Paylaş
Düşünün Cumhurbaşkanı onun için “Sırdaşım” diyor.
Bu cümleden anlıyoruz ki, Cumhurbaşkanı’nın bizim bilmediğimiz bazı sırları var ve bunları bir tek Hakan Fidan biliyor...
* * *
Onu ikna etmeye çalışıyor...
Başbakan’a “Yapma” diyor...
Olmuyor.
* * *
Bazıları şüpheci...
“Bunda bir oyun var. Bu danışıklı dövüş” diyorlar...
Yapmayın Allah aşkına...
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı 12 yıldır tanıyoruz.
Hiç karizmasını çizecek, onu yalvar yakar hale getirecek, Başbakan karşısında yenilmiş duruma indirecek böyle bir görüntüyü kabul eder mi...
Karakteri böyle bir oyunu oynamaya elverir mi.
* * *
Bunun arkasında başka bir olay var...
Öyle yorgunlukla falan açıklanabilecek bir şey değil...
MİT Müsteşarı bir şeyden kaçıyor...
Tehlikeli gördüğü bir şeyden uzaklaşmak, o gelecek şeyin sorumluluğunu taşımamak istiyor.
Nedir bu öyleyse...
* * *
Bir fikrim var...
Ama dikkat.
Bu ne derin bir bilgiye, ne bir kapalı açık bir istihbarata dayanıyor.
Sadece bir tahmin.
* * *
MİT Müsteşarı ile Cumhurbaşkanı arasında Ortadoğu politikasında bir görüş ayrılığı ortaya çıktı. MİT Müsteşarı orada olup biteni iyi izliyor...
Olayın neye gittiğinin farkında.
Türkiye’nin, Ortadoğu yolunu artık aklın değil, Saray’ın duygu dünyasının ve şahsi öfkelerinin yönlendirdiğini, bir türlü U dönüşü yapamadığını çok iyi görüyor.
Özellikle Suriye olayının giderek Türkiye’nin sırtına yüklenecek bir hale geldiğinin farkında.
İçi silah dolu MİT TIR’larının Uluslararası Adalet Divanı’nın duvarına çarpmak üzere olduğunu hissediyor.
* * *
Bu politikanın değişmesi gerektiğinin bilincinde, ama değiştirmeye gücü yetmiyor.
O yüzden bu sorumluluğu artık taşımak istemiyor.
* * *
Tekrar ediyorum.
Kesin bilgi değil...
Sadece bir his ve bir tahmin...
Bir kenara yazın...
İleride yeniden görürüz...
Günün en akıllı akılsız cümlesi
YUNANİSTAN’ın herkesle dalga geçermiş gibi bakan yeni Maliye Bakanı Varufakis, ülkesinin kaderini belirleyecek görüşmeler yapıyor.
Avrupa onun ne yapmak istediğini anlamaya çalışıyor.
Yaptığını mantıkdışı, hatta akılsızca bulanlar var.
O ise her zamanki müstehzi haliyle şunu söylüyor:
“Bazen akılsızca davranmak en akıllı iştir...”
Saray bunu okuyunca şaşıracak ve kızacak
YEMİN ediyorum amacım Cumhurbaşkanı’nı falan sinirlendirmek değil.
Sadece bilgi verip aydınlatmak istiyorum.
* * *
Basit bir soru.
1900 yılında borsada bir şirkete 1 dolar yatıracak olsaydınız, bunu hangi şirkete yatırırdınız...
Amerika’da çeliğin, demiryollarının, sanayinin, petrolün yükseldiği yıllar...
Yani bugün “Apple” hissesi almak neyse o...
O gün bu şirketlerden birine 1 dolar yatırsaydınız ve hiç çekmeseydiniz, o 1 dolarınız bugün ne olurdu...
* * *
Yeni bir kavram öğrendim.
“Finansal arkeoloji...”
Meğer böyle bir bilim dalı doğmuş.
Ekonominin arkeolojisini araştırıyor.
Financial Times gazetesinde okudum. London Business School’un 3 öğretim üyesi, Credit Suisse için böyle bir çalışma yapmışlar.
1900 yılında çeşitli şirketlere yatırılan 1 dolar bugün ne olurdu araştırmışlar.
Şimdi sıkı durun...
* * *
1900 yılında Amerikan tütün şirketlerinden birinden 1 dolarlık hisse alsaydınız ve hiç dokunmasaydınız, bugün o 1 dolarınız ne kadar olacaktı biliyor musunuz...
6 milyon 280 bin dolar...
* * *
Peki bir İngiliz şirketine 1 dolar yatırsaydınız hangisini tercih ederdiniz...
Sanayi Devrimi tam gaz...
Tekstil tam gaz...
Yanıldınız...
Bira veya viski üreten bir İngiliz şirketinden 1 pound’luk hisse alsaydınız, o 1 pound’unuz bugün 243 bin 152 pound olacaktı.
* * *
Finansal arkeoloji kazıları şunu açıkça ortaya koydu.
Son 115 yılda en fazla getiriyi, tütün ve alkollü içki getirdi...
Etik değerleri olan ve inançlı insanlar iyi yatırımcı değil midir
1900’lerin başında Amerika’da “gemi inşaatı” tarihinin en büyük atılımlarını yapıyor...
Yani yükselen değer o...
Ama dikkat... 1900’de gemi inşaat şirketine 1 dolar yatırsaydınız, bugün elinizdeki para sadece 1225 dolar olacaktı.
Aynı dönemde İngiltere’de bir sanayi şirketine veya çeliğe 1 pound yatırsaydınız, bugün paranız sadece 2 bin 280 pound olacaktı. Buna karşılık Amerika’da iyi bir gıda şirketine 1 dolar yatırsaydınız, bugün o para torunlarınıza 384 bin dolar olarak miras kalacaktı.
Peki tütün ve alkol niye bu kadar kazandırdı...
Bunda para yatırılan şeyin bağımlılık yaratan bir ürün olmasının rolü var.
Ama 20’nci yüzyılın ilk yarısında bazı yatırımcıların “dini” nedenlerle bu ürünlere yatırım yapmaması dolayısıyla az sayıda yatırımcının büyük paralar kazanması ihtimali de kuvvetli.
Yirminci yüzyılın ikinci yarısından sonra ise “etik değerler” etkili olmaya başlamış.
Özet: İnançlı ve etik değerlere sahip kişiler iyi insan olabilirler ama bu iyi yatırımcı olabilecekleri anlamına gelmeyebilir...
Kıssadan hisse çıkarmak istiyorsanız...
Sigaraya yatırım yapın ama asla içmeyin.
Sigara da aşırı alkol de sağlığa zararlıdır.
Paylaş