Ertuğrul Özkök: Cem'in yemeğinde türban sohbeti






Ertuğrul ÖZKÖK
Haberin Devamı

BİR hafta geriye dönüyorum. Tam tarihi ve saatiyle 15 Mart Perşembe akşamı saat 21.00'e...

O akşam Dışişleri Bakanı İsmail Cem, Devlet Bakanı Kemal Derviş'in de aralarında bulunduğu bir heyete yemek veriyor.

Yemeğe Dışişleri ve ekonomi bürokrasisinin önde gelen isimleri katılıyor.

YEMEĞİN HAVASI

Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti, Hazine Müsteşarı Faik Öztrak, Dışişleri Müsteşarı Faruk Loğoğlu, Müsteşar Yardımcısı Mithat Balkan, İsmal Cem'in özel müşaviri Engin Soysal ve Kemal Derviş'in danışmanı Oya Ünlü yemeğe katılanlardan.

Ancak gecenin ilginç bir konuğu daha var.

Genelkurmay İkinci Başkanı Yaşar Büyükanıt.

Bu, bir anlamda, ekonominin yeni kurmayları ile Dışişleri ve Genelkurmay'ın ilk bir araya gelişi oluyor.

Bu yemekle ilgili haber, Hürriyet ve Milliyet gazetelerinde yer aldı.

Yemekten dışarı yansıyan hava şuydu:

Yemek çok sıcak bir havada geçmişti. Orgeneral Büyükanıt, Derviş'in ekonomik politikalarını dinlemiş ve desteklediklerini söylemişti.

Geceye katılanlarla daha sonra yaptığım konuşmalarda da hep aynı izlenimi aldım.

Yemek gerçekten çok samimi ve karşılıklı anlayış havası içinde geçmiş.

Bu beni hiç şaşırtmadı.

İsmail Cem, Kemal Derviş ve Orgeneral Büyükanıt gerçek anlamda zarif ve medeni insanlardır.

Büyükanıt, siyasi dünyanın yabancısı da değildi.

Genelkurmay Harekát Dairesi Başkanı iken aynı zamanda Başbakan Ecevit'in askeri danışmanlığını da yapmıştı.

ÜÇLÜ SOHBET

Bir süre Başbakanlık'taki odasında oturmuştu.

Yemeğin bir masa başındaki ortak bölümü, bir de ikili-üçlü sohbet bölümü var.

Kulağıma geldiğine göre, bu üçlü sohbetler sırasında ilginç bazı konular konuşulmuş.

Bunlardan biri, son günlerde Ankara kulislerinde dolaşıyor.

Ben de araştırdım, gerçekten bu konu açılmış.

Konu, türban yasağı ve başörtüsü meselesi.

Tabii konu çok hassas olduğu için, sohbet çok temkinli bir şekilde gelişmiş.

HASSAS KONU

Anladığım kadarıyla, Derviş bu konuda daha liberal bir görüşü savunmuş.

Büyükanıt Paşa da, ‘‘Türkiye'nin gerçeklerinden’’ söz etmiş.

Kemal Derviş'in bu konuda liberal ve hoşgörülü bir yaklaşıma sahip olduğu bilinmeyen bir şey değil.

Benim açımdan önemli olan, bu konunun böylesine medeni ve hoşgörülü bir biçimde tartışılabilmesi.

Bazı konularda ille de görüş birliğinde olmamız gerekmiyor.

Ama en azından tartışabilir bir mesafede durmamız, Türkiye'de birçok gerginliği ortadan kaldırabilir.

O nedenle ben bu tutumu alkışlıyorum.

Konunun hassasiyeti nedeniyle, bu yazıyı çok temkinli bir ifadeyle kaleme aldığımı herhalde fark etmişsinizdir.

Çünkü bu tutumun fanatikler tarafından istismar edilmesinden endişe ediyorum.

O nedenle, gecenin havasının altını dikkatle ve dikkatle çizmek istiyorum.

O akşam yemeğe katılan herkes aynı görüşte.

Yemek çok sıcak ve samimi bir havada geçmiş. Büyükanıt Paşa, Derviş'e herkesin hissedebileceği şekilde yakın davranmış.

Dediğim gibi, her ikisi de türban konusundaki görüşlerini anlatmışlar, o kadar.

Zaten bu konu uzun süre de konuşulmamış.

Bunlar o gecenin havasıyla ilgili.

Benim şahsi görüşüme gelince.

Bunu çeşitli defalar yazdım.

Türkiye, artık bu meselesini gündemden düşürmeli.

FANATİKTEN KURTARALIM

Avrupa Birliği'ne giriş için Ulusal Programı ilan ettiğimiz bu günlerde, türban konusunda yapıcı ve samimi bir diyaloğun başlamasında yarar var diye düşünüyorum.

Bunun sağlamanın birinci, belki de tek şartı, bu olayı fanatiklerin elinden kurtarmaktan geçiyor.

Yazarın Tüm Yazıları