Geçtiğimiz ayın son günü, İstanbul Harp Akademileri Komutanı Orgeneral Necati Özgen Türkiye'de bazı kişilere bir faks gönderiyor.Faksın konusu, bir sempozyum çağrısı.İstanbul Harp Akademileri, aralık ayının birinci ve ikinci günleri bir sempozyum düzenliyor.Gönderilen faksta, sempozyuma katılacak kişi ve kurumlar şöyle sıralanıyor:DAVETLİ KURUMLARGenelkurmay Başkanlığı, Dışişleri Bakanlığı, üniversiteler, basın ve yayın kuruluşları, meslek odaları, akademik ve bilimsel çevreler, Kıbrıs konusunda uzman araştırıcılar, emekli general ve büyükelçiler, siyasetçiler.Gelelim sempozyumun konusuna...Sempozyumun konusu, ‘‘Kıbrıs Sempozyumu’’ olarak belirlenmiş.Ancak gönderilen faksta, sempozyumun amacını belirleyen çok ilginç bir cümle yer alıyor:‘‘Harp Akademilerinin eğitim-öğretim programı kapsamında, Türkiye'nin güncel dış politika konularını da dikkate alarak, Kıbrıs'ın politik, ekonomik, hukuki ve güvenlik boyutlarını akademik bir ortamda derinlemesine incelemektir.’’Sempozyumun oturumlarından birinin konusu da, ‘‘Kıbrıs meselesinin politik, ekonomik ve askeri açıdan incelenmesi’’ başlığını taşıyor. Bir başka oturumun konusu da, ‘‘Kıbrıs'a yönelik çözüm önerileri’’.Bazı çevreler, son zamanlarda askerlerin dış politikaya olan ilgilerinin arttığını söylüyorlar.Bundan önce, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı'nın NATO Komutanı'na yazdığı mektubu da buna örnek olarak gösteriyorlar.UZMAN ASKERLERAslında askerlerin dış politikaya olan ilgileri yeni değil.Türk-Yunan ilişkilerine, özellikle Ege boyutunun katılmasından sonra askerler, dış politika konularında iyice uzmanlaştılar. Mesela, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Güven Erkaya, Türkiye'nin Ege konusundaki en iyi uzmanlarından birisidir.Ayrıca deniz hukukunu da çok iyi bilir.Dışişleri Bakanlığı ile Genelkurmay Başkanlığı arasında eskiden beri çok sıkı ilişkiler vardır.Ama yine de şu soru sorulabilir.Askerlerin dış politikaya olan ilgileri, hadi adını da koyalım, hatta müdahaleleri son zamanlarda arttı mı?Kıbrıs konusunun iyice alevlendiği şu günlerde İstanbul Harp Akademileri'nde böyle bir sempozyumun düzenlenmesi, ilginin arttığı biçiminde yorumlanabilir.Burada ince ve hassas bir hududun çizilmesinde yarar var.Türkiye gibi karmakarışık ve tehlikeli bir jeopolitik üzerinde oturan bir ülkede, kimse askerlere ‘‘Siz dış politikadan elinizi ayağınızı tamamen çekin’’ diyemez.EGE'DEKİ PİLOTÇünkü, her gün Ege hava sahasına çıkan genç pilotlar bile uluslararası hukuku, Ege meselelerini çok iyi bilmek zorunda.Kuzey Irak'ta operasyona giden bir komutan bölge dengelerini tanımak mecburiyetinde.Bu bakımdan dünyanın çok az ordusunun subayları, Türk meslektaşları kadar bilgi sahibidir diyebiliriz.Buradaki hassas soru, bu ilginin hangi noktaya kadar gitmesi gerektiğidir.Türkiye'nin Kıbrıs konusu ile ilgili, belki de tarihinin en kritik kararını vereceği günlerde düzenlenen böyle bir brifing hiç kuşkusuz etkileyici olacaktır.Bu etki, Türkiye'nin lehine mi yoksa aleyhine mi olur iyi düşünmek gerekiyor.Bunun için de başka ülkelere bakmak yararlı olur.Mesela, Pentagon bu tür farklı yorumlara yol açacak sempozyumlar düzenlemiyor.THINK-TANKTabii bu, Amerikan Genelkurmayı'nın dış politikayla hiç ilgilenmediği anlamına da gelmiyor.Onlar bu tür konuları, think-tank denilen hükümet dışı araştırma kuruluşları aracılığıyla yaptırıyorlar.Son yıllarda Türkiye'de de buna benzer think-tank'lar oluşmaya başladı.Bu ve benzeri sempozyumları böyle kuruluşlara düzenletmek, rejimin kozmetiği açısından da önemli.