Hasta arkadaşın sevgilisini ayartmak

“GECE geç saatti. Carlton Hill’deki dairemde kız arkadaşımla birlikteydim.

Elimde gitarım, bir şeyler tıngırdatıyordum.

Haberin Devamı

Yanımda Philips marka kasetli bir teyp vardı.
Düğmesine bastım.
Sonra uyuyup kalmışım.
Sabah uyandığımda, hayal meyal bir şeyler hatırlıyordum.
Yatağın kenarındaki teybin düğmesine bastım.
Başta çok kısa bir melodi:
Dınn dınnn dıdı dıdıdı dıdı dınnn.
Arkasından 40 dakikalık bir horlama...”
* * *
Bizim neslimizi, sonrakileri de en çok etkileyen şarkılardan biri olan “Satisfaction” işte böyle bestelenmiş.
Kafanın iyi olduğu bir gece, uykudan hemen önce.
Üstelik, elektrikli gitarın nirvanalarından biri olan o müthiş giriş melodisi, akustik bir gitarla bestelenmiş.
Rolling Stones’un gitaristi Keith Richards, yeni çıkan hatıralarında, Satisfaction adlı şarkılarının bestelenişini böyle anlatıyor.
O olağanüstü güçlü sound, parmak şıklatır gibi üç dakikada ortaya çıkmış.
Keith Richards yazdığı melodinin farkında değilmiş.
Florida’ya gittiklerinde, otelin havuzunun kenarında Mick
Jagger’a dinletmiş.
O da baştaki “dın dınn dıdı dıı dınnnn”ı dinlediği an, şarkının sözlerini yazmaya başlamış.
İlk olarak Chicago’da akustik versiyonunu kaydetmişler.
Sonra Hollywood’da RCA stüdyolarında “Fuzz” versiyonu kaydedilmiş.
Keith Richards orada Gibson marka gitarın fuzz tonunda o ünlü girişi çalmış.
“Satisfaction, tam sahnede çalınacak bir şarkıydı. Ama son 10-15 yıla kadar sahnede ya hiç çalmadık, ya da çok az çaldık. Çünkü istediğimiz sound’u bir türlü yakalayamadık” diyor.
* * *
Keith Richards’ı çok severdim.
Hatıralarını okudukça onu hiç tanımadığımı anladım.
O aykırı, kural ve düzen tanımaz, anarşist, hiçbir şeyi iplemeyen adam, gençliğine çok farklı bir karakterle başlamış.
“Ben, kanunlara, düzene ve İngiliz imparatorluğuna inanırdım. Scotland Yard’da hiç yolsuzluk olmaz diye düşünürdüm.”
“Bütün çocukluğum ve gençliğimde askerlik yapmayı büyük bir arzuyla bekledim.”
Bu sözler hep onun azından çıkıyor.
O, yerleşik düzene inanıyordu. Ama düzen onu hiçbir zaman istemedi, hep reddetti.
Yerleşik düzen, o genç adamdan, 20’nci yüzyılın en isyankâr şahsiyetlerinden birini yarattı.
Vura vura, yargılaya yargılaya, takip ede ede...
* * *
Şimdi 60’lı yaşlarında.
Yaşadığı hayat, onun hayatı ve onu hiç sansürlemeden, kendini kollamadan anlatıyor.
Rolling Stones’taki arkadaşı Brian Jones’un deli gibi âşık olduğu sevgilisi Anita’yı  baştan çıkardığını; hem de arkadaşı hastanedeyken, arabanın arka koltuğunda nasıl seviştiklerini bütün açıklığı ile anlatıyor.
Brian Jones öğrenirse, Rolling Stones dağılır diye ne kadar korktuğunu da...
Keith Richards’ın kalbini kıran ilk kadın ise Linda Keith olmuş.
İkisi Amerika’dayken, Linda, Jimi Hendrix’le tanışmış. Onunla sadece yatmakla kalmayıp acaip şeyler yapmış.
Mesela, Keith Richards’ın en sevdiği gitarlarından bir olan bir Fender Stratocaster’i, götürüp Jimi Hendrix’e hediye etmiş.
Asıl kötülüğü ise başka.
Tim Rose, “Hey Joe” adlı şarkısının demosunu, Rolling Stones çalsın diye önce Keith Richards’a göndermiş.
Sevgilisi Linda işte bu olağanüstü şarkıyı, ondan habersiz alıp Jimi Hendrix’e vermiş.
“Hey Joe”, Jimi Hendrix’i bütün dünyaya tanıttı.
Kitabı okurken düşündüm.
Acaba Rolling Stones çalsaydı “Hey Joe” nasıl olurdu.
Belki de ilahi bir kudret bu şarkıyı doğru adresine götürdü.
* * *
Görüyor musunuz, hatıralar samimi, sansürsüz, eldivensiz yazıldığı zaman insanların içindeki ötekiler nasıl ortaya çıkıyor.
Müzisyenler cesur insanlar.
Eric Clapton’ın hatıralarını çok sevmiştim.
Keith Richards’ınkiler de öyle.
Anarşist ruhların anıları, yerleşik düzenleri sallamak isteyen insanlara iyi geliyor.
Hiç olmazsa yalnız olmadıklarını hissediyorlar.

Haberin Devamı

(*) Keith Richards (With James Fox): “Life”, Little, Brown and Company, 2010

Yazarın Tüm Yazıları