Hey o kadın, adın her ne ise

HAYATINIZDA hiç

Haberin Devamı

39 derece ateşle aynaya baktınız mı?
Ben baktım ve bakın neler gördüm.

Önceki akşam ateşler içinde yatıyordum.
Sabah kahvelerini bile unutacak kadar bitkindim.
“Tiffany’de Kahvaltı” filminin son sahnesini, kim bilir kaçıncı defa, işte böyle en ateşli bir anımda tekrar seyrettim.

O sahne şöyledir:
Yağmurlu bir New York günüdür.
Zengin hayallerinin peşinde koşan Holly, kendisine âşık Paul’ü bir kenara iterek Brezilyalı bir toprak ağasına gitmek istemektedir.
Bir taksidedirler.
Umutsuz Paul taksiyi durdurur ve inerken Holly’ye şunları söyler:
“Sorunun ne biliyor musun bayan adın her ne ise...
Sen bir korkaksın. Sende ‘Hayat bir gerçektir’ diyecek cesaret bile yok.
İnsanlar âşık olur. İnsanlar birbirlerine ait olurlar.
Çünkü gerçek mutlulukları için tek şansları budur.
Durmadan kendi kendine özgür bir insan olduğunu söylüyorsun. Vahşi bir ruhun var ve birilerinin seni kafese koymasından korkuyorsun.
Sen bebeğim...
Sen, kendi kurduğun kafesin içindesin.
Gerçek, senin memleketinle, doğuda Somali ile sınırlı değil.
Gittiğin yere kadar git. Ama bil ki, nereye kaçarsan kaç, kendinden kaçamazsın.
Sonunda kendinle karşılaşacaksın...”

Haberin Devamı

Dün sabahtan itibaren, Truman Capote’nin harika kitabının sonundaki
bu tiratla yaşamaya başladım.
Hasta yatağımdan kalktım, aynanın karşısına geçtim...
39 derece ateşle aynaya baktım ve şunu gördüm.
Dört günlük bir sakalın içinde büzülmüş bir surat.
Gribin etkisiyle, bir Japon tiyatro maskındaki gibi, kireçsi beyazlığa dönüşmüş bir surat. Bir damla içki içmeden Bukowski’nin en barfly haline dönüşmüş müflis bir ifade.
Kendi halini kendine itiraf edemeyen bir çehre.
39 ateşin ruha musallat olmuş en marazi hali...
Karşımda huysuz bir adam duruyor...
İşte o adam, aynadaki suretine konuşuyor:
“Oğlum, daha nereye kadar kaçacaksın?”
Ben ağzımı açmadığım halde, aynadaki suret konuşuyor:
“Aslanım, git kendin seni bulmadan, sen kendini bul...”

Allah, benim gibi aylaklara müthiş bir duygu bahşetmiştir.
Sık sık kendime milatlar kor, o gün gelinceye kadar aylaklığı kendime hak görürüm.
Mesela daha 1 Aralık günü yılbaşı havasına girerim.
İşte o harika bir kaçmaktır. Kendinden, gerçeklerden, ondan bundan, seni üzenlerden.
En çok da üzdüklerinden, onların sorumluluğundan...
Şimdi de bayram havasındayım.
Bayrama bir hafta kala, yapacağım her şeyi, bayram sonrasına erteledim. Avare bir ruhla yaşamaya başladım bile.
39 derece ateş de iyi bir bahane oldu.
Urla’ya Tansu’nun yanına gidiyorum.
Kendimle ateşkes ilan etmeye, şirazesinden çıkmış hallerimi biraz şirazesine sokmaya, teğeli iyice atmış duygularımı biraz tamir etmeye...

Haberin Devamı

Göbek salmış egoya diyet yaptırmak

39 ateşle bayramda neler yapabileceğimi düşündüm.
? YERİNE SEVEMEM Bol bol Gökhan Kırdar’ın Bol bol “Yerine Sevemem” şarkısını dinlemek iyi gelebilir.
Bunun için de yerine sevemeyeceklerimizin iyi bir envanterini çıkarabiliriz.
? HİÇ DIŞARI ÇIKMAMAK Hiç dışarı çıkmadan, televizyonlarda haber programı seyretmeden 4 gün geçirebilirsiniz.
Böylece hayvanların kesildiğini görmezsiniz.
? EGONUZA DİYET Özellikle benim gibi egosu şişmiş kişilere tavsiye ederim.
Ego iyidir. Ama fazla şişip göbek salarsa, ruh damarlarında tıkanıklığa yol açar.
Bayramda iyi bir ego diyeti yapabilirsiniz.
? EGO EGZERSİZİ Mesela, sabahlara kadar televizyon seyredin, sonra en yorgun halinizle aynanın karşısına geçip üç kere şu harikulade cümleyi telaffuz edin:
“Elbet benim naçiz
vücudum da bir gün
toprak olacak.”
Atatürk olmadığına,
Shakespeare, Mozart hatta Nietzsche de olmadığına göre, bu cümle üçüncüden itibaren, egodan yakmaya başlayacaktır.
Hiç olmazsa bir toprak olacağını hatırlatması bakımından iyi olur.
Egoyu küçültmese de belki vicdanını büyütür.
? İKİNCİ GÖZÜ KAPATIP ÜÇÜNCÜYÜ AÇMAK Bayram boyunca, son zamanlarda hep kızdığımız, ifrit olduklarımızı gören gözü kapatıp, bugüne kadar hiç görmediklerimizi göreceğimiz üçüncü gözü açmak iyi olabilir.
Kavga edeceksen bile, sadece dost olabileceklerinle kavga edersin.
Sadece nefret ve intikam duygusundan ibaret olanları ne yapacağız dersen, zaten televizyonlardaki haber ve tartışma programlarını seyretmeyeceğin için görmeyeceksin.
? ŞIMARIKLIĞIN TADINI ÇIKARMAK Bol bol şımartabilir, karşılığında bol bol şımartılmayı isteyebilirsiniz.
Ne şımartana, ne şımartılana hiç zararı yoktur.
? KABULLENMEYİ ÖĞRENMEK Ama önce bir kabullenme envanteri çıkarmak gerekir. Neyi, neleri kabullenmeliyiz...
Asla kabullenmememiz gereken şeyler nedir?
? BEKLEMEYİ ÖĞRENMEK Neyi beklemek gerekir, neyi beklememek.
Beklemeye değer şeyleri mutlaka beklemelisiniz.
Beklememeniz gerekenleri de bir deftere yazıp kenara koyabilirsiniz.

Haberin Devamı

Görüyorsunuz bayram kısa ama yapılacak epey şey var.
Yeter ki, 39 derece ateşle aynaya bakın...
Japon tiyatrosunun o kireç suratlı maskını görün...

Yazarın Tüm Yazıları