Ha gayret İbo yırtacaksın

BİR milletin ferdi olmak işte böyledir.

Televizyonda bir “Son dakika” yazısı görürsünüz, bir altyazı gelir.

İçiniz burkulur.
“Bir insanın” hayatınızdan çıkma ihtimali o an aklınıza gelir.
O ihtimal bir yanından size de dokunur.
Dokunmak da ne, hüngür hüngür sarsar.
Çünkü o ihtimal biraz daha tenhalaşmaktır, azalmaktır.
Yalnızlaşmaktır.
İşte o an içinizden sessiz bir dua yükselir.
“Allah’ım ona yardım et...”
* * *
İbrahim Tatlıses’in vurulduğunu öğrendiğim an böyle bir haldeydim.
Önce “İbo’dur. Gelir başına böyle adliye vakaları” deyip geçiştirdim.
Kim bilir kaçıncı defa deyip kafamdan zapladım.
İş ciddileşmeye başladı.
“Uzun menzilli tüfek” lafları geldi. “Başından vurulmuş” dendi. “Yoğun bakım” dendi.
Birden hayatımızdan çekip gitme ihtimali belirdi.
İhtimal maymuncuğa dönüştü. Arşivin kapısı açıldı.
Tanıdık sesler birbiri ardına düştü.
“Ayağımda Kundura”, “Sabuha”, “Mavi Mavi”, “Saza Niye Gelmedin...”
Uzun havalar; “Kara gözlüm muradı böyle...”
Bir milletin 30 yılının şarkıları, bir milletin yüreğine hicretin ayak sesleri...
Her birinde bir hatıra, bir çentik...
Kiminde hafif bir gülümseme, kiminde uzun, çok uzun bir havanın hüznü.
Ve her adımda biraz daha büyüyen bir halk çocuğu efsanesi.
Ayağında kundura, inşaat ameleliğinden başlayıp; en tepelere, sahne ışıklarına, özel uçaklara, en güzel kadınlara yolculuk.
Kendi kumaşını kendi biçmiş, kendi provasını kendi yapmış, kendi söküğünü kendi tamir etmiş, kendi kendinin terzisi bir halk çocuğu.
Ameliyatı devam ediyordu.
İçimdeki ses dedi ki, “Otur yaz”.
Beynindeki kurşuna karşı savaşını kaybetme ihtimaline değil.
Ona inat, “Aramızda kalması, yaşaması ihtimali için yaz”.
Rötarsız bir yazı olsun, arkasından yazma ihtimaline kalma.
İbo yaşamalı.
Çünkü söyleyecek daha çok şarkısı var.
Ağlatacak, güldürecek, kadeh kaldırtacak, eğlendirecek, konuşturacak.
Kızdıracak da...
Daha söyleyeceğimiz çok şey var ona.
Çünkü milletin ferdi olmak böyle bir şeydir.
Sevdireceksin de, kızdıracaksın da...
Ağlatacaksın da, güldüreceksin de.
* * *
Bir milletin ortak çocuğu olabilmek işte böyledir.
Karşıdaki duvara bakarsınız.
O duvardan bir tuğlanın daha çıkma ihtimali sizi sendeletir...
Çok iyi bilirsiniz ki, o tuğlanın bırakacağı büyük boşluk, kalbinizdeki boşluğunun yanında iğne deliği gibi kalır...
O delikten bakar ve görürsünüz.
Hem Türk’ü, hem Kürt’ü ağlatan, güldüren, birlikte söyleten sevecenliği görürsünüz.
Hem Türk’ü, hem Kürt’ü sinirlendiren hoyratlığı da.
* * *
Yaşamalı.
En “İbo” haliyle yaşamalı.
Çünkü şimdi tam yaşamanın zamanı.
Çünkü artık birlikte şarkı söyleme mevsimimiz geliyor.
Çünkü o günlerin rakipsiz tenoru İbrahim Tatlıses’tir.
Ha gayret İbo; Şanlıurfa dua ediyor; Diyarbakır dua ediyor.
İzmir, Ankara, Tekirdağ, Trabzon; Edirne’den Kars’a bir millet dua ediyor.
Yırtacaksın.
Ne diyordun İbo Show’da yıllar önce:
“Çağrılan yere erinme
Çağrılmadıysan görünme...”
Yazarın Tüm Yazıları