Paylaş
New York Eyaleti özellikle Noel sırasında kiliselere gidişe de sınırlama getirmek istiyordu.
*
Ülkede “Şükran Günü” ve Noel dolayısıyla büyük bir iç hareketlenme olacak.
Kiliseler dolacak...
Zaten zirve yapan pandemi yeni bir hız kazanacak diye endişeleniliyordu.
*
Düşünebiliyor musunuz...
- Ülkede 13 milyon vaka var..
- 263 bin insan hayatını kaybetmiş.
- Sadece bu başvurunun yapıldığı New York’ta 625 bin vaka var...
- Ölü sayısı 34 bin...
- Restoranlara sınırlama var.
- Spor karşılaşmaları seyircisiz oynanıyor.
*
Besbelli ki Noel sırasında bu rakamlar iyice büyüyecek.
Ama Trump’ın giderayak yaptığı atama ile bozulan mahkeme dengesi işte böyle dramatik bir sonuç ortaya çıkarıyor.
*
Muhafazakarlar, özellikle popülist muhafazakar liderler dini mekanlar konusunda nasıl böyle rahat ve sorumsuz olabiliyorlar hayret ediyorum.
*
Kafelerde, restoranlarda, AVM’lerde, stadyumlarda insanı sosyal mesafe ve maskenin bile koruyamayacağı düşünülüp böylesine sıkı sınırlamalar getiriliyor da...
Acaba toplu ibadet mekanlarında koruma işi Tanrı’ya mı havale ediliyor...
*
Yazık...Korona gibi bir felaket bile bazı insanları aklın gösterdiği yola sokamıyor.
SEVİYELİ MAGAZİNCİ UYUMA MÜLKİYE MARŞI ELDEN GİDİYOR
BU ülkede hâlâ bir “Mülkiye ruhu” vardır ve o ruhu en güçlü şekilde taşıyanlardan biri de Prof. Metin Kazancı...
Kazancı hoca son günlerde çok üzüntülü...
3 Eylül’den beri verdiği bir mücadeleyi kazanamıyor çünkü...
*
Siyasal Bilgiler Fakültesi’ne gidenlerin hepsinin bildiği bir “Mülkiye Marşı” vardır...
TRT geçen 30 Ağustos’tan itibaren sık sık bu marşı çalıyor.
Ancak marşın adını değiştirmiş ve “Vatan Marşı” yapmış...
Metin Kazancı hoca da marşın adını yeniden kazanmak için büyük bir mücadele veriyor.
*
Son zamanlarda T24’deki yazılarıyla dikkati çeken “seviyeli magazin” yazarı Tuğrul Eryılmaz sık sık Mülkiye haberleri veriyor, upper (yukarı) Cihangir kafelerinde Mülkiyeli arkadaşlarıyla bir araya geliyor.
Ona sesleniyorum...
Arkadaş, Kazancı hocanın bu çağrısına da bir kulak ver, bir el at bu meseleye...
“İnek Bayramı” olunca yeri yerinden oynatıyorsun, mesele Mülkiye Marşı gibi bir onur meselesine gelince suspussun... Olmuyor yani...
TRT’NİN EL KOYDUĞU MÜLKİYE MARŞI KİMİN
- BU marşın sözleri bir Mülkiyeli olan Cemal Edhem Yeşil tarafından yazılmış.
Daha sonra Musa Süreyya tarafından bestelenip Mülkiyelilere ithaf edilmiş.
Prof. Metin Kazancı “Bu marş Mülkiye’nindir” diyor.
Ama marş Mülkiye adına tescil edilmemiş.
SEYİRCİ GÖZÜYLE ÖNEMLİ BİR GÖZLEM
Netflix’te Family Guy çizgi filmini izlerken alt yazıları okumak çok güç. Özellikle açık renk zeminler üzerindeki karakterler bold olmadığı için okumak mümkün değil. Amazon Prime Video’da alt yazı fontlarını seçme imkânı var. Netflix de bunu yapmalı diye düşünüyorum.
NE O ‘Z’ ERKEKLERİ SOKAKTA SLİP KÜLOTLA MI DOLAŞIYOR
DÜN “Z kuşağı erkeğinin yükselen trendi 5 inç şort” yazdım ya...
Sabah ilk itiraz Türkiye’nin kısa pantolon fanatiği ve şampiyonu mimar gazeteci Ali Esad Göksel’den geldi...
Sonra da başkaları...
*
5 inç yani 12.7 santim şort dedim ya...
Eline mezurayı alan belden aşağı ölçmüş... Neticede slip bile olmayacak bir boy tabi bu...
Kabahat bende, pantolon modasında 5 inçin ne olduğunu da yazmalıydım.
*
Arkadaşlar...
Kısa pantolon ve şortta “5 inç” kavramı belden aşağı değil, dizden yukarı mesafeyi temsil eder.
Yani dizin üstünde 12.7 santim demek...
Neden 5 inç onu da anlatayım...
*
Yapılan ölçümlere göre bu boy şort, koşmak için en elverişli uzunluk.
Çok kısa şort kasıklara baskı yapar.
Çok uzun dizin hareketini zorlaştırır..
İdeal boy buymuş...
Yükselen trend de bu...
*
Örnek mi?
İşte Ali Esad Göksel’in Barcelona’da çekilmiş bu fotoğrafı...
Tam 5 inç...
ETİK TANIMAYAN İKİ AŞİRET SAVAŞIRSA HANGİSİ KAZANIR
SON zamanlardaki en büyük keyfim streaming platformlarındaki “Family Guy” dizisini seyretmek.
Bugünlerde müesses nizama karşı iyice uyanan duygularıma en uygun düşen şey, çizgi filmler...
Tekrar tekrar seyrediyorum ve doyamıyorum...
Ama önceki gece öyle bir şeyle karşılaştım ki...
“İşte bu Nirvana” dedim...
*
“Family Guy” dizisinin 13’üncü sezonunda, hiçbir etik kural tanımayan Griffin ailesi, hiçbir etik kural tanımayan bir başka çizgi film ailesi Simpsons’ların evine misafir oluyor...
Ve çok iyi arkadaş oluyorlar...
Ama iki bölümlük bu beraberliğin son sahnesine kadar...
*
Orada iki ailenin büyükleri Peter Griffin ile Homer Simpson arasında öyle bir kavga patlıyor ki...
Şehrin nükleer santralını patlattıkları halde kavga bir türlü bitmiyor...
Üstelik radyasyonu yiyince süper kahraman haline dönüşüp yine kavgaya devam ediyorlar.
*
Peki kim kazanıyor?
Tabii ki yenişemiyorlar.
ETİK TANIMAZ ÇİZGİ ANTİKAHRAMANLAR ALBÜMÜ
SON 30 yılda bıkmadan seyrettiğim anti-establishment yani müesses nizam yıkımcısı çizgi filmler şunlar:
- 1990’lar: Simpsons ve Beavis and Butt-Head
- 2000’ler: South Park ve Family Guy
- 2010’lar: Big Mouth ve Paradise PD
- 2020’ler: Hoops
Paylaş