Her 10 Türk'ten kaçı cinsel tacizciymiş

Şikâyet etmiş, yakalamışlar ve serbest bırakmışlar.

Adam çıkar çıkmaz Derici’nin evine çok yakın bir yerde otele yerleşmiş ve tacize devam etmiş.

Derici “Ben hakkımı hangi platformda aramalıyım” diye haykırıyor.

Tipik bir siber cinsel taciz olayı... Eminim pek çoğunuz “Canım o bir sanatçı, olur böyle şeyler” deyip geçiyorsunuz...

Geçmeyin...

Çünkü cep telefonunda cinsel tacize uğrayanların sayısı sandığınızdan çok daha fazla.

Üstelik, hiçbir şey yapılmayınca, İrem Derici olayındaki gibi siber zorbalık çizgisini geçiyor.

*

Tesadüf “İnsani Gelişme Vakfı” (İNGEV) dün, Türkiye’de “siber zorbalık”la ilgili araştırmanın sonuçlarını da içeren raporunu yayınladı.

“Siber zorbalık” tam da İrem Derici’nin başına gelen olay. Yani cep telefonundan insanlara istemediği mesajları göndermek, durmadan arayıp rahatsız etmek, hakaret etmek gibi dijital suçlar.

Bunlar önlenemediği zaman, Derici olayındaki gibi fiziki taciz ve saldırganlığa da dönüşebiliyor.

Şimdi gelin İNGEV raporunun ortaya çıkardığı cinsel taciz gerçeğine bakalım...

Yani ülkemizde yaşayan her 10 kişiden kaçı tacizci, kaçı mağdur...

ELİNDE CEP TELEFONUYLA GEZEN HER 100 TÜRK’TEN 26’SI SALDIRGAN

YÜZDE 26 ZORBA: Eline cep telefonu alıp sosyal medyaya girenlerin yüzde 26’sı hayatında en az bir kere siber zorbalık yapmış.

Yani aramızda her dört kişiden biri “siber zorba”...

*

YÜZDE 28 MAĞDUR: Yine akıllı telefon kullananların yüzde 28’i hayatında en az bir kere siber saldırıya maruz kalmış. Yani her üç kişiden biri mağdur...

*

YÜZDE 52 ZORBA VE MAĞDUR: En çarpıcı sonuçlardan biri de şu.

Siber zorbalık yapanların yüzde 52’si kendisi de zorbalığa uğramış kişiler.

Yani yarımız kendimize yapılan pisliğin aynısını bir başkasına yapıyoruz.

HER 10 KİŞİDEN KAÇIMIZ CİNSEL TACİZE UĞRADI VE KİM TACİZ EDİYOR

Gelelim başlıktaki soruya. Aramızda kaç kişi, İrem Derici gibi, ısrarlı cinsel taciz saldırısına uğramıştır.

Yüzde 11...

Yani her 10 kişiden biri telefonda, en az bir kere cinsel tacize uğramış durumda...

Tabii cinsel tacize uğrayanların daha çok kadınlar olduğunu düşünürsek, belki de bu oranı ikiyle çarpmamız, yani yüzde 22 dememiz lazım.

Bu arada “İstemediğim telefon araması ve mesajlara maruz kaldım” diyenlerin oranı da yüzde 19...

Peki cep telefonunda en çok kimin tacizine uğruyoruz?

Maalesef yakın çevrenin...

Rakam ürkütücü...

Yüzde 34...

Bu arada, cep telefonu kullananların yüzde 19’u istemediği mesajlar aldığını, yüzde 10’u da kişisel verilerinin kendi isteği dışında kullanıldığını söylüyor.

ZORBA, YAPTIĞINI BİLE BİLE YAPIYOR

Akıllı cep telefonu kullananların yüzde 77’si siber zorbalık hakkında ya hiçbir şey bilmiyor ya da çok az şey biliyor.

Yani, siber zorbalık yapmayan veya siber zorbalığa uğramayan insanların pek çoğu bunun ne olduğunun farkında değil.

*

Ama yapan, yaptığının pekâlâ farkında.

Araştırmaya göre o zorbalığı yapanların yüzde 64’ü, yaptığı işin saldırganlık ve taciz olduğunu bile bile yapıyor.

Mağdurların da yüzde 67’si bunun siber zorbalık olduğunu biliyor.

KAÇIMIZ HANGİ SOSYAL MEDYAYI KULLANIYOR

YÜZDE 78: Facebook
YÜZDE 74: Instagram
YÜZDE 31: Twitter

KAÇIMIZ SEVGİLİSİNİ CEPTEN TEHDİT ETTİ

ARAŞTIRMAYA katılıp cevap verenlerin yaptığı itiraflar şöyle:

YÜZDE 10: “Birinin izni olmadan ısrarla aradım ve mesaj attım.”

YÜZDE 8: “Birine internette açıkladığı görüş veya fotoğraf nedeniyle hakaret ettim.”

YÜZDE 8: “Sinirlenip sevgilime hakaret ettim, küçük düşürücü, tehdit edici mesaj attım.”

TACİZE UĞRAYAN ERKEK SİNİYOR, KADIN SAVAŞIYOR

Siber zorbalığa uğrayan mağdurların yüzde 63’ü kendi başlarına çözüm bulmaya çalışıyor.

Erkekler daha fazla içe kapanık ve sorunu kendi kendine çözmeye çalışıyor.

Kadınlar ise yakın çevreden yardım istemeye ve hukuki yollara başvurmaya daha fazla yatkınlar.

PEŞMERGE KIYAFETİYLE Mİ SEVİŞELİM DİYORSUN ONUR

Hürriyet Kelebek yazarlarına ne olduysa, şu yaz günü birden “kıyafet zaptiyesi”ne dönüştüler.

Ömür Gedik, AVM’ye şortla gitmeyi mesele etti... Ona kadınlar cevap versin...

Ben daha çok Onur Baştürk’ün İvana Sert’e itirazına takıldım. İvana Sert, dekolte bir elbise ile “Kum Gibi” şarkısını söylemiş. “O kıyafetle Ahmet Kaya söylenir mi” demeye getiriyor.

Anlamadım, niye söylenmezmiş...

Şarkı, “Şehirlere bombalar yağardı, biz seninle durmadan sevişirdik” diyor yahu...

Herhalde giyinik sevişmiyorlardı değil mi...

Yoksa, sevişmeyi bırakıp, işin sadece savaş tarafına bakıp, Ahmet Kaya’yı peşmerge kıyafetinde mi söylemek ve dinlemek gerekir...

İMAM HATİP DUVARINDAKİ PANODA ALTI FOTOĞRAF

Bu fotoğraf dün Batman Veysel Karani İmam Hatip Lisesi’nde çekildi.

Okulun girişinde bir pano hazırlamışlar.
Ortasında bir ayna var. Panoya bakarken kendini görüyorsun. Panonun üstüne şunu yazmışlar:

“İstersen, inanırsan sen de olabilirsin. Neden olmasın...”

Aynanın etrafına da 6 insanın fotoğrafını koymuşlar. Yani öğrenci aynaya bakınca o 6 kişinin içinde kendi portresini de görüyor.

*

En üstte Ahmed-i Hani var... Mem-u Zin adlı eseri yazan Kürt şairi...

Altında ise şu kişiler:

Canan Dağdeviren: Yeni bir kalp pilinin mucidi bilim insanı.

Aziz Sancar: Nobel ödüllü bilim insanı.

Muhammedo Ali: Dünyaca ünlü sporcu.

Ahmet Güneştekin: Uluslararası planda tanınmış sanatçı.

Fuat Sezgin: Bitlis doğumlu bilim tarihçisi.

*

Dikkat ettim, çocuklara rol modeli olarak sunulan kişilerin üçü o bölgede doğmuş insanlar.

Demek ki sanatçılar, bilim insanları, sporcular doğdukları şehirlere rol modeli oluyorlar.

Bu panoyu hazırlayan imam hatip lisesi yöneticilerini yürekten kutluyorum.