Ey erkek artık şu üç beyazdan uzak dur

Hem de çok fena dövüyor. Hem de sokak ortasında evire çevire dövüyor.

***

Polat Alemdar’ı hepiniz biliyorsunuz. Kurtlar Vadisi’nin en kral raconunu kesen erkek. Âlemin, yatağa bile siyah takım elbise, yakası açık beyaz gömlekle giren en ağır abisi...

Ali Esat ise mimar ve Haber Türk gazetesi yazarı.

O kim derseniz bana “Dandy erkek” olma raconunu öğreten meslek küçüğüm.

Başka deyişle, meslek büyüğümüz Güneri Cıvaoğlu’nu bile yola getiren “büyük Türk Dandy’si...”

***

Biraz tuhaf başladım, önce olayın başına döneyim. Geçen salı gününden itibaren 3 gün boyunca Floransa’da açılan Pitti Uomo Erkek Giyim Fuarı’ndaydım.

Yıllardır gitmek istiyordum, bir türlü nasip olmamıştı. Sonunda gittim. Hem de olağanüstü bir danışmanla.

Adı Kağan Gökalp...

Kağan’ı, Radikal gazetesindeki moda yazılarından tanıyor ve çok keyifle okuyordum.

Daha sonra Milimetric adlı kişiye özel gömlek ve takım elbise markasını yarattı.

***

Fuarı onunla gezdik. Sonra onun danışmanlığı ile bu gözlemleri yazdım. Tabii ki yazıdaki teknik bilgiler ona ait. Bütün benzetmeler de benim zıpırlığım.

Moda nereye gidiyor, bildiğimiz o erkek gibi erkek neden yoldan çıkıyor...

Ali Esat gibi çıtkırıldım bir “Dandy”, nasıl oluyor da giyim ve tarz alanında Polat Alemdar gibi, Keşanlı bir ‘ağır abi’ye meydan dayağı çekiyor.

İşte size zıpır olmak izin yola çıkan bir “Beyaz Türk Dandy”nin Pitti Uomo izlenimleri.

Bu arada hepinize güzel ve mutlu bir bayram diliyorum. Biraz siyasete ara verin.

Üç gün için de olsa dünyaya benim matrak gözlüğümden bakmayı deneyin.

ZIPIR ERKEKLER GİYİM DÜNYASINI NASIL ETKİLİYOR
Pitti Uomo 1972 yılından beri düzenlenen bir erkek giyim fuarı. Dünyanın belki en büyüğü değil ama erkek modasına yön vermede en etkilisi.

Fuarın binalar içindeki bölümünde binden fazla marka ürünlerini sergiliyor. Ama bir de kapıların önünde alternatif bir fuar oluşmuş.

Serbest giyimi kendine tarz olarak benimsemiş olan kişiler, kendi hazırladıkları son derece özgür ve özgün kıyafetlerle orada dolaşıyor. Pitti Uomo’yu dünyada asıl tanıtan bu Peacock (tavuskuşu) denilen ‘dandy’ erkekler oldu.

Fuardan dünyaya en çok hatta tek fotoğraf bu insanlardan çıkıyor.

Beni de fuara çeken bu insanlar oldu.

Tahminim, bu fuar ilerde bir tür giyim panayırına dönüşecek ve geleceğin en büyük “indie fashion şovu” haline gelecek.

OSMAN HOCA TAVUSKUŞU OLSAYDI NE YAZARDI
Osman Müftüoğlu diyor ki: “Şu üç beyazdan uzak durun.” Nedir onlar? Un, şeker, tuz. Eminim Müftüoğlu modacı olsa ve gelip bizimle bu fuarı gezseydi şunu yazardı: “Ey erkek milleti şu üç beyazdan uzak dur. Beyaz don, beyaz çorap ve beyaz fanila.” Ama Osman hoca her defasında “ifrata kaçmayın” diyor. Tabii ki beyaz gömlek giyecek yer var. Ama olayı Kurtlar Vadisi’nin gece yatağa bile beyaz gömlekle giren tiplerine dönmeyin.

ALTINDA 300 BİN DOLARLIK ARABA İÇİNDE UCUZ BEYAZ DON DÖNEMİ KAPANIYOR
Adamın altında 300 bin dolarlık araba var. Kolunda 30 bin dolarlık saat var. Üstünde 10 bin dolarlık yabancı takım var. Ama içinde üç kuruşluk beyaz donla geziyor. Neden? Çünkü adam donu görünmez diye önemsemiyor. Oysa onu asıl göstereceği insanı, yani kadını unutuyor.

ARTIK ERKEK DE TEŞHİR DENEN ŞEYİ ÖĞRENECEK
KADIN neyi teşhir edip, neyi gizlemek gerekir sanatını çok iyi bilir. Kadın iç giyiminin büyük bir sanayi haline gelmesi bu psikoloji üzerine kurulu. Bugüne kadar kadın iç giyimi, cinselliğin en önemli sembollerindendi. Vitrinlerde sadece kadın iç giyimi ürünlerini görüyorduk. Artık “Agent Provocateur” vitrinleri yanında “007 Provokateur” vitrinleri görürsek şaşırmayalım. Erkek de teşhir ve gizleme sanatını öğrenecek. Yani kıllı bacağı sadece çorapla kapatmak yetmeyecek, belki ağda da gerekecek.

GÜNÜMÜZ KADINININ EN BÜYÜK KÂBUSU ‘WİFE BEATER’ FANİLASI
Kadınlar şaşırtılmayı ve şımartılmayı sever ama bir kadını şaşırtacağım diye şunu asla unutmayın. Günümüz kadınının en büyük kâbusu beyaz don, beyaz fanila giyen erkektir. Hele bir de altına kısa konçlu siyah çorap çekmişse... Amerikan kültüründe beyaz atlet giyen erkeğe “wife beater” derler. Yani karısını döven. Badi yaparak, ağda çekerek falan bu imajı yıkamazsınız. Beyaz faniladan ve dondan uzak durun.

GÖMLEĞİN DÖNÜŞÜ MUHTEŞEM OLUYOR
Son 30 yılda Amerikan kültürü tişörtle dünyayı fethetti. Bir ara “Acaba tişört gömleği öldürüyor mu” sorusu bile sorulmaya başlandı. Pitti Uomo fuarından son durumu bildiriyorum. Hayır gömlek ölmüyor, aksine muhteşem bir dönüş yapıyor. Ama şunu da söyleyeyim, bu gömlek bildiğimiz gömlek değil.

GÖMLEK KOLUNU KIVIRIN AMA SAKIN ORHAN ABİ GİBİ KIVIRMAYIN
Yeni trend şunlar. Kolalı yakalı, balenli beyaz gömlek gözden düşüyor. Yerini bol renk ve floral (çiçekli) desenler, kuşlu, denizli, gökyüzülü iç açıcı renkler alıyor. “Comme il faut” İtalyan yaka iş gömlekleri bir adım geri atıyor, spor ve rahat gömlek üç adım ileri gidiyor. Atatürk’ün giydiği lanvin yaka ve geniş açılı Fransız yaka yükseliyor. Gömlek kumaşlarında pamuk ve hafiflik ön planda. Bir de ütü istemeyen, kırışmayan “non iron” gömlekler öne çıkıyor. Bir de çok önemli uyarı: Gömlekte kollar sıvanıyor. Ama öyle Orhan abi tarzı iki kıvrım değil, dirseğe kadar. Bir de dirsek düğmesi yaparsanız dört dörtlük olur.

Bu arada gömlek içine fanila giymeyin... Kadınlar nezdinde biraz şansınız varsa vallahi o da kalmaz.

BENİM GİBİ DAR VE DÜŞÜK OMUZLULARA KÖTÜ HABER
Pitti Uomo fuarının hem içerdeki resmi bölümünde, hem de kapının dışındaki “Peacock” yani “Dandy erkek” bölümünde apaçık görünen trend şu. Kruvaze ceket Formula 1 hızıyla gelişiyor. Ancak benim gibi düşük ve dar omuzlulara kötü haberim var. Vatka ve tela kalkıyor. Kumaşlar hafifliyor. Neredeyse gömlek kumaşından yapılmış takım elbiseler normal elbiseleri geçiyor. Ceketler yavaş yavaş hırka gömlek ceket gibi bir duruma dönüşüyor.

SLİM FİT AHMET HAKAN’I DELİRTMEYE DEVAM EDECEK Mİ
Ahmet Hakan’a da kötü haberim var. Deniz Seki’nin eski sevgilisinin Hürriyet’te yayınlanan slim fit, kısalmış, hatta iyice kısalmış pantolon paçası, kareli kumaş, çıplak ayak ve parlak deri makosen ayakkabılı fotoğrafını yerden yere vurmuş, “Ben böyle bir şeyi asla giymem” demişti.

Ahmet, ne yazık ki slim fitin modası geçmiyor... Özellikle Peacock erkeği cüretini daha da arttıracak, Ahmet Hakan’ı ifrit edecek fotoğraflar Kelebek’te daha çok önüne çıkacak.

Fuarı gezdikten sonra ben de diyorum ki... ”Giyeceksin Ahmet. Hem de paşa paşa giyeceksin. Yoksa Polat Alemdar’ın âlemine düşersin. Ona göre...”

YETMİŞLİK YENİ ORTA YAŞ: TAKIM ELBİSEYE İHANET Mİ
Büyük İtalyan ve Fransız markaları Pitti Uomo fuarından giderek çekiliyor. Ama yeni gelen genç markalar da bir şeyin kesinlikle farkında. “Yeni orta yaş” grubunu başıboş bırakamazsınız. Ben dâhil 70 yaşlardaki yeni orta yaş arkadaşlardan çok sayıda insan hızla “klasik giyim” mahallesinden kaçıyor.

Bunlar paraları da olan insanlar. Pitti Uomo, işte o paralı insanlar için takım elbiseyi yeniden keşfetmeye çalışıyor. Yeni orta yaşa yapılan modern teklif şu. Rengârenk takım elbise. Mesela somon rengi takım elbise. Mesela cırtlak mavi. Hani şu benim üzerimdeki gibi. Yeni orta yaş grubu, takım elbiseye ihanet etmiyor ama takım elbiseyi zıpırlaştırarak son turfandayı böyle rengârenk yaşamak istiyor. Rol modeli mi arıyorsunuz?

Ayıptır söylemesi ben...

CEM YILMAZ, STEVE JOBS VE NUSRET TARZI YAŞAR MI
Listeye Marc Zuckerberg ve Sinan Çetin’i de ekleyebilirsiniz. “Power uniform”... Tam adı buydu. Yani siyah pantolon, siyah tişört, spor ayakkabı. Her gün aynı elbise. Hepsi başarılı. Bu tarza “power uniform” deniyor. Yani “iktidar üniforması”... Ama öyle sıradan bir siyasi tarz değil. İnsanların kafasına başarıyı, gücü ve arkasındaki insanı kazıyan bir giyim tarzı.

Bu tarz da tehdit altında. Çünkü dünya renkleniyor. Hem de öyle böyle değil. Çiçekleniyor.

Baksanıza dünyadaki trendlerin kokusunu en iyi alan yazar olan Paolo Coelho’nun son kitabının adı da ‘Hippi’, yani ‘Çiçek çocuklar’... Kısaca onlar da renklenecek. Cem kilo verdiğine ve vücut yaptığına göre, artık “Pitti” tarzına geçebilir.

Ondan umutluyum. Ama keçi inadı olan Sinan’dan umudum yok.

KADINA, SOYUNAN ERKEKLE İLGİLİ EN GÜZEL SON MÜJDE
- Beyaz donun sığınabileceği son getto neresi olacak?

- Rahmi Koç ve Sedat Ergin tarzı tarihe mi karışıyor?

- Medeniyet yuları fişini çekecek son erkeği mi bekliyor?

- Zavallı kravatı kurtaracak transformer “Optimus Prime” ne olacak?

- Pantolonda palyaço tarzının yükselişine en çok sevinen genel yayın yönetmeni kim?

- Fuarı gezerken, “Sex and the City” dizisinde ayakkabısını kapıda çıkaran Jessica Parker’ı neden hatırladım?