Dünya millet iradesi ile nereye gidiyor

- Demek ki toplumda derin bir dip dalgası kalktığı zaman bütün medya karşınızda olsa bile millet zerre kadar takmayabiliyormuş.

Haberin Devamı

***

 

- Demek ki toplumda sessiz bir öfke ve devirme duygusu kabardığı zaman, ne sosyal medyası, ne Twitter’ı işe yarıyormuş.

 

***

 

- Demek ki popülist iştahı kabarmış bir millet, bir kavalcının peşinden gitmeye karar vermişse, o kavalcı kadınları aşağılasa, taciz etse de, bir başka inancı ve milleti nefretle yerden yere vursa da bir şey fark etmezmiş.

 

***

 

- Demek ki bir lider “Düşün peşime” demişse, o millet de ona inanmışsa, vergi kaçırmış, haksız kazanmış, çalmış, çırpmış demez peşinden gidermiş.

 

***

 

Haberin Devamı

Beyler bunun adı, “Derin popülist iştahın açılması”, “Millet iradesinin patlaması”dır.

 

21’inci yüzyılın başında Avrupa böyle derin bir millet dalgasının seçtiği kontrolsüz liderler yüzünden tarihinin en trajik olaylarını yaşamıştı.

 

***

 

Sırtını “Milli irade patlaması”na dayayan, hâkimiyeti kayıtsız şartsız kendine ait gören seçilmiş krallar, dünyanın felaketi olmuştu.

 

***

 

İnşallah ders almışızdır ve 21’inci yüzyıldaki bu ikincisi de büyük bir felaketle sonuçlanmaz

 

AMERİKA’NIN İZMİR’İ NERESİ

 

İNTERNETTE bir ABD haritası geziyor.Kırmız yerler Trump, mavi yerler Hillary’nin kazandığı iller.Harita aynı Türkiye seçim haritası gibi. Sahiller mavi, ülkenin iç tarafı ve kuzeyi kırmızı.Bu durumda ABD’nin “en İzmir’i” neresi oluyor?

 

Mavi New York mu, mavi California mı? Bence California daha çok uyuyor.

 

 

Haberin Devamı

ONLAR BAŞKANINI SEÇTİBAKIN BENİM MENDEBUR KAFAM NELERE TAKILDI

 

- Merak ediyorum: Acaba Clinton’a destek veren Beyonce’nin başına da Sıla’nın başına gelenler gelecek mi?

 

***

 

- Merak ediyorum: Acaba, Trump’a ağız dolusu hakaretler eden Robert De Niro’nun başına da Memet Ali Alabora’nın başına gelenler gelecek mi?

 

***

 

- Merak ediyorum: Amerikan yargısı, savcıları, hâkimleri, “Seçilirsem onu hapse attıracağım” diyen yeni başkanın sözünü emir telakki edip Hillary Clinton’u bir sabah evinden alıp götürecek mi?

 

***

 

- Merak ediyorum: Acaba seçimden önce “Trump bana tacizde bulundu” diyen kadınların akıbeti, Akhisar’da balkonundan iktidar partisi konvoyuna laf atan kadının akıbeti gibi olacak mı?

 

 

Haberin Devamı

BALKON KONUŞMASI İLE RAHATLAMA KEYFİ

 

TRUMP sayesinde bizden sonra Amerikalılar da şunu keşfetti:

 

- Öteki Amerika’nın keşfi”: Amerikalı aydınlar ve demokratlar da “Öteki Amerika” diye bir şey olduğunu öğrendiler.

 

- “Medya halkı okuyamadı” muhabbeti: Amerikan gazete ve televizyon sahipleri de “halkı okuyamamakla eleştirilmeyi” tattılar.

 

- “Periferi, merkezi kuşattı” tahlili: Taşranın mağdurları, şehirlerdeki mağrurları yendi analizlerini okudular.

 

- “Bu memlekette yaşanmaz abi” hüngürdemesi: Daha ilk günden, ülkeyi terk etme muhabbetinin başladığını gördüler.

 

- “Balkon konuşması” ile geçici rahatlama keyfi: Trump’ın ilk konuşması, bizim balkon konuşmaları kıvamındaydı. Eminim bazı Amerikalılar da geçici olarak rahatlamıştır.

 

Haberin Devamı

NOT: Bu yazıyı seçim sırasındaki politikasını dikkate alarak yazdım. İyimser bir insanım. Balkon konuşması bana umut verdi. İnşallah o yolda yürür ve kutuplaşma kıskacındaki ülkelere iyi bir rol modeli olur.

 

 

DEMET AĞLIYORSA HALİMİZ İYİ DEĞİL

 

ÇABA Derneğinin Zülfü Livaneli için düzenlediği 50’nci sanat yılı gecesinden notlar:

 

- Zülfü Livaneli, ön sırada oturan Demet Akbağ’ı göstererek, “Demet ağlıyorsa yandık. Çünkü o bizi hep güldürür” dedi.

 

***

 

- Sezen Aksu, Zülfü Livaneli için, “Bütün acılarımızı söylemişsin Zülfü” dedi.

 

***

 

- Kenan Doğulu “Ey Özgürlük” şarkısı için, “İnşallah bu şarkıyı daha güzel günlerde söyleriz” dedi.

 

***

 

- Zülfü Livaneli, ÇABA Derneği için Ülker’e (eşine) “Eğer başına bir hal gelirse hemen ÇABA Derneği’ni ara. Çünkü onlar insanı ipten bile kurtarırlar” dedi.

 

***

 

Haberin Devamı

- Zülfü Livaneli türkülerimiz için, “Amerika’da kölelik döneminde köle intiharları, köle sahiplerininkinden daha azmış. Çünkü kölelerin evlerine döndüğünde sığınacakları blues’ları varmış. Bizim de evimize döndüğümüzde sığınabileceğimiz türkülerimiz var” dedi.

 

 

ZÜLFÜ ŞARKILARI  HAKKINDA NOTLAR

 

- Reytingi en yüksek: Sıla

 

“Belalım”ı söylerken çektiğim kısa videoyu Instagram’a koydum. 16 bin görüntüleme aldı.

 

- En sevdiğim saç: Sezen’inki.

 

Eski yıllardaki, “Leon”daki Natalie Portman tipi kısa siyah saçlara dönmüştü.

 

- En nostaljik yorum: Yaşar’ın Tanju Okan’ı andıran “Gün Olur” yorumu.

 

- En klasik yorum: Mahallenin ve konserin en terbiyeli çocuğu Bekir Ünlüataer’in “Sevdiceğim” yorumu.

 

- En popüler yorum: Kardeş Türkülerin “Leylim Ley” yorumu.

 

- En protest yorum: Feridun Düzağaç’ın “Kardeşim Duymaz” yorumu.

 

- Bana en iyi gelen yorum: Funda Arar’ın “Sevdalı Başım”ı.

 

 

BİR YAHUDİ’NİN 17 MİLYON DOLARA HİTLER HEYKELİ ALMASI NE ANLAMA GELİR

 

MAURIZIO Cattelan, günümüzün en tartışmalı sanatçılarından biri.Onun son sergisini 2011 yılında New York’ta Guggenheim Müzesi’nde görmüştüm.

 

Sanatı bırakmıştı ama şimdi Paris’te bir sergiyle dönüyor.

 

Paris Match dergisinin son sayısında onunla yapılan mülakattan öğrendim.2001 yılında yaptığı ve “O” adını verdiği bu Hitler heykeli 17 milyon dolara satılmış.

 

Dünya millet iradesi ile nereye gidiyor

 

O yazıdan öğrendim ki, bu heykeli satın alan kişi ‘holocaust’tan canlı kurtulabilen bir Yahudi’nin mirasçısıymış.

 

Benim gibi derginin muhabiri de “Bu nasıl bir duygudur” diye sormuş.

 

Cattelan’ın cevabı şu:

 

“Bu onların kesin rövanşıydı...”

Yazarın Tüm Yazıları