Paylaş
İlk bakışta insana oksimoron gibi geliyor.
Neden derseniz cevabı basit...
Görsel estetiğe, fotoğrafa dayalı bir sinema... Arada hiç konuşma geçmeyen uzun sekanslar... Ama çok güzel bir sinema... Göremeyen bir insana da anlatılacak kadar güzel...
Bu ülkede bazı insanlar ve sivil toplum örgütleri, bunu kendilerine görev edinmişler...
Görmeyen bir insana sinema salonunda oturup bu filmi izleyebilmeleri için bir uygulama hazırlamışlar.
Görmeyen insan bunu cep telefonuna yüklüyor ve film sırasında, sesli bölümleri filmdeki sesten, sessiz bölümlerdeki betimlemeleri de uygulamada anlatandan dinleyerek filmi izliyor.
Bu uygulamayı geliştiren STK’nın adı “Young Guru Academy” (YGA)...
Yani “Genç Gurular Akademisi”...
Geleceğin liderlerini yetiştirmek için kurulmuş bir sivil toplum örgütü.
Onu önce, kurucusu olan Sinan Yaman’dan dinlemiştim.
Gerçekten müthiş bir vizyon ve tutku insanı...
Bu STK’yı kurup geliştirdikten sonra şimdi genç insanların yönetimine bırakmış.
Salı günü kuruluşun yeni dönemdeki başkanı Asude Altıntaş Güray ve yaratıcı projelerinde çalışan Melike Aydın’la buluştum.
Onlardan dinlediğim ilk proje görme engellilerin hayata katılmasını sağlayan uygulamalardı.
Mesela görme engelli bir insanın evden çıkıp alışveriş merkezinde dolaşmasına kadar geçen bütün güzergâhı dijital uygulamalarla kaplamışlar.
Vestel’le birlikte, Edison ödülünü kazanan akıllı baston projesini geliştirmişler.
Yol tarifi yapan, gelen otobüslerin numarasını bildiren ve alışveriş merkezlerinin içinde yönlendirmeyi sağlayan uygulamalar geliştirmişler ve bunlarla uluslararası ödüller almışlar.
TÜRKLERİN ÇOĞU BARCELONA DERKEN BEN NİYE MADRİDLİYİM
ÇEVREMDEKİ futbol meraklısı insanların çok büyük bölümü El Clasico’da Barcelona’yı destekler.
Bense yıllardır Real Madrid’i tutarım.
Zaman zaman da kendime sorarım:
Neden?
Acaba içimde Türklerin çoğunluğu ile zıtlaşma duygusu mu var?
Geçen hafta Real Madrid kendi sahasında, bir hafta içinde Barcelona’ya ikinci defa yenilince “Acaba bundan mı” diye sordum.
Madrid takımı önceki akşam yine kendi sahasında Ajax’a yenilip elenince “Kesin cevabı bu” dedim.
Çünkü iflah olmaz bir Fenerbahçeliyim...
Dolayısıyla, onca paraya, imkâna, şöhretli futbolcuya ve transfere rağmen Real Madrid ligde ve Avrupa’da bu duruma düşünce, bu beni biraz rahatlatıyor.
İçimden bir ses “Real Madrid’in bile başına bu geliyorsa en büyük takım olarak bizim de başımıza gelebilir” diyorum.
Bazıları buna “züğürt tesellisi” diyor ama olsun...
Real Madrid’i Fenerbahçe kadar sevmek bana iyi geliyor.
FİBABANKA LACİVERT TAKIMI NİYE TERK ETTİ
GEÇENLERDE bir yerde öğrendim. Fibabanka yönetimi personelinin takım elbise giyme zorunluluğunu kaldırmış.
Nedeni de çok basit. Çünkü bankacılık hizmetlerinde yazılım ve bilgiişlem o kadar ağırlık kazandı ki, personel profili değişmiş.
Yazılım ve bilgiişlem alanındaki kaliteli personel “Biz takım elbise ile çalışmayız” diyormuş.
Bir zamanlar bankalar personelinin kahverengi takım elbise giymesine bile izin vermezdi.
Lacivert takım bankacının üniforması gibiydi.
Hayat insanı ve sektörü nasıl değiştiriyor...
SAYESİNDE KEŞFETTİM
‘JET SOSYETE’nin 16’ncı bölümü sayesinde Sezen Aksu’nun “Çocuklar Gibi” şarkısını yeniden keşfettim ve dinlemeye başladım.
CEO’NUN 3 BİN GENCE VERDİĞİ İLGİNÇ ŞARKI VE DANS ÖRNEĞİ
Her yıl 50 bin genç YGA üyesi olmak için başvuruyor.
Bunlar arasından 3 bini seçiliyor ve İstanbul’da Zorlu Center’ın büyük salonunda bir araya getiriliyor.
Ali Koç’undan, Hüsnü Özyeğin’ine birçok insan gelip onlara konuşma yapıyor.
Sonunda her yıl bu gençlerden 50’si “genç guru adayı” olarak seçilip eğitiliyor.
Zorlu’da yapılan son kongrenin videosunu seyrettim.
Orada konuşan TAV’ın CEO’su Sani Şener’in gençlere söylediği şu sözü çok sevdim:
“Yüreğin şarkı söylerse eğer
Hayat seni mutlaka dansa kaldıracaktır...”
BABANIN MANGAL BAŞI SORUNUNU NASIL ÇÖZERSİN
YGA’nın tutkuyla sarıldığı yeni projesi ise çocuklar için bilim seti.
Bir tür lego kutusu bu. Ancak çocuklar bunlarla elektronik devreler yapabiliyor, bunları günlük hayattaki sorunların çözümü için çeşitli araçlar hatta robotlar haline getirebiliyorlar.
Mesela çocuklardan biri, bu bilim setindeki malzeme ile babasının mangal başındaki terlemesine bir çözüm üretmiş.
YGA, Milli Eğitim Bakanlığı ile de işbirliği yaparak imkânları sınırlı okullara set yardımı yapıyor.
Siz kendi çocuğunuza bir bilim seti aldığınızda, onun ikizini de sizin adınıza bir okula gönderiyorlar.
Çok etkilendim...
Son yıllarda beni iyice karamsarlığa götüren ülkemde bu insanları ve yaptıklarını görünce inanın umudum yeniden canlanıyor.
Sizleri de bu insanların çabalarına destek olmaya davet ediyorum.
TANIDIĞIM EMİNA OMUZ ATACAK KADIN DEĞİLDİ
GEÇENLERDE Kelebek’te okudum.
Emina Johoviç geçenlerde eski eşi Mustafa Sandal ve sevgilisiyle karşılaşmış. Habere göre Mustafa’nın sevgilisine omuz atmış.
*
Bundan 3 yıl önce Los Angeles’ta Grammy ödül töreni sırasında Mustafa ve Emina’yla 4 gün birlikteydik.
Hep birlikte törene giderken bütün gözler Emina’nın üzerindeydi.
Törenin yıldızı oydu diyebilirim.
Birçok insan geldi birlikte fotoğraf çektirdi.
Hep birlikte törene giderken bu fotoğrafı çektirdik....
*
Orada tanıdığım Emina hiç öyle gidip birine omuz atacak kadın değildi. O nedenle şaşırdım.
Paylaş