Ertuğrul Özkök: Dışişleri'ne yollanan kültürel koli

Ertuğrul ÖZKÖK
Haberin Devamı

Kültür Bakanlığı, dünden itibaren Dışişleri Bakanlığı'na çok ilginç bir koli göndermeye başladı. Rulo haline getirilmiş olan 3 ayrı posterden oluşan bu koliye İstemihan Talay imzasıyla bir de mektup konmuş.

Üç posterden en ilginç olanı, Fatih Sultan Mehmet'in ‘‘Ahidnamesi’’.

İLK BELGE

Kültür Bakanı İstemihan Talay, mektubunda, bu belgenin tarihteki ilk ‘‘insan hakları’’ belgesi olduğunu belirtiyor.

Belgenin içeriğini aktarmadan önce, tarihi hakkında biraz bilgi vereyim.

Fatih'in bu ahidnamesini Türk basınında ilk defa Murat Bardakçı yazdı.

Hikáyesi de şöyle.

Bosna'daki Türk Birliği, civardaki bir Katolik manastırında, Fatih'e ait bir belgenin bulunduğunu keşfeder.

Bunun üzerine Türkiye'den giden uzmanlar, bunun Bosna fethedildikten sonra Fatih tarafından yayınlanan bir emir olduğunu görürler.

Fatih bu yazılı belgeyle bütün yöneticilerine şu emri vermektedir:

‘‘Ben Fatih Sultan Han, bütün dünyaya ilan ediyorum ki; kendilerine bu padişah fermanı verilen Bosnalı Fransiskenler himayem altındadır ve emrediyorum:

Hiç kimse ne bu adı geçen insanlara ne de onların kiliselerini rahatsız etmesin ve zarar vermesin. İmparatorluğumda huzur içinde yaşasınlar ve bu göçmen durumuna düşen insanlar özgür ve güvenlik içersinde yaşasınlar. İmparatorluğumdaki tüm memleketlere dönüp korkusuzca kendi manastırlarına yerleşsinler.

Ne padişahlık eşrafından, ne vezirlerden veya memurlardan, ne hizmetkárlarımdan hiç kimse bu insanların onurunu kırmayacak ve onlara zarar vermeyecektir.

Hiç kimse bu insanların hayatlarına, mallarına ve kiliselerine saldırmasın, hor görmesin veya tehlikeye atmasın. Hatta bu insanlar başka ülkelerden devletime birisini getirirse onlar da aynı haklara sahiptir.

ONUR KIRMAYIN

Bu padişah fermanını ilan ederek burada, yerlerin, göklerin yaratıcısı ve efendisi Allah, Allah'ın elçisi aziz peygamberimiz Muhammed ve 124 bin peygamber ile kuşandığım kılıç adına yemin ediyorum ki; emrime uyarak bana sadık kaldıkları sürece tebaamdan hiç kimse bu fermanda yazılanların aksini yapmayacaktır.’’

İşte buyrun, ‘‘Geceyarısı Ekspresi’’ ile, Koh teftişleri ile karalanmak istenen bir ülkenin şanlı tarihinden bir insanlık dersi.

Tarih 1463'tür.

Yani o muzaffer sultanın İstanbul'u fethinden tam 10 yıl sonrası.

FATİH GÜVENCESİ

Gücünün zirvesinde bir imparatorluğun, tartışmasız iktidar sahibi.

Fethettiği bir ülkenin halkına daha ilk gün bu güvenceyi veriyor.

Mesaj açıktır:

‘‘Sizin dininize kimse karışamaz. Malınıza kimse el koyamaz. Size kimse kötü muamele edemez.’’

Hatta daha incelikleri bile düşünmüştür. Kimsenin ‘‘onuru kırılmayacak’’ demektedir.

Güvence bizzat Fatih'in kendisidir.

Kültür Bakanlığı bu tarihi belgeyi bir poster haline getirmiş.

Bir tarafında Türkçesi, öteki tarafında İngilizcesi var.

Kapak mektubunda Kültür Bakanı İstemihan Talay şunları yazıyor:

‘‘Fatih Sultan Mehmet'in yayınladığı bu ferman, tarihteki ilk İnsan hakları belgesi olması ve tarihimizden gelen devlet anlayışımızı çok açık şekilde ortaya koyması açısından önemlidir.’’

Şimdi Dışişleri Bakanlığı'ndan bu posterleri, bütün yabancı misyona, dışişleri bakanlıklarına iletmesini istiyor.

Çok da iyi yapıyor.

Fatih'in daha 15'inci yüzyılda ortaya koyduğu bu devlet yönetimi anlayışı, aynı dönemin öteki imparatorluklarına hákim olan yönetim zihniyeti ile karşılaştırıldığında çok çarpıcı bir fark görülüyor.

O çağın ve daha sonrasının bütün imparatorlukları, kendi dinlerini fethedilen topraklarda yaşayan insanlara kabul ettirmek için zor kullanmışlardır.

Oysa Osmanlı topraklarında zorla din kabul ettirmek anlayışı yoktur.

Aynı şekilde zorla kültür dayatma anlayışı da yoktur.

BİR HATIRA

Nitekim ünlü Yunan bestecisi Teodorakis hatıralarında şöyle bir şey söylüyor:

‘‘Yunanistan 400 yıl boyunca Osmanlı yerine Fransız egemenliğinde kalsaydı, bugün Teodorakis diye bir Yunan bestecisi olmazdı.’’



Yazarın Tüm Yazıları