İyi de o 563 bin Suriyeli bugün nerede oturuyor

İyi haberi TÜİK verdi.

Haberin Devamı

İstanbul’a göç durmuş...

“Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi” verilerine göre İstanbul’a 2018 yılında göç eden insan sayısı 38 bine düşmüş.

2017 yılında bu rakam 225 bin kişiymiş.

Demek ki Yeşilçam filmlerinde gördüğümüz “İstanbul’un taşı toprağı altındır”
lafının kullanım süresi dolmuş.
 

TÜİK rakamlarına göre İstanbul’un nüfusu 15 milyon 67 bin 72 kişiymiş.

İyi haber...

İyi haber de...

Anlamadığım bir şey var.
 

Eğer bu adrese dayalı nüfussa Suriyeliler nerede oturuyor?

Bu rakama İstanbul’a yerleşen Suriyeliler de dahil mi?

Şimdi size İstanbul’daki Suriyelilerin sayısını vereyim.

Göç İdaresi’nin 21 Haziran 2018 rakamlarına göre İstanbul’a yerleşen Suriyeli sayısı 563 bin kişi.

Suriye savaşı 2011 yılında başladı ve Türkiye gerçek göçü 2012 yılından sonra aldı.

Haberin Devamı

2102 ile 2017 yılları arasında İstanbul’a göç eden toplam insan sayısı yaklaşık 1 milyon 200 bin.

Merakım şu:

İstanbul’daki 563 bin Suriyeli açıklanan İstanbul nüfusu içinde görünüyor mu?

Yani İstanbul’un nüfusu Suriyelilerle birlikte mi 15 milyon 67 bin 72 kişi...

Yoksa onlar “Adrese Dayalı Nüfus” sayısına dahil değil mi?

 

KİŞİ BAŞINA GELİRİMİZ HANGİ NÜFUS ÜZERİNDEN HESAPLANIYOR

AYNI şeyi Türkiye nüfusu için de soracağım.

Dün açıklanan Türkiye nüfusu 82 milyon 3 bin 882 kişi...

Suriyeliler buna dahil mi?

Yani kişi başına düşen milli gelirimiz, 82 milyon üzerinden mi hesaplanıyor?

Yoksa 86 milyon üzerinden mi... 

SURİYELİLER NEDEN BAYBURT’A GİTMİYOR

Türkiye’de sayıya göre en büyük Suriyeli göçü alan şehrimiz İstanbul.

563 bin Suriyeli yaşıyor.

Yani her 30 kişiden biri Suriyeli.

Türkiye’de oransal olarak en büyük Suriyeli göçü alan yerimiz Kilis.

Kendi nüfusunun yüzde 96.26’sı Suriyeli oldu.

Türkiye’de sayısal olarak en az Suriyeli göçmen alan ilimiz Bayburt.

Sadece 34 Suriyeli göçmen var.

Türkiye’de nüfusuna oranla en az Suriyeli göçmen alan ilimiz Artvin.

Nüfusunun sadece yüzde 0.02’si Suriyeli.


50 YIL ÖNCE NE DİYORDUM DÜN 71 YAŞINDA NE ANLADIM

Abdi İpekçi’yi okumaya başladığımda, 20’li yaşlarında genç bir solcu öğrenciydim.

Haberin Devamı

Radikal kişiliğim için fazlasıyla uzlaşmacı, hatta eyyamcı bir yazar olarak görüyor ve yerden yere vuruyordum.

Abdi İpekçi öldürüldüğünde 32 yaşında, sosyal demokrat Bülent Ecevit’in danışmanlığını yapan bir öğretim üyesiydim. 

Çetin Emeç öldürüldüğünde 42 yaşındaydım ve Hürriyet’in Ankara temsilcisiydim.

Uğur Mumcu öldürüldüğünde 46 yaşındaydım ve Hürriyet’in genel yayın yönetmeniydim.

Gazetecilik hayatım, öldürülmüş olan bu üç gazetecinin hüznünün oturduğu bir koltukta geçti.

Dün Milliyet’te onu anmak için hazırlanan sergiyi gezerken 71 yaşında bir köşe yazarıydım. 

Ve Abdi İpekçi’nin yıllar önce o uzlaştırıcı kişiliği ile ne yapmak istediğini çok iyi anlayan bir insandım.

İyi de o 563 bin Suriyeli bugün nerede oturuyor

Haberin Devamı

ABDİ İPEKÇİ SERGİSİNDE GÖRDÜĞÜM O CÜMLE

DÜN Milliyet gazetesindeki arkadaşlarımızın onun 40’ıncı ölüm yıldönümü için düzenlediği sergiyi gezdim ve ayrıca anma töreninde konuştum.

Olağanüstü güzel bir sergi hazırlamışlar.

Abdi Bey’in en önemli mülakatlarını kendi sesinden dinleyebiliyorsunuz.

1973 yılında öldürülmesinden önce Şili’nin seçilmiş ilk sosyalist devlet başkanı olan Allende ile yaptığı mülakatı kendi sesinden dinledim.

Sonra onun İran Şahı ile yaptığı mülakatın sayfasını gördüm ve bir süre karşısında kaldım.

Şöyle diyordu:

“Dostluk bekliyorsanız, dostluk göstermelisiniz...”

Bugün hâlâ geçerli olan şahane bir söz değil mi...

 

Yazarın Tüm Yazıları