En zayıf halka  S Fişli* Ömer'di

*Radikalleşme eğilimindeki kişi

Haberin Devamı

CUMARTESİ öğleye doğru, olay yerinden gelen ilk DNA sonuçları önüne düştüğünde, Fransız istihbaratının Cihatçı eylemlere bakan bölüm şefi yanındakilere haykırdı: “Böyle bir şeyi nasıl atladınız!?”

* * *

Anlattığım sahneyi şu ana kadar hiçbir yerde okumadınız. Ben de okumadım. Ama yüzde yüz eminim ki, bu sahne cumartesi günü Fransız istihbaratında yaşandı.Nereden mi çıkardım?

 

En zayıf halka  S Fişli* Ömerdi

 

Paris savcısı, cumartesi geç saatlerde gazetecilerin karşısına geçip, kimliği belirlenenlerden birinin adını açıkladı.Bu, Ömer Mustafa isimli 29 yaşında biriydi.Savcı, hiç soru almadan kürsüden indiği için gazeteciler de şu soruyu soramadı:Niye tespit edilen ilk isim buydu?Savcı cevap verseydi eminim, Fransız istihbaratında yaşanan şoku da orada öğrenmiş olacaktık.Çünkü Ömer Mustafa, “S Fişli” kişilerden biriydi ve polisin elinde onunla ilgili bütün DNA bilgileri mevcuttu.Nedeni de çok basitti.Çünkü bu kişi, istihbaratın takibindeydi.

* * *

Haberin Devamı

Fransız istihbaratında “S Fişi”nin anlamı şu “Radikalleşme eğilimindeki kişi.” Daha vahimi de vardı. Bu kişi sadece radikalleşme eğiliminde değildi...Daha önce adi suçlardan 8 defa gözaltına alınmış, küçük cezalara çarptırılmıştı.2013 sonbaharında Suriye’ye gitmiş, 2014 ilkbaharında dönmüştü.Bir süredir Chartres şehrinin La Madeleine adlı semtinde  yaşıyordu. Üstelik burada bazı Selefi gruplarla ilişkideydi ve polis onu izliyordu.

 

En zayıf halka  S Fişli* Ömerdi

 

FRANSIZ İSTİHBARATI EN ZAYIF HALKAYI RESMEN ATLAMIŞ

 

Fransız istihbaratı katliam planlamasındaki en zayıf halkayı resmen atlamıştı.Şu gerçekler alt alta yazıldığında hata açıkça ortaya çıkıyordu.Çeşitli ülkelerden gelen militanlar buluşuyor, 6 ayrı eylem için muhtemelen günlerce olay yeri incelemesi yapıyorlar.Bütün bunlar için geniş bir iletişim ve ilişki ağı gerekiyordu.Dünyanın en güçlü istihbarat örgütlerinden biri olan DST nasıl olmuş da bu yoğun ilişkinin bir tek noktasını bile yakalayamamıştı.Bunun için Homeland dizisinin kadın istihbaratçısı olmak da gerekmiyordu.Planlama bölümü sanıldığı kadar sofistike değildi. Bunun başka ipuçları da vardı.Amonyumnitrattan oluşan aynı bomba tekniğini kullanmışlar.Şu an için buldukları tek gerekçe şuydu:“Daha önce terör örgütleriyle hiçbir ilişkisi tespit edilmemişti.”Ne inandırıcı gerekçe değil mi!

 

Haberin Devamı

BELÇİKALI DEDEKTİFİN YAKALADIĞI MOBESE   

 

FRANSIZ polisinin, Ömer’den sonra ulaştığı çok önemli ikinci bilgi, olaylardan birinde kullanılan Volkswagen Polo marka arabaydı.Araba Belçika’da kiralanmıştı. Ama kiralayan kişi eyleme katılanlardan biri değildi.Cumartesi günü MOBESE kamera görüntülerini tarayan Belçikalı uzmanlardan biri çok ilginç bir görüntüyü yakalayacaktı.Arabayı kiralayan kişi, Fransa sınırındaki bir kameraya takılmıştı. Yanında iki kişi daha vardı.Ancak adam başka bir arabadaydı ve o ana kadar, kiraladığı arabanın çalındığına dair bir bildirimde bulunmamıştı.Böylece olayın Belçika ayağı da belli olmuştu.

 

S FİŞLİLERİN YÜZDE 40’I SONRADAN DÖNMELER

Haberin Devamı


-FRANSIZ istihbaratının elindeki bilgilere göre, cihatçı gençlerin yüzde 30-40’ı İslam’a sonradan geçenler.Bu da Prof. Benslama’yı şu teze götürüyor: Bu kişiler cihat eylemini bir tür davranış ürünü olarak görüyorlar ve bu ürün kafalarında İslam’a geçiş yapmadan da var.Yani onlar için harekete geçme, tahrip etme, yok etme fikri, inançtan önce geliyor. Tabii o zaman da akla şu soru geliyor:Böyle bir terör eylemcisi olmak isteyenler, niye başka dinleri değil de İslam’ı tercih ediyor?

 

SİNEMA SALONLARI YAS KONUSUNDA BÖLÜNDÜ

 

-DÜN pazardı... Ancak sinema salonlarının önünde kuyruklar yoktu. Çünkü Fransa’nın, ülkenin adıyla bütünleşmiş, en büyük sinema salonu zinciri olan Gaumont pazar günü bütün salonlarını kapalı tutma kararı aldı. Ecrans de Paris ve MK2 gruplarına ait salonlar ise açıktı.

 

Haberin Devamı

En zayıf halka  S Fişli* Ömerdi

 

DEHŞET SOKAĞINDA O PENCEREYİ GÖRDÜM

 

TUTUNDUĞU yerden üst penceredeki kişiye, “Bayım, lütfen, hamileyim” diye çaresizce haykıran kadının sesini hepimiz dehşetle dinledik.Pencerelerde asılı kalan insanları da...Şimdi işte o sokaktayım. David Lynch’vari bir korku filmi dekorunu andıran sokak, bir gazetecinin cep telefonu ile çektiği film sayesinde bütün dünyanın kolektif hafızasına kaydedildi.Bataclan Salonu denilen bina bu küçük sokağın neredeyse tamamını kaplıyor. Bataklan aslında sıra dışı gençlere hizmet veren bir tür avantgarde kültür merkezi. Konser salonları, sergi alanları var. Tek kişilik gösteriler ve deneysel tiyatrolarıyla da tanınıyor.  ‘Çin pogoda’ denilen bir tarzda inşa edilmiş olan bina 90’lı yıllarda ‘tarihi eser’ statüsüne sokulmuş.

 

Haberin Devamı

EN ACIMASIZ CİHATÇILAR MAHALLENİN EN USLULARI

 


KATLİAMLARIN olduğu cuma günü yayınlanan, ancak cumartesi tarihini taşıyan Le Monde gazetesinde, S fişlilerle ilgili çok ilginç bir makale vardı.Paris Diderot Üniversitesi, Psikopatoloji Bölümü öğretim üyesi Fethi Benslama’nın cihatçı gençlerle ilgili kitabından bazı bölümler aktarılıyordu.Benslama radikalleşme eğilimindeki gençlerin robot portresini çiziyordu.-2014 yılı itibariyle Fransa’da, radikalleşme eğiliminde olan 3 bin 100 genç vardı.-Bunların üçte ikisi, 15’le 25 yaş arasındaydı. Geriye kalan üçte biri ise henüz ergenlik yaşına girmemiş çocuklardı.-Bu gençler arasında en katı şiddet olaylarını gerçekleştirenler, daha çok içine kapanık, mahalle sakinlerinin “çok iyi çocuk” dedikleri.Bu da, “Cihatçı psikolojisine” götürüyor.


En zayıf halka  S Fişli* Ömerdi


KALAŞNİKOF EYFEL’İN KARA CUMA KEHANETİ

 

En zayıf halka  S Fişli* Ömerdi

 

-PARİS olayı, bir kara cuma kehaneti gibi Fransa’nın üzerine çökerken, aynı kehanet bir başkasını da vurdu.Bu hafta Paris’te yeni bir filmin gösterime girmesi bekleniyordu.Filmin adı ‘Made in France’tı....Nicolas Boukhrief’in yönettiği filmin afişinde çok ilginç bir anons vardı: “Tehlike içeriden gelir.”Afişte ise Paris’in sembolü Eyfel Kulesi bir Kalaşnikof silah gibi çizilmişti.Filmi seyretmedim ama bir tür “Kurtlar Vadisi Cihatçılara Karşı” olabilir.Tabii ki filmin gösterimi yapımcıları tarafından belirsiz bir tarihe ertelendi.Daha uzun süre ekrana çıkamayacağına kesin gözüyle bakabilirsiniz.

 

İPUÇLARINA BAKILIRSA

 

-ALTI eylemi yapan 7 terörist var.-ÜÇ ekibe bölünmüşler, ancak birbirlerinden bağımsız değil, koordineli çalışmışlar. Bu da yoğun bir ilişki trafiği, yüksek yakalanma ihtimali demek.-AYNI silahları, aynı mühimmatı, aynı bomba yeleğini, peroksit azotla imal edilen patlayıcıları kullanmışlar.

 

HASTANELERDE BEYAZ PLAN UYGULAMASI


-BU plana göre:-Bütün acil servisler arasında koordinasyon kuruldu.-İletişim güçlendirildi.-Özel hastanelere geçici olarak el konma hakkı var.



FRANSA OLAĞANÜSTÜ HAL UYGULAMASINA MI GEÇTİ

 

-TAM öyle değil. Acil durum uygulamasına geçti.Bu uygulama 1955’te Cezayir olayları sırasında çıkarılan bir kanunla düzenleniyor.Normal durumla, sıkıyönetim arasında bir uygulama biçimi.İdarenin yetkileri arttırılıyor.Gösteriler yasaklandı. Okullar bu sabaha kadar kapatıldı. Metro durduruldu.



YAN MASADAKİ FRANSIZ’I EN ÇOK ETKİLEYEN JEST


-Saint Germain Meydanı’ndaki kafede oturuyorum. Tam karşımda “Jean Paul Sartre-Simone de Beauvoir Meydanı” yazan tabela duruyor.Cep telefonumda yaptığım konuşmayı işiten yan masadaki Fransız, “Hangi dili konuşuyorsunuz” diye sorunca, itiraf edeyim biraz duralıyorum.Çünkü bugünlerde bu ülkede Türk olmak kolay değil. Ancak beklediğim tepkiyi veriyor, sohbete dalıyoruz.Bana dış ülkelerde kendisini en etkileyen jestin, bir Amerikalının, Fransa’nın Washington Büyükelçiliği kapısına koyduğu bir şişe şarap olduğunu söylüyor.“IŞİD bizim hayat tarzımıza saldırdı. Ona verilecek en sembolik cevap da bu hayat tarzını korumaktır” diyor.Bazen Fransızlara çok gıpta ediyorum.Ben de “Biliyor musunuz, Amerikan basketbol ligi NBA’de Clippers-Pistons maçından önce de Fransız milli marşı Marseillaise çalındı” dedim.Duymamış, benden öğrendi.

Yazarın Tüm Yazıları