Paylaş
Sayın hâkimler, savcılar, polis yetkilileri...
Ve özellikle siz sevgili gazeteci kardeşlerim...
Sizlere gazetecilerle bir siyasetçi arasında geçen bir konuşmanın zabıtlarını aktaracağım.
Lütfen önyargısız okuyun.
ÇATIŞMA ESNASINDA SÖYLENEN SÖZLER
Sahne şöyle:
Fransa, tarihinin en büyük şokunu yaşıyor.
Üç askeri öldürülmüş. Bir Yahudi okulu basılmış, üçü çocuk 4 kişi öldürülmüş.
Bunları yaptığı sanılan kişi, Toulouse şehrinde kıstırılmış. Polisle çatışıyor. Daha ilk anda 2 polis yaralanmış.
İşte o olay devam ederken Fransa İçişleri Bakanı Claude Gueant gazetecilerle konuşuyor.
Bakın, olayın sıcaklığını ve günlerin gerginliğini yaşayan bir bakan sorulara nasıl cevap veriyor:
ÖNCE ŞU KONUŞMAYI DİKKATLE OKUYALIM
Soru: Şu an neler oluyor?
Kişi konuşuyor. El Kaide ile ilişkileri bulunduğunu söylüyor. Filistinli çocuklar için bunu yaptığını söylüyor. Bir de Fransız ordusunun yurtdışındaki müdahaleleri
için yaptığını söylüyor.
- Şüphelinin kardeşi de alındı mı?
Evet o da gözaltına alındı.
- İki kişiler mi?
Olay yerinde bir kişi var.
- Şüphelinin annesi de alındı mı?
Şüphelinin sarıldığı yere götürüldü. Ama oğlu üzerinde hiçbir etkisi bulunmadığı için müdahale etmek istemiyor.
- Sarılan kişi Fransız vatandaşı mı?
Evet Fransız vatandaşı.
- Cezayir’le ilişkisi var mı?
Fransız vatandaşı olduğunu söyledim.
- Teslim olmazsa ne yapılacak?
Biz kendisini canlı olarak adalete teslim etmek için elimizden geleni yapıyoruz.
- Şüphelinin profili nedir?
24 yaşında. Selefi bağlantıları olduğunu söylüyor. Afganistan-Pakistan sınırına gidip gelmiş.
- Oraya gidip geldiğini daha önce tespit etmiş miydiniz?
Evet dönüşünde tespit etmiştik.
* * *
Bu sözlerdeki çok önemli 6 noktayı fark ettiniz mi?
Bir dakika düşünün, sonra yan tarafa geçiniz.
Bu konuşmadaki altı farkı bulabildiniz mi
BENİM tespit edebildiğim 6 önemli nokta şunlar:
- İçerideki kişi, olayı kendisinin yaptığını söylemiş.
AMA bakana göre o halen bir “şüpheli”.
- Gazeteciler onu ille de bir “dış mihraka bağlamaya” çalışıyor.
AMA bakana göre o bir “Fransız vatandaşı”.
- Ülke başkanlık seçiminin kampanyasını yapıyor. Aşırı sağcı partinin başkanı Marine Le Pen, “İslamcılara savaş açılması” çağrıları yapıyor.
AMA bakanın ağzından, onun “İslami bir eylem yaptığına” dair tek kelime çıkmıyor.
- Kamuoyu aceleci, belki de anında intikam bekliyor.
AMA bakan, canlı yakalamak için sonuna kadar kararlı.
- Şüpheli, öldürdüğü kişi ile kardeşinin bilgisayarından temas kurmuş.
AMA bakanın ağzından kardeşi için “şüpheli” kelimesi bile çıkmıyor.
KENDİMİ TUTAMADIM BİRAZ DOKUNDURACAĞIM
Fransa’da kimse rejim için “ileri demokrasi” adını telaffuz etmiyor.
Bizim ileri demokrasimizde ise insanlar hakkında daha ne suçlaması yapılacağı bilinmeden yapıştırılan “terörist” ve “darbeci” etiketlerini hatırlayınca, “ileri” sıfatının aslında ne kadar geri olduğu duygusuna kapılmıyor musunuz?
Bu arada Fransa Savunma Bakanı’nın gazetecilere söylediği bir şeyi de aktarmadan geçemeyeceğim.
Gazeteciler bu olayda “Başka ölümler önlenebilir miydi” diye sorunca şu cevabı veriyor:
“Tahmin etmiyorum. Bir ihtimal... Fransa bir polis devletine dönüştürülseydi belki önlenebilirdi...”
Bu “polis devleti ” dersini bir kenara yazın...
Paylaş