Paylaş
Her yıl olduğu gibi sonuçları bir sosyolog gözüyle ilgiyle okudum.
Araştırmanın siyasi sonuçlarına hiç girmeyeceğim...
Çünkü beni hiç ilgilendirmiyor.
Ama sosyal ve kültürel sonuçlarında çok çarpıcı bazı öyle ilginç rakamlar var ki, işte onları anlatmak istiyorum.
Belki 2023 seçimleri için partilere yol gösterebilir.
En ilgincinden başlayayım.
SORU ŞU: “Dini inancınız çerçevesinde kendinizi nasıl tanımlarsınız?”
YÜZDE 75.8: “Elhamdülillah Müslümanım” diyor...
Ama dikkat...
Bu oran son 3 yılda 10 puan birden düşmüş...
Buyurun son 3 yılki araştırmanın sonuçlarına göre “Müslümanım” diyenlerin oranları:
2018: Yüzde 85.9
2019: Yüzde 79.5
2020: Yüzde 75.8
*
GELELİM İKİNCİ SORUYA: “Kendinizi etnik olarak nasıl tanımlarsınız?”
YÜZDE 84.4: “Önce Türküm” diyor...
Bu rakam geçen yıl yüzde 82’ymiş...
Ancak 2017’de yüzde 89.9’muş...
Yani 4 yıl öncesine göre 5 puan düşmüş ama geçen yıla göre 2 puan yükselmiş...
*
O zaman “İslami aidiyet”in alt rakamlarına geçelim.
Mesela “İslam’ın en önemli şartı olan beş vakit namaz konusundaki eğilimlerimiz nedir?”
YÜZDE KAÇIMIZ ‘HİÇ NAMAZ KILMIYOR’, YÜZDE KAÇIMIZ ‘5 VAKİT KILARIM’ DİYOR
SORU ŞU: “Genel olarak kendinizi ne kadar dindar görüyorsunuz?”
Tahmin edin en büyük grup hangisidir?
Çok çarpıcı bir rakam düşüyor önümüze:
YÜZDE 38: “Namaz kılmam” diyor...
*
Peki 5 vakit namaz kılanımız?
YÜZDE 24.4: “Beş vakit namaz kılarım” diyor...
YÜZDE 3.8 de: “Üç vakit kılarım” diyor.
*
Ya camilerin dolup taştığı cuma namazı?
YÜZDE 17.8: “Cuma namazını kılarım” diyor.
Ya o çocukluğumuzda seccade kolumuzun altında gittiğimiz bayram namazları?
YÜZDE 13.1: “Bayram namazı kılarım” diyor...
*
Ya hassasiyetimizin en yüksek olduğu ramazandaki vakit namazları?
YÜZDE 11.6: “Ramazanda vakit namazı kılarım” diyor... Teravih yani...
SİYASETTEN ANLAMAYAN BENDENİZİN YORUMU ŞU
Türk halkının “İslami aidiyet” duygusunda istikrarlı bir düşüş var.
Buna karşılık “Türklük aidiyeti”nde ise istikrarlı bir duruş...
Bu rakamları nasıl yorumlayacağız?
Bana göre şöyle:
Türkiye’de cami siyaseti artık azalan verimler trendine girmiştir...
İşte o nedenle AKP’nin 2023 stratejisinde Saadet Partisi’nden gelmesi umulan yüzde 1’lik oya değil...
Ekonomi, demokrasi ve hukuk alanında reformlara sarılması çok daha etkili olacaktır.
Siyasetten hiç anlamayan bendenizin naçizane görüşü budur.
İSLAMİ AKAPELLANIN MOON RİVER VE ‘İYİ, KÖTÜ, ÇİRKİN’ REPERTUVARI
BUGÜNLERDE Spotify’da İranlı bir akapella grubuna takıldım.
Adı “Tehran Vocal Ensemble”.
Akapella, enstrüman olarak insan sesini kullanan bir müzik türü.
Repertuvarlarına baktım... “Baba” filminden başlıyorlar...
Oradan “İyi, Kötü, Çirkin”in o meşhur temasına...
Nırını nırı nııın...
Arkasından “Karayip Korsanları”nın kaptanı Jack Sparrow’a...
Veee geliyor...
“Tiffany’de Kahvaltı”nın efsane müziği...
Moon River....
Oradan bizim tarafa doğru... Önce Sarı Gelin...
“Girdim Yarin Bahçesine...”
Tabii burası İran...
Bunca Batı müziğinin sonunda, kendini garantiye almak için “Ey İran” marşı... Arap ülkeleri gibi Tahran’da da bir şeyler değişiyor...
“Allegro ma non Troppo...”
Hızlı.... Ama o kadar da hızlı değil...
KİM BU ‘UPPER CİHANGİR’İN GİZLİ HETERONORMATİFLERİ
T24 haber sitesinin “Seviyeli Cihangir yazarı” Tuğrul Eryılmaz geçen haftaki yazısında yeni bir “Cihangir profili” çizdi.
“Upper Cihangir heteronormatif tipi...”
“Upper Cihangir” biliyorsunuz “Yukarı Cihangir” bölgesi...
Türkiye entel coğrafyasının “Village”ı sayılır yani...
*
Heteronormatif tip sözlüklerde şöyle tarif ediliyor:
“Heteroseksüelliğin, yani farklı iki cins arasındaki ilişkinin toplumsal ve doğal norm olarak kabul edilmesi...”
Anlayacağınız toplumun büyük kısmının “Normal cinsel ilişki” dediği şey...
Meğer tarifi ne zormuş...
*
Kim peki bunlar?
Eryılmaz bunu öyle esprili bir gizeme büründürmüş ki...
Sadece isimlerinin başharfleri ile vermiş:
OJO Yapım’dan “ÖÖ”...
Pasaj Müzik’ten “MD”...
Bir de Hürriyet’ten “SA” ve “CS”...
Hürriyet’tekilerin kim olduğunu çıkardım, ama adlarını vermem.
Bu aşırı normal halleri ile Cihangir’de alay konusu olurlar sonra...
4 MÜSECCEL HETERONORMATİF HANGİ YENİ MEDYAYA YUVALANDI
TUĞRUL Eryılmaz bu arada bazı ünlü “heteronormatif” isimleri de ifşa etmiş...
O isimler şunlar:
Cem Aydın, Çınar Oskay, Mirgün Cabas ve Can Kozanoğlu...
Aaa bunlar yeni kurulan “GAİN” platformunun kurucu babaları değil mi...
Yoksa postpandemi dönemi Cihangir’inin “yeni normal”i bu insanlar mı olacak?
Yoksa “heteronormatif yeni bir müesses nizam” mı oluşuyor...
Ben Tuğrul’un yalancısıyım.
Memleketin bunca meselesi varken bir de bu sıkıcı ve normal işlerle mi uğraşacağız...
BOĞAZİÇİ REKTÖRÜ’NE BAŞSAĞLIĞI MESAJI
MALUM Boğaziçi Üniversitesi’nin yeni rektörü Melih Bulu, Metallica hayranı. Nagehan Alçı’nın yazısından öğrendiğime göre en sevdiği Metallica şarkısı da “Nothing Else Matters”mış...
Metallica’nın ender ağır ve duygusal şarkılarından biri...
Rektör bilmiyorsa ona kötü bir haberim var...
Metallica’nın ilk albümlerini yayınlayan Megaforce plak şirketinin kurucu ortağı Marsha Zazula geçen hafta öldü...
Hocam başınız sağ olsun
Belki öğrencilerle küçük bir anma töreni düzenlersiniz...
RİJAL ALMAA: YENİ HAYAL DESTİNASYONUM BURASI
CNN International yayınlarını takip eden benim gibi bazı insanlar bir süredir bir şeyin şaşkınlığını yaşıyor... Suudi Arabistan’ın turizm reklamları yayınlanıyor... Hayretler içindeyim.
Kendiliğinden gitmek isteyene vize vermeyen Suudi Arabistan şimdi aklında gelmek olmayan insana “Gel” diyor...
Hem de çok başarılı reklamlarla... İnsanı çağıran bir çöl romantizmi...
Biz burada kar beklerken turkuvaz bir Kızıldeniz...
Ve bir de Rijal Almaa köyü... Bir zamanlar Yemen, Mekke ve Medine arasındaki geçiş yolu üzerindeymiş...
Tanıtım filmlerinde gördüm ve Yemen’in Şibam’ı kadar etkiledi beni...
Kafaya da taktım... Şu pandemi bitsin ilk işim oraya gitmek...
KATKIDA BULUNANLAR
Sayfa Editörü: Firuzan Demir
Düzeltmen: Metin Usta
Tasarım ve Uygulama: Selma Songül Zengin
Paylaş