 bin nüfuslu küçük bir yer olduğunu ve bu nedenle 700 bin nüfuslu Kadıköy’e muadil olamayacağını belirtmiştir.

Kardeş şehir ilişkilerinde nüfus eşitliğinin bir ölçü kabul edildiği şimdiye kadar hiç işitilmemişti.

Dışişleri’ne ikinci bir yazı yazılır.

Bakanlıktan gelen ikinci yazıda, işin esası anlaşılır.

Atina Büyükelçiliği’nden gelen bilgiye göre, bu ilçenin Tsouvaladika Meydanı’na 2000 yılında bir Ermeni anıtı dikilmiştir.

Nüfus eşitsizliği bahanedir. Asıl gerekçe Ermeni anıtıdır ve işte bu nedenle kardeş şehir ilişkilerinin “ivedilikle durdurulması” istenmektedir.

BAKANLIK BU DEFA MUHTIRA GÖNDERİYOR

Kadıköy Belediyesi buna rağmen yine durmaz ve bir yazı daha yazıp, ilişkilere devam edeceğini bildirir.

Bunun üzerine Dışişleri Bakanlığı 1 Temmuz 2009 tarihinde adeta muhtıra niteliğinde bir yazı yazar.

Bakanlık bu defa daha da ileri giderek, “Kardeş kent ilişkisinin, Yunan belediyesince 2000 yılında dikilen Ermeni anıtı doğrudan gerekçe gösterilmek suretiyle sona erdirilmesi uygun olacaktır” der.

Kadıköy Belediyesi yine de durmaz.

Belediye Meclisi’nde oybirliği ile aldığı kararı uygulayacağını, kardeş kent ilişkisinden vazgeçmesinin söz konusu olmayacağını bildirir.

Bunun üzerine Bakanlık, Belediye Başkanı ve yetkilileri hakkında soruşturma açılacağını bildirir.

Bu gizli savaşın geldiği nokta budur.

RESMİ DİPLOMASİ Mİ HALK DİPLOMASİSİ Mİ

Peki bundan sonra ne olacak?

Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk Dışişleri Bakanlığı’nın kardeş şehir ilişkisini bozma yazısını yeniden Belediye Meclisi’ne götürmeye hazırlanıyor.

Buradan kardeş şehirliğe devam kararı çıkarsa, haklarında soruşturma açılacak.

Bu olay bana çok ilginç göründü.

Demek ki, dış politika artık sadece Dışişleri’nin tekelinde olmaktan çıkıyor.

Gölcük Depremi’nden sonra Türkiye ile Yunanistan arasında başlayan “halk diplomasisi” yoluna devam ediyor.�