Paylaş
* * *
Hatırlayın o sahneyi...
Paris’te insanlar öldürülmüş...
* * *
Dünya liderleri omuz omuza yan yana yürüyor.
Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı da o saflarda.
Demokrasi, insanlık ve medeniyet yürüyüşüydü o bir anlamda...
* * *
Dün bakıyorum, bütün dünyadan dayanışma mesajları geliyor.
Boynu bükük Eyfel Kulesi gibi, boynu bükük minare çizimleri...
Nedir bunun anlamı...
* * *
Belli ki orada da burası için atan yürekler, dökülen gözyaşları var.
Belli ki, o canlı bomba sadece burada değil, orada da patlamış insan denilen varlığın göğsünde.
* * *
İşte budur...
Teröre karşı dayanışma...
Tek yürek olma.
* * *
Hepinizin içi rahat olsun...
Korkmayın...
Yeneceğiz terör denen bu belayı.
Kandil’inkini de yeneceğiz, IŞİD’inkini de yeneceğiz.
Hep birlikte yeneceğiz.
Tek yürek olarak, el ele, omuz omuza vererek.
Hem Türkiye’nin içinde, hem bütün dünyayla omuz omuza gelerek.
Bitireceğiz bu insanlık düşmanlarını...
İstanbul polisi, Paris polisinden çok daha etkili ve hızlı mı, yoksa
ŞURASI kesin...
Türk polisi, bir terör eylemini yapanları teşhis etmek konusunda, başka ülkelerin polislerinden çok daha hızlı ve etkin...
Dün, bombayı patlatan IŞİD teröristinin kimliğini, iki-üç saatte tespit etti...
Üstelik de bu kişi Suriye uyruklu... Yani Türkiye üzerinden gelip geçen, dolayısıyla kayda girmiş biri değil.
Tabii şu ayrıntıyı henüz bilmiyoruz.
Üzerinden kimlik mi çıktı...
Yoksa istihbaratın elinde, kimliğini teşhise yarayacak bilgileri içeren kuvvetli bir veri tabanı mı var.
Bu başarı ister istemez, aklımıza ikinci soruyu sokuyor.
Kim olduğu hakkında böylesine kesin bilgi sahibi olunan bir IŞİD teröristi, nasıl olur da İstanbul’un en turistik yerinde böylesine kolay bir eylem yapabilir?
Ankara’da iki canlı bombayı katliamdan önce yakalayan polis, burada neden etkili olamadı?
İnsan bunları da merak ediyor...
Yüzde 49.5 oy aldı, hadi çözsün bakalım denir mi
BİR kısmımız şöyle düşünebilir:
-Ankara’daki IŞİD bombası patladığında, AKP’nin oyu yüzde 40.5’ti, şimdi yüzde 49.5.
-Meclis’te tek başına hükümeti kuracak bir parti yoktu, şimdi güçlü bir iktidar partisi var.
-Halk koalisyon hükümetinin zayıflığından korkuyordu, şimdi öyle bir endişe yok.
Dolayısıyla bu patlamadan sonra artık arkasına sığınılacak bahane kalmamıştır.
* * *
Bense şöyle düşünüyorum:
-Geçen ay bombaların patladığı Paris’te iktidarda sosyalist hükümet var.
- Geçen yıl, plajlarında makineli tüfekle katliamlar yapılan Tunus’ta İslamcılar kaybetti, seküler partiler iktidara geldi.
- Türkiye’de muhafazakâr bir hükümet var.
-Paris patlamaları bütün Fransız halkını birleştirdi.
-Tunus’ta, aşırı dinciler dışındakileri bir araya getirdi.
-Türkiye’de de bizi bir araya getirmeli.
* * *
Bir de şunu düşünüyorum:
-Teröre karşı en güçlü birlik, demokrasinin, insan haklarının, adaletin en güçlü olduğu ülkelerde ortaya çıkıyor.
Fransa ve İspanya’da terör olaylarına karşı milyonlarca kişi kol kola yürüyorsa eğer...
Bundan çıkarılacak önemli bir siyaset dersi var demektir.
En sevdiğim Tarantino filmi bu değil, ama şu
EZİK ve içine kapanmış mahallemizde, en
rahat konuştuğumuz
konu, Tarantino’nun
son filmi...
Hemen herkesin fikri var.
Benimki de şu:
Tarantino’nun en iyi filmi değil. Hatta iyilerinden biri de değil.
Shakespeare’vari bir “Rezervuar Köpekleri” diyebilirsiniz.
Bana göre en iyi 4 Tarantino filmi şunlar:
-Kill Bill
-Pulp Fiction
-Rezervuar Köpekleri
-Soysuzlar Çetesi
Bir de senaryosunu onun yazdığı, Ridley Scott’ın çektiği, “True Romance” ile danışman yönetmenlik yaptığı “Sin City 2”.
Mehmet Erdem
-MEHMET Erdem, yeni CD’sinin açılış şarkısı “Olur o zaman”ı kendi evinde küçük bir arkadaş grubuna ilk çaldığında oradaydım. Daha ilk nakarattan itibaren sevdim şarkıyı.
Anında aklında kalıyor insanın. Tipik bir
Mehmet Erdem şarkısı. Çok çok sevdim.
“Keşke başka şarkıyla çıksaydı” diyenler de var ama ben hiç o fikirde değilim. Harika bir şarkı.
Paylaş