Paylaş
Fazilet Partisi yarın sabah Ankara'da, Bilken Oteli'nin bir salonunda ilginç bir kahvaltı düzenliyor. Bu kahvaltıya, Türkiye'nin önde gelen yayın organlarının yöneticileri, köşe yazarları ve partiyi izleyen muhabirler davet edildi.
58 SAYFA
Bu yönetici ve yazarların bir kısmını bizzat Genel Başkan Recai Kutan arayarak davet etti.
Fazilet Partisi, 18 Nisan seçiminin belki de başlangıç vuruşunu bu kahvaltı ile yapacak.
Toplantının önemi ise şu:
Fazilet Partisi, Refah Partisi döneminden beri gelen çizgisinde en radikal değişimin işaretini, yarın bu toplantıda açıklayacağı bir metinle verecek.
Kahvaltının başında önce FP'nin kurucu başkanı İsmail Alptekin beş dakikalık bir konuşma yapacak.
Onun ardından kürsüye Recai Kutan gelecek ve kırk beş dakikalık bir sunuş yapacak.
Dün bu yazıyı yazdığım saatlerde, 58 sayfalık bir metin baskıya veriliyordu.
Bu metin Fazilet Partisi'nin programında yapılacak değişiklik ile ilgili tartışmalara esas oluşturacak.
Bu tartışmaların ışığında, ocak ayında asıl program ortaya çıkacak.
Fazilet zihniyetinde, yarın açıklanacak olan en önemli değişiklik ne olacak?
Bir kere ekonomik alanda ‘‘adil düzen’’ zihniyeti tam olarak tarihe karışıyor.
VAKIFÇILIĞIN SONU
Bundan önceki programlarda, ekonomide ‘‘vakıf’’ sistemine atıflar yapılıyordu.
Bu da devletçiliğin bir başka türlüsünü oluşturuyordu.
Fazilet şimdi tam anlamıyla serbest piyasa ekonomisine geçiyor.
Böylece Türk siyasi tarihinde küçümsenmeyecek bir tartışmanın kapısını açan adil düzen konusu, ilginç bir fantezi olarak tarihin raflarına kaldırılıyor.
Yarınki açıklamanın bir başka dikkati çeken yanı da, laiklik konusundaki yeni açılım olacak.
Fazilet bu kavrama, ‘‘Batı'daki anlamına’’ yakın bir tarif getirmeye çalışıyor.
Dün, FP Genel Başkan Yardımcısı Cemil Çiçek'le konuşuyorum.
İlginç bir yaklaşım getiriyor:
‘‘Biz Devlet Bakanı Hüsamettin Özkan'ın düzenlediği din şûrasında şekillenen laiklik tarifini kabul etmeye hazırız.’’
Bunun üzerine son din şûrasında laiklik kavramı üzerinde nasıl bir tartışma olduğuna baktım.
Bu konuda belli bir tarif üzerinde anlaşma olmamış. Ancak sonuç bildirisinde şöyle bir ifade yer almış:
YENİ LAİKLİK
‘‘Laiklik bir amaç değil, toplumun birlikte ve uzlaşma içinde yaşama yöntemi demek olan bir araçtır. Zaman içinde ve toplumun şartlarına göre çeşitlenebilecek olan laikliğin içeriğinin tam olarak doldurulabilmesi, konunun evrensel ve mahalli boyutlarının belirlenebilmesi için ilahiyat, hukuk, sosyoloji ve siyaset bilimcilerin Diyanet koordinasyonunda bir araya gelerek ortak çalışma yapmaları isabetli olacaktır.’’
Bu cümlelerin anlamı açık. Şûra, ‘‘Laiklik, günün şartlarına göre yeniden tarif edilsin’’ diyor.
Fazilet Partisi de, ‘‘Ben buradan çıkacak tarifi kabul edeceğim’’ diyor.
Merak ettiğim konulardan birisi de şuydu.
Fazilet Partisi'nin yarın açıklayacağı tartışma metninin, sekiz yıllık eğitime bakışı ne olacak?
TEMEL EĞİTİM
Sekiz yıllık temel eğitimden geri dönüş mü istenecek?
Cemil Çiçek, ‘‘Hayır, biz eğitimin süresini sorgulamıyoruz. Bizim meselemiz, zaten fiili hale gelmiş, hatta sekiz yılı bile geçmiş olan eğitimin içinin nasıl doldurulacağıdır’’ diyor.
Çiçek, ‘‘Bizim yaklaşımımızın imam hatip okulları ile ilgisi yok’’ diye ekliyor.
Ama insan yarınki metni görmeden bir karar veremiyor.
Bugünün asıl konusu hükümetin kuruluşuydu.
Ama Fazilet Partisi'nin yarın açıklayacağı metni daha fazla önemsiyorum.
Çünkü Türkiye'de gerçek istikrarın sağlanması, suni ittifakların artık bu ülkeye zarar vermekten çıkması için Fazilet zihniyetinin gerçekçi ve meşru bir coğrafyaya gelmesi gerektiğine inanıyorum.
Paylaş