Bugün beni boşverin asıl Sedat’ı okuyun

Çünkü Ahmet Davutoğlu ve destekçilerinin yıllarca “monşer” diye aşağıladığı Türk Dışişleri Bakanlığı’nın kahraman bir büyükelçisinin hikâyesini yazıyor.

İkimizin de tanıdığı ve geçen gün kaybettiğimiz Kaya Toperi’nin hikâyesi...

*

Sedat Ergin dün konuyu benimle paylaştı.

Tabii o kendi diplomatik üslubuna uygun bir başlık atmış.

“Sedat bu yazının başlığı ‘Beyler monşer dediğiniz o insan elde silah vatanını böyle savunmuştu’ olmalı” dedim.

*

Sedat bizim sektörün diplomatıdır, kabul etmedi tabii...

“Öyleyse müsaade et, senin atmadığın başlığı ben yazayım” dedim.

Bu yazıyı Sedat Ergin’in iznini alarak yazıyorum.

*

24 Haziran 1993 günü 100 kişilik PKK topluluğu ellerinde sopalar ve silahla Bern Büyükelçiliğimize saldırdı.

Kapıdaki demir parmaklıkları aştı.

Yani vatan toprağımıza girdi.

İşte o gün vatan toprağımızı, elindeki Smith Wesson tabanca ile savunup teröristleri püskürten kahraman büyükelçimizdi.

Korumalarla birlikte omuz omuza savaşmıştı o gün...

*

İşte bu insanlara “monşer” dendi...

Bu insanlar aşağılandı...

Ve sonunda onlara monşer diyen Ahmet Davutoğlu’nun Suriye’de ülkemizin başına açtığı işleri gördük.

*

Neyse ben aradan çekileyim ve Sedat Ergin’in yazısındaki ayrıntıları okuyun.

ŞANLIURFA MÜZESİ’NİN MİMARİ PROJESİ KİMİN

ŞANLIURFA Arkeoloji Müzesi’nin mimarisini çok modern bulmuş ve beğenmiştim.

Müzenin dış mimarisini de çok başarılı bulmuştum. O gün birçok kimseye sordum ama mimari projenin kime ait olduğunu tam çıkaramamıştım.

Dün yüksek mimar Kayhan Çakanel’den bir mesaj aldım.

Müzenin dış mimari projesi onun kurduğu Efekta Mimarlık Ofisi tarafından tasarlanmış. Gerçekten çok başarılı bir tasarım olmuş...

Atina Akropolis Müzesi kadar başarılı buldum.

Kutlarım.

UNUTULMUŞ TEŞEKKÜR

- KÜLTÜR ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy’la yaptığımız Güneydoğu ziyaretinde Adalet ve Kalkınma Partisi Şanlıurfa Milletvekili Şeyhmus Dinçel de oradaydı. Gezi boyunca bize bölge ile ilgili çok ilginç bilgiler verdi. Ona teşekkür etmeyi unutmuştum. Bugün yerine getiriyorum.

KAVALA VE ILICAK SERBEST KALIRSA DOLAR KAÇA İNER

DOLAR niye 7 lirayı geçti...

Niye 6 liraya indi...

Cevabını ekonomistlere bırakıyorum...

Ben, sadece ikisi arasında geçen sürede neler oldu ona baktım.

*

- Cumhurbaşkanı Erdoğan New York’a gitti, ABD ile sürtüşme azaldı.

*

- Türkiye, Avrupa Birliği ile ilişkilerinde güzel ve yapıcı işaretler vermeye başladı.

*

- Cumhurbaşkanı Erdoğan Almanya’ya resmi ziyaret yaptı.

*

- Enis Berberoğlu serbest bırakıldı.

- 16 bakanlıktan temsilcilerin bulunduğu yeni program bünyesinde kurulan Maliyet ve Dönüşüm grubunun her çeyrekte bir uluslararası denetim şirketi olan “McKinsey tarafından kontrol edileceği” açıklandı.

*

Peki ben de şunu sorabilir miyim?

Ekonomik konuda McKinsey denetimini kabul eden Türkiye, Avrupa Birliği’nin 1993 yılında kabul ettiği Kopenhag Kriterleri’ni uygulasa...

Osman Kavala, Nazlı Ilıcak ve öteki gazeteci ve aydınlar serbest kalsa...

*

Sizce dolar 5 liranın bile altına inmez mi.

BAKİR BİR ERKEK BİR KIZA TECAVÜZ EDEBİLİR Mİ

BAŞKAN Trump’ın Anayasa Mahkemesi’ne atamak istediği yargıcın başı fena belada...

Christine Blasey Ford adlı bir kadın çıktı ve her türlü riski alarak konuştu...

*

Konuşan herhangi bir kadın değil...

Palo Alto Üniversitesi’nde, yani Silikon Vadisi’nde, bir psikoloji profesörü...

*

Henüz 15 yaşındayken Trump’ın hâkim olarak atamak istediği Brett Kavanaugh tarafından cinsel tacize uğradığını açıkladı.

Neden mi?

Dedi ki, “Böyle bir karakter, Amerika’nın en üst hukuk kurumunda yargıçlık yapamaz”...

Sonra Senato Komisyonu ve bütün dünyanın önünde olayın ayrıntılarını açıkladı.

Olay, 1982 yılının yazında olmuş. Bir partide, tuvalete gitmek üzere merdivenleri çıktığında, arkasından bir el onu bir odaya itmiş. Kavanaugh ve arkadaşı sarhoşmuş. Üzerindeki elbiseyi zorla çıkarıp tecavüz etmeye kalkışmış,

“Öyle hırsla saldırıyordu ki bir kaza olup beni öldürebilirdi” diyor.

*

Trump’ın hâkimi ise üç gün önce kendini şöyle savundu:

“Ben o yaşta henüz bakir bir erkektim. Çok sonraları cinsel ilişkide bulundum.”

*

Ne dersiniz...

Bakir, yani hiç cinsel ilişkisi olmamış bir erkek tecavüze kalkışamaz mı...

*

Bütün kariyerini riske atarak dünyanın önüne çıkan kadının Senato önündeki bu fotoğrafına iyi bakın...

Bu fotoğraf MeToo hareketinin ikinci zafer karesidir...

JACK NİCHOLSON’IN BU TAVSİYESİNİ DİNLEYECEĞİM

BİR arkadaşım dün Instagram’da gördüğü şu postu göndermiş.

Jack Nicholson şöyle diyor: “Bir kız arkadaşım bir zamanlar bana şunu söylemişti: Sevmediğin bir insanla asla kavga etme...”

Tahminim bu lafı söyleyen fotoğrafta gördüğünüz eski sevgilisi Anjelica Huston’du...

Hiç fena bir tavsiye değil...