Erkek geyiğinden çıkan ölüm hikayeleri

ALTI kişilik bir arkadaş grubuydular. Paris’te yılda beş-altı defa bir araya gelip yemek yiyorlardı.

Haberin Devamı

Pek öyle diyet sayılabilecek bir yemek değildi. Yani iyi birer gurme sayılabilirlerdi.
Altı erkek, güzel bir masa etrafında bir araya gelince ne konuşur?
Aptallarsa siyaset tabii..
Daha az aptallarsa iş.
Akıllı adamlarsa futbol.
Daha akıllı adamlarsa kadın konusunu açarlar ve hiç kapatmazlar.
Kadın konusuna ara verince de gurmelik başlar...
Peki ölüm...
Her gurmenin bilinçaltında bir kadının koynunda veya karşı koyamayacağı bir masada ölüm meselesi vardır.
Hayatın olduğu her yerde ölüm vardır ve ölüm fikrini kovmanın en güzel yolu, onu ‘ti’ye almaktır.
Bugün ve yarın size anlatacağım 6 gurmenin masasında doğan ölüm fikrinin ürünüdür.
Bundan bir de kitap çıkarmışlar ve adını “Salakça Ölümler” koymuşlar. Absürd veya ilginç ölümler de diyebilirsiniz.
Bayram gününde de ölüm konuşulur mu demeyin... Allah aşkına, kurban keseceğim derken kendini kesen acemi ve hoyrat kasaplarla hiç mi dalga geçmediniz?
Yemek sonrasında gelen tatlının 14’üncü tabağında tıkanıp kalan bir gurme sizi ağlatır mı güldürür mü...
Hadiiii... Biraz samimi olun.
Buyurun size salak, tuhaf, ilginç ölüm vakaları...
Bayanlar ve baylar, “nekrofil weekend” başlıyor...

Haberin Devamı

Mezarını dişleriyle kazan bir adamın hazin sonu

MİDESİNE düşkün insanlar için şöyle bir şey söylenir:
“Gurmeler mezarlarını dişleriyle kazan insanlardır...”
Ki çok doğrudur...
Gurmelik bir aile mesleği haline gelmişse kadere karşı konulamaz.
Balthazar Laurent Grimod de La Reynière, gurme bir aileden geliyordu. 25 Aralık 1837 gecesi harika bir Noel yemeğinde öylesine yemişti ki, yemekten hemen sonra ruhunu teslim etmişti.
Son sözü şu olmuştu:
“Tanrı’nın huzuruna çıkarken en ölümcül düşmanımla barışmak istedim”.
Bütün büyük dinlerin “oburluğu” en büyük günahlardan biri sayması boşuna değilmiş.
Ama oburluk bir alın yazısı ise ne yapacaksınız? Grimod’nun büyükbabası da bir gece o kadar fazla kaz ciğeri yemişti ki, oracıkta ölüvermişti. Siz bunu, zorla beslenerek ciğerleri patlatılan kazların intikamı olarak da görebilirsiniz.
Ama gurmelerin hazin sonu herkes için geçerli değildir.
Tarihin en büyük gurmelerinden biri olan Brillat Savarin’in kendisi de gurme olan kız kardeşi son yemeğinde şunu söylemişti:
“Galiba öleceğim, tatlıyı çabuk getirin... ”
Tabii öteki gurmelerden bir farkı vardı. Bu son sözü söylediğinde 100 yaşını geçmişti.
Yine de atın ölümü arpadan, gurmenin ölümü tatlıdan.

Haberin Devamı

Kendini şerbetli sanan Japon bakın nasıl öldü

Japon kabuki sanatçısı Bando Mitsugoro(1906-1975), her geyik muhabbetinde aynı şeyi söylerdi: “Hiçbir zehir bana sökmez. Ben şerbetliyim arkadaş”.
Bir defasında, dördüncü denemeden sonra zehirlenip anında öldü...
Kural değişmez. Zehrin bile hakkı üçtür...
YANLIŞ GILGAMIŞ İlk Çin imparatoru Kin Şi Huang (İÖ 259-210) ölümsüzlük iksirinin peşindeydi.
Bir büyücü ona “Kırmızı inci” adlı ölümsüzlük hapları getirdi.
İmparatorun ölümü ölümsüzlük hapından oldu...

Üzüm çekirdeğinden ölen şarap yazarı

“Yediklerin boğazına dizilsin” lafı kuvvetli bir bedduadır. Örnekler mi? İşte birkaçı:
DİONYSOSÇU ŞAİR Anacreon (İÖ 570-478) bütün dionizyak şairler gibi şarap tutkunuydu.
Ölümü boğazına takılan bir üzüm çekirdeğinden oldu.
KAVUNUN İNTİKAMI İngiltere Kralı 1. Henri, (1068-1135) bir av sırasında haddinden fazla kavun yediği için hayata veda etmişti.
SİNEK KÜÇÜKTÜR AMA 1154’te papa seçilen 4. Adrien şarap bardağına düşen bir sineği yutup boğulmuştu.
YA KAVUN, YA KADIN Kavundan ölen tek ünlü 1. Henri değildir. Papa 2. Paul’ün resmi ölüm nedeni de haddinden fazla kavun yemesidir. Ancak Vatikan’da herkesin ağzı torba değil ki büzesin.
Bazı zındıklar Papa’nın genç bir hizmetçinin koynunda kaldığını da söylerler. Ama Vatikan kayıtları ölümünü katil kavuna bağlıyor.

Haberin Devamı

Adresini şaşıran katil kadehler

Rodrigo Borgia olarak bilinen Papa 6. Aleksandr’ın zehirlenerek öldüğü biliniyor.
Kötü niyetli düşmanları, onun aslında Kardinal Corneto’yu zehirletmek istediğini, ancak kadehin yanlışlıkla ona getirildiğini iddia ederler.
Buna aptalca bir ölüm demezseniz ne isim bulacaksınız?
KATİL HIÇKIRIK Papa 12. Pie ise maalesef bir hıçkırık krizini atlatamayıp ölmüştü. Aptalca değilse bile gülünç...
ENFİYE KURBANI Şair Santeuil (1630-1697) bir kadeh şarap içip anında ölünce herkes şaşırmıştı.
Sonra anlaşıldı ki şakacı bir arkadaşı enfiye kutusunu onun şarap kadehine boşaltmıştı.
Enfiye çekerken hapşırarak ölmek acaba nasıl bir şeydir...

Haberin Devamı

Viagra’nın mı fazlası yoksa kadın sayısının mı

Diktatörlerin cinsel açıdan güçlü insanlar oldukları söylenir. 1943 ile 1998 yılları arasında Nijerya’nın başına musallat olan General Sani Abaşa da böyle bir erkekti.
Onu devirecek siyasal bir güç yoktu, o yüzden ölümü kalp krizinden oldu.
Ama sağlığında ona bir şey yapamayanlar, arkasından yapmadığını bırakmadı. Daha doğrusu çok basit bir şey yaptılar. Gerçek ölüm nedenini kulaaktan kulağa herkese anlattılar.
Nijerya diktatörü yarım düzine genç kızla birlikteydi. Eh o yaşta yatağa 6 genç kızla girerseniz, Viagra’nın da dozunu ayarlayamazsınız.
Ondan o kadar nefret etmeyenler ise farklı bir versiyon anlattılar. Ortada yine mavi bir hap vardı ama niteliği farklıydı.
Diktatörün düşmanlarından biri yataktaki kızlardan birini satın almıştı ve ona Viagra yerine zehirli bir hap vermişlerdi.
Onun da rengi maviydi...

Haberin Devamı

Açılamayan bir kasanın marifeti

Bu da Jack Daniel’in hikâyesi. Hani şu ünlü Tennessee viskisini yapan ve adını veren adam. Mutlu bir adamdı. 1863 yılında amcasına ait eski bir viski imalathanesini satın almış ve ondan büyük bir viski imparatorluğu meydana çıkarmıştı.
Ne olduysa 1911 yılında bir sabah oldu.
Paraya ihtiyacı vardı ve odasındaki kasayı acilen açıp bu parayı alması gerekiyordu.
Şifreyi çevirdi... Kasa açılmadı.
Bir daha çevirdi olmadı. Bir daha, bir daha... Mümkün değil açılmıyordu.
Şifreyi bilen başka biri de yoktu. Öylesine sinirlendi ki, bütün gücüyle kasaya bir tekme attı. Öylesine şiddetli bir tekme atmıştı ki başparmağı kırıldı ve derin bir yara açıldı. O dönemde açık yara ve enfeksiyon öldürücüydü. Nitekim büyük işadamı üç-beş gün sonra hayata veda etti.
Malum kasa hâlâ aynı yerde duruyor ve fabrikayı ziyaret eden turistlere gösteriliyor...

Bilim uğruna ya Rab ne güneşler batıyor

Çağdaşları, onu yeğeninden ayırmak için “Eski Pline” diye çağırırlardı. İ.S. 23 ile 79 yılları arasında yaşamıştı.
Roma filosunun bir komutanıydı ama onun gözü bilimdeydi. “Tabiat Tarihi” adlı 37 ciltlik  bir eseri vardı.
56 yaşında, Napoli yakınlarında bir yerde oturuyordu. 24 Ağustos 79 günü öğle yemeğinden sonra çalışırken, uzaklarda kesif bir dumanın yükseldiğini gördü.
“Herhalde Vezüv Yanardağı patladı” diye düşündü. Bilim onu çağırıyordu. Küçük bir tekneye bindi ve oraya doğru hareket etti. Yolda herkesin oradan kaçtığını gördü.
Pompei’nin yakınlarındaki bir köyde arkadaşlarını buldu. Onlar kaçmaya hazırlanıyordu ama birlikte öğle yemeği yemeye ikna etti. “Akşamüzeri rüzgâr kalınca döneriz” dedi. Elde bir kadeh, güzel bir öğle yemeği yediler.
Sonra hiç yapılmayacak bir şeyi yaptılar. Uykuya daldılar.
Birkaç saat sonra Vezüv’ün külleri üzerlerini örtmüştü. Dışarı çıkamayacak haldeydiler. Zar zor çıkıp deniz kenarına geldiler.
Ama bilin bakalım bu büyük bilim adamı orada ne yaptı? Üzerine bir örtü çekip tekrar uykuya daldı.
Günler sonra cesedini küller altında buldular.
Uyur pozisyondaydı. İstifini hiç bozmamıştı...

Kadın arkasından at sürerken gelen ölüm

 Kral 3. Louis’nin dönemi çok kısa sürdü. Ata binmeyi çok severdi. Her yere atıyla gitmeyi isterdi.
Bir günü atıyla bir kapının altında geçmeye kalktı ve başını çarptı. Bu da olur mu demeyin. Acelesi vardı. Kendisinden kurtulmak için babasının evine kaçan güzel bir genç kızın peşinden koşturuyordu. Herhalde heyecandan altında bir at bulunduğunu, kendisinin yüksek, kapının  alçak olduğunu unutmuştu.

David Alliot, Phillippe Charlier, Olivier Chaumelle, Frederic Chef, Bruno Fuligni, Bruno Leandri: “La tortue d’eschyle e autres morts stupides de l’histoire”; Ed. des arenes, 2012, Paris

YARIN: Savaşa gidecekseniz çişinizi yapmayı unutmayın...

RED KİT’İN YAZARI NASIL ÖLDÜ VE BAŞKA APTALCA ÖLÜMLER (Hürriyet PAZAR’da)

Yazarın Tüm Yazıları