Paylaş
Gazetecilikte kuraldır. Hiç beklemeyip hemen yazacaksın.
“Nasılsa kimse fark etmez” deyip bu haftaya bırakmıştım.
Ancak dün gazeteleri açınca haberi okudum.
“İnsanlık tarihinde ilk defa bir mahkeme bir orangutanın hayvanat bahçesinden tahliye talebi ile açtığı davayı kabul etmiş...”
***
Arjantin’de Buenos Aires Hayvanat Bahçesi’nde 20 yıldır yaşayan bir orangutanın, “insan olmayan kişi” özelliğine sahip oldu iddiasıyla serbest bırakılarak yarı doğal bir parka bırakılması için dava açılmış.
Mahkeme de dişi orangutanın serbest bırakılmasına karar vermiş.
Geçen cumartesi günü D&R’a uğrayıp “Popular Science” dergisini aldım.
Kapaktaki konulardan biri şuydu:
“Hayvanlar da halk mıdır...”
Orada okudum. Meğer “insan olmayan primatlar” için ilk “insan hakkı” davası, 2013 yılının aralık ayında New York Mahkemesi’nde açılmış.
***
Dikkat edin burada bir incelik var.
Davayı maymunlar adına insanlar açmıyor.
Bizzat kendileri açıyor ve onlar adına avukatlar takip ediyor.
İşte bunu yazmaya hazırlanıyordum, gazetecilik diliyle “haber elimde patladı”.
Ama gazeteciliğin bir kuralı daha var.
Haber elinde patladı mı veya bir haberi atladı mı, hemen öne geçmek için elinden geleni yapacaksın.
***
Ben de öyle yaptım ve New York Mahkemesi’ne dava açan 4 şempanzenin dava dilekçesini ele geçirdim.
İkinci yazıda dilekçenin ayrıntılarını okuyacaksınız.
Hemen belirteyim, 4 şempanzenin, tutuklu bulundukları hayvanat bahçesinden salıverilmeleri için hazırladıkları dava dilekçesi öyle Ergenekon, Balyoz davalarının iddianameleri gibi eften püften veya fabrikasyon değil.
Okuyunca siz de anlayacaksınız.
Hepsi sağlam gerekçelerle desteklenmiş.
4 şempanzenin dava dilekçesi
DAVANIN avukatları kısa süre önce kurulan “NhPR” (Nonhuman Rights Project) adlı örgütün üyeleri.
Türkçesi “İnsan Olmayan Kişilerin Hakları Projesi”.
Avukatlar dava dilekçesine son yıllarda hayvanların davranışları ve zekâları üzerine yapılan araştırmalardan sağlam gerekçeler koymuşlar.
***
Formaldehitli beyinler: New York’taki Mount Sinai Tıp Merkezi’de nörolog Patrick Hof’un formaldehit içinde sakladığı çeşitli hayvan beyinleri arasında yapılan araştırma, hafıza ve duygu merkezleri bakımından insan ve hayvan beyinleri arasındaki benzerliğin, sandığımızdan daha fazla olduğunu ortaya koydu.
Beyin merkezi: Mesela insan ve şebek maymunlarının beyinlerinde birbirinin neredeyse aynısı 12 ayrı merkez var.
Hipokampus: Hafıza ve duygunun saklandığı hipokampus, oransal olarak fillerde insanınkinden büyük.
***
Merhamet duygusu: Fil beyninde, “spindle cell” (çubuk hücre) olarak adlandırılan, farkındalık, empati ve merhamet duyguları konusunda uzmanlaşmış nöronlara rastlandı.
Son yıllara kadar bu nöronların sadece insan beyninde bulunduğu sanılıyordu.
(Hoş, son 6 yılda yaşadıklarımız merhamet duygusunun her insanda olmadığını gösterdi.)
***
9 primat uzmanı: Dava dilekçesinde dünyaca tanınmış 9 primat uzmanının ifadeleri de kondu.
Uzmanlar, inceledikleri primatlarda, bilinç, empati ve sebep-sonuç ilişkisi kurabilme yetenekleri olduğunu belirtiyor.
(Hoş, son 6 yılda yaşadıklarımız bu duyguların bütün insanlarda olmadığını ortaya koydu.)
***
Geçmiş ve gelecek zaman: İnsanlar gibi şempanzelerin de bir geçmiş, şimdiki zaman ve gelecek zaman kavramları var.
Müebbet tutuklu şempanzelerin acı çektikleri tespit edildi.
İsviçre’de bir hayvanat bahçesindeki bir şempanzenin, kendisini rahatsız eden ziyaretçilere atmak için nasıl taş topladığı anlatılıyor.
***
Kan grupları: İnsan ve şempanze DNA’larının yüzde 99’u birbirinin aynı.
Hatta, kan grupları uyduğu takdirde, insan ve şempanzelerden birbirine kan nakli bile yapılabiliyor.
***
Post-travmatik sendrom: Annelerinin fildişi avcıları tarafından öldürüldüğünü gören fil yavruları, insanlar gibi hayatları boyunca post-travmatik sendromlar yaşayabiliyor.
Fil ve balina günü: Fil ve balinaların da insanlar gibi gün kavramları var. Bazı günleri çok iyi geçiriyor, bazıları daha kötü.
***
Sonuç: Bundan 10 yıl önce olsaydı, hâkimler karşılarına böyle bir dava gelse gülerek geri çevirirdi.
Bugünse New York’taki dava sürüyor ve önceki gün Buenos Aires Mahkemesi serbest bırakılmalı yolunda karar verdi.
(*) NOT: Bilgiler Popular Science dergisinin Ocak 2015 sayısından derlendi.
GÜNÜN SORUSU
Bu davanın bize yararı dokunur mu
DAVACI şempanzeler bu mücadeleyi kazanır mı?
NhRP üyeleri şu cevabı veriyor:
“Önce bu işin felsefi alanında zafer kazanılacak.
Arkasından hukuk alanındaki zafer gelecek...”
Bu haberler beni çok umutlandırdı.
Burjuvazisi korkak ve eyyamcı, aydını ürkek ve menfaatçi, vatandaşı kutuplaşmış Türkiye’de biz pısmış, sinmiş insanlar ne yazık ki insan hakları mücadelesini giderek kaybediyoruz.
Maymunlar “Görmedim, duymadım, söylemedim” dönemini kapatıyor.
Belki bir gün hayvanat bahçelerindeki şempanzeler, şebekler, bonobolar, filler, sokaklardaki kedi ve köpekler bu mücadeleyi kazanır...
Bakarsınız bir gün biz insanlar da üç maymunu oynamaktan vazgeçeriz...
Bakarsınız primatların kazandığı davalar, birer içtihat olur, bizler de maymun haklarından yararlanırız.
Böylece insanın maymundan geldiği tezi, kesinlikle doğrulanmış olur...
Paylaş